Yerli motorlar savunma ihracatını uçuracak!
Türk savunma sanayisi dışa bağımlılığından kurtuluyor. Yerli motorlarla sektörün ihracat rakamları katlanacak. Bununla birlikte TEI bünyesinde ülkenin ihtiyaç duyduğu özgün motorların üretiminin gerçekleştirileceği belirtildi.
TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI), Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde gerçekleştirilen TEKNOFEST İzmir'de havacılık sanayisi için geliştirdiği motor çözümlerini tanıttı.
TEI Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, şirketteki yeni göreviyle birlikte önemli bir sorumluluk üstlendiğini, TEI bünyesinde ülkenin ihtiyaç duyduğu özgün motorların üretiminin gerçekleştirildiğini söyledi.
Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) şirketinde de havacılık yapısallarından sorumlu genel müdür yardımcılığı görevini üstlendiğini anımsatan Öztürk, burada son dönemde HÜRJET, KAAN ve ATAK-2 gibi projelere imza attıklarını ifade etti.
YERLİ MOTORLAR ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA SAVUNMA SANAYİİNDE GÖRÜLECEK
Bu özgün ürünlerde özgün motorların kullanılmasını sağlama gibi önemli bir sorumlulukları bulunduğuna değinen Öztürk, "Bu görevlendirmeyle iki şirket arasında daha uyumlu, etkin bir çalışma yapılmasının öngörüldüğünü düşünüyorum. Elimden geldiğince bu özgün ürünlerin yine TEI'nin özgün projeleriyle hızla hayata geçirilmesi için çalışacağız. Faaliyetleri takip edeceğiz, hızlandıracağız. Savunma Sanayii Başkanımız önümüzdeki yıllarda mutlaka ve mutlaka kendi motorlarımızı görmek istiyor." dedi.
TEI'nin geliştirdiği PD170 motorunun AKSUNGUR İHA ile 35 saat uçuş gerçekleştirdiğini vurgulayan Öztürk, "300 saatlik uçuş periyodunu tamamlamaya çalışıyoruz. Oldukça başarılı bir motor. Önümüzdeki yıllarda bu motoru kendi özgün ürünlerimizde kullanmayı ve ihraç etmeyi bekliyoruz. Çünkü bu platformların tasarımı, üretimi bize ait, motorları da bize ait olmalı diyoruz ve bu doğrultuda çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
TS1400 motorunun da GÖKBEY helikopterine entegre edildiğini anımsatan Öztürk, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İlk uçuşu başarıyla gerçekleştirildi. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu helikopter TS1400 motoruyla uçacak. Bu doğrultuda çalışmalar yapılıyor. Görevimiz bunları hızlandırmak, canlandırmak, takip etmek. İki şirket arasında daha etkin bir çalışma ortamı oluşturmak için çabalarımıza hızla devam edeceğiz. Bunlar Türkiyemiz açısından çok önemli iki proje.
Daha bir sürü motor projemiz var ama bu iki tanesi herkesin yakından bildiği İHA ve helikopter projeleri. Bunun yanında milli muharip uçak KAAN'ın motoru için de bazı çalışmalar yapıyoruz. Elimizden geleni yapacağız. Bu uğurda mücadele ediyoruz. İnşallah başarılı oluruz."
"ARTIK GÜÇLENME DÖNEMİNDE OLDUĞUMUZU DÜŞÜNÜYORUM"
Döneminde Türkiye'nin en büyük savunma sanayisi ihracatlarından birini ATAK helikopteriyle Pakistan'a yapmak istediklerini ancak motor temininde yaşanan sıkıntı nedeniyle bunu tamamlayamadıklarını hatırlatan Öztürk, tümüyle Türkiye'ye ait motorlarla bu kapıların açılacağını vurguladı. Öztürk, şunları kaydetti:
"Çok ciddi potansiyel görüyorum. Şu an itibarıyla 300'den fazla GÖKBEY talebi var. Motor bizim olduğunda zaten dişli kutusu, gövde, yazılımlar, aviyonik, iniş takımları bizim geriye bir şey kalmıyor. Günün sonunda ihracat rakamlarının katlanarak artacağını düşünüyorum. Türkiye açısından gelecek yıllar umut verici. Katma değeri yüksek ürün üretmemiz gerekiyor. İşte bu helikopterler, motorlar, bunlardan bazıları.
Dışa bağımlılığımız hızla azalıyor bundan belki 20-30 yıl önce tamamen dışa bağımlıydık. İHA'larla ilgili serüveni hatırlayın. İHA'ları, yedek parçasını alamamak, yazılımlarını kontrol edememek gibi birçok sorunumuz vardı. Geldiğimiz noktada dünyaya İHA ihraç eden bir ülkeyiz. En iyi İHA'ları üretiyoruz. Düne kadar dışarıdan aldığımız helikopteri kendimiz üretiyoruz. Bugün GÖKBEY, ATAK-2, 10 tonluk helikopter birer örnek.
Artık yurt dışına bağımlılığın kırıldığını düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda da kademe kademe bu azalacak. Eminim bundan. Çünkü çalışmalar o doğrultuda gidiyor. Yerlileştirme ve millileştirme çalışmalarına hız veriliyor. Aslında bazı engellemeler bizi ürün sahibi yapıyor. O da bizi güçlendiriyor. Artık güçlenme döneminde olduğumuzu düşünüyorum."