18 Aralık 2024 Çarşamba
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yetki verin, İstanbul’u ihanetten kurtaralım

İBB Başkan Adayı İbrahim Okan Özkan sistem partilerinin vaatlerinin yalandan ibaret olduğunu açıkladı. Özkan “İstanbul’da her günümüzü bayram yapmak için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına talibim ve vatandaşımızdan yetki bekliyoruz.” dedi.

Yetki verin, İstanbul’u ihanetten kurtaralım

Vatan Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkan Adayı İbrahim Okan Özkan, seçildiği takdirde İstanbul’u nasıl depreme hazırlayacağını ve huzurlu bir şehre dönüştüreceğini Aydınlık’a anlattı. İBB Başkan Adayı Özkan kriz yönetimini değil risk yönetimini öncelik aldıklarını belirtti. Uzman mühendislerle, mimarlarla ve yer bilimcilerle birlikte İstanbul depreminden vatandaşları nasıl koruyacakları konusunda çalıştıklarını ve Deprem Hazırlık Programı hazırladıklarını bildiren Özkan, “İstanbul’da her günümüzü bayram yapmak için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına talibim ve vatandaşımızdan yetki bekliyoruz.” dedi.

Yetki verin, İstanbul’u ihanetten kurtaralım - Resim : 1
İbrahim Okan Özkan

VAAT SUNMUYORUZ ÇÖZÜM GETİRİYORUZ

Vatan Partisi’nin yerel yönetim vaatleri nedir?

Vatan Partisi'nin hiç bir vaadi yok. Vatan Partisi vaat sunmuyor, çözüm getiriyor. Vatan Partisi gerçekçi hedefleri, Türkiye'nin ihtiyacı olan hedefleri ortaya koyuyor. Bu hedefler Türkiye açısından da İstanbul açısından da zorunluluk. Türkiye'de siyaset öyle bir noktaya geldi ki siyaset demek halka yalan söylemek demek. O yüzden sistem partilerine artık müthiş bir güvensizlik var. Biz Türkiye’ye temiz, ahlaklı, namuslu, erdemli, kimsenin yalan söylemediği, gerçekleri konuştuğu bir siyaseti getireceğiz. Bu da bizim davamızdır.

Türkiye’nin dörtte biri İstanbul’da yaşıyor, sanayi İstanbul’a ve Marmara Bölgesi'ne yığılmış durumda. Sistem partileri güzel İstanbul'a ihanet ederek 20 milyonluk, plansız, düzensiz bir şehir yarattılar. İstanbul halkına çağrıda bulunuyoruz! Yetki verin, İstanbul'u ihanetten kurtaralım!

NÜFUSU 5 MİLYONA İNECEK

İstanbul’un nüfusunu nasıl düşüreceksiniz?

Bugün herkes deprem sorunundan, trafikten, çarpık kentleşmeden, kalabalıktan, gürültüden, toplu ulaşımda itiş kakış gitmekten şikayetçi. Bunların hepsini çözecek bir mesele var ki, o da İstanbul'un nüfusunu Anadolu'ya yapılacak yatırımlarla ve teşviklerle kademeli olarak taşımak. O yüzden Vatan Partisi diyor ki, “Biz iktidar olursak ve yerel yönetimleri yönetirsek, muhakkak 10 yıl içerisinde İstanbul'un nüfusu 5 milyona düşecek. Biz bunu başarmazsak deprem ve trafik sorunu ile daha çok başımız ağrıyacak. Vatandaşa “İstanbul'a neden geldin?” diye sorduğumuzda hepsi ekmek kavgası için geldiklerini söylüyor. İstanbul'un suyuna, denizine, boğazına, Galata Kulesi'ne hürmet gösterdikleri için değil, ekonomik nedenlerden dolayı geliyorlar. Eğer o insanlar topraklarında, memleketlerinde iş görürlerse, istihdam bulurlarsa o zaman buraya gelme ihtiyacı hissetmezler.

‘ZENGİNLER ZÜMRESİ HALİNE GETİRMEYECEĞİZ’

İstanbul'u biz zenginler zümresinin veya belli bir sınıfın şehri haline de getirmeyeceğiz. İstanbul'un nüfusunu 10 yılda 5 milyona düşürmek derken, bir zenginler şehri yaratmayacağız. Burada işçi de olacak, esnaf da olacak, memur da olacak. Bütün sınıfsal kesimlerin bir arada yaşadığı huzur içerisinde İstanbul yaratma hedefimiz var.

KAMUCU DÖNÜŞÜM

7,5 büyüklüğü ki depremde bir buçuk milyon konutun ağır hasar alacağı düşünülüyor. Her konutu 3 kişiden hesap edersek 4 buçuk milyon insanın canı ve malı tehlikede demek. Böyle bir tehlike kapıdaysa o zaman Türkiye'de, İstanbul'da hızla rantsal dönüşümün bir kenara konup kentsel dönüşümün sağlanması gerekiyor. Yani halkın, kamunun çıkarını gözeten bir dönüşüm. Halkla kavga ederek değil. Belediyeler bugün kendi rantlarını gördükleri yerlere hücum ediyorlar.

‘KASAYI BOŞALTACAK ADAYI BELİRLİYORLAR’

Vatan Partisi haricindeki bütün sistem partileri kendi cebini doldurma yarışına girmiş vaziyette. O yüzden, özellikle CHP’nin ve AK Parti’nin garanti olarak kazanacağını düşündüğü belediyelerde hâlâ başkan adaylarını belirlemediler. Orada müthiş bir kavga var. Ne kavgası bu! Halka hizmet kavgası değil tabii ki. Bunlar halka hizmet aşkıyla yanıp tutuşan isimler de değil zaten. Onun adamı değil, benim adamım gelsin. Hemşerim gelsin de, bari akrabalarımı belediyeleri doldurayım. Belediye başkan adayı seçiminde aslında kasayı boşaltacak adayı belirliyorlar.

YAĞMADA FİKİRTEPE ÖRNEĞİ

Kamusal dönüşüm çözüm öneriniz var. Kamusal bir bakış açısıyla dönüşüm nasıl sağlanacak?

Mesela yaptıkları kentsel dönüşüm projeleri var. Bu kentsel dönüşüm projelerin hepsi rantsal dönüşüme dönüşmüş vaziyette. Fikirtepe'nin hali bize bir örnek teşkil etmeli. Fikirtepe'deki vatandaşlarımız yoksul gecekondularda yaşayan, güvenlik sorunları bulunan vatandaşlardı. Bu mahalleyi yeniden dönüştürmek gerekiyordu. Ancak Fikirtepe'nin merkezi konumu nedeniyle mahalle adeta yağmalandı. Kadıköy Belediyesi, İBB ve hatta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Fikirtepe'yi perişan etti. Fikirtepe tam anlamıyla ranta açık hale geldi. Bugün görüyoruz işte. Koskoca inşaat şirketleri, hatta TOKİ ve Emlak Konut kendi payına düşeni kapmış. Peki oradaki yoksul vatandaşlarımıza ne oldu? Cebini dolduran bunları düşünür mü? O yoksul insanların, mağdur insanların halinden anlar mı?

‘YOKSULLAR MERKEZ DIŞINA ANLAYIŞINI YOK EDECEĞİZ’

Vatan Partisi olarak İBB Başkanlığında rantsal dönüşüme izin vermeyeceğiz. Kentsel dönüşüm demek benim vatandaşlarımın çıkarı doğrultusunda yeniden bir dönüşüm gerçekleştirmektir. O vatandaşlarımızı sağlıklı, güvenceli konutları yeniden kavuşturmak demektir. İnsanlarımızı yerinden etmek anlamına gelmiyor. Yoksullar çıksın kent merkezinin dışarısına doğru sürülsün anlayışını yok edeceğiz. Önümüzdeki görev budur.

YAŞANABİLİR BİR İSTANBUL

Depremde yıkılacağı tahmin edilen binaların güçlendirilmesi için neler yapacaksınız?

Binaların güçlendirilmesinden öte bizim İstanbul’u yeniden yapmamız gerekiyor. Ranta dönüşüm diyoruz ya dönüşüm aslında bir de onun başka bir adı var. Binasal dönüşümde vatandaş özel inşaat şirketleriyle anlaşıyor. Vatandaş kendi cebini doldurmayı bekleyen yiyici özel inşaat şirketi grubuyla karşı karşıya kalıyor. Vatan Partisi'nin hızla ilk atacağı adım İstanbul’u gerçek anlamdaki bir kentsel dönüşümle yeniden ele almak olacak. Kenti değiştireceğiz ve yaşanabilir bir İstanbul kuracağız.

BAKANLIĞI DÖNEMİNDE 75 BİN ADAYLIĞI DÖNEMİNDE 319 BİN!

İmamoğlu ve Kurum’un vaatleri gerçekçi vaatler mi?

Sayın Murat Kurum'a neden sizi seçsin vatandaş diye sorulduğunda; “Benim bakanlığım çok başarılıydı.” diyor. O başarılı bakanlıktan size doğrudan verileri sunalım. 6 Şubat 2023 depreminin hemen akabinde Nisan 2023'te Murat Kurum “Bir yıl içerisinde enkazları kaldıracağız ve bir sene içerisinde 319 bin konut inşa edeceğiz.” dedi. Mart 2024 tarihine kadar yapılacak olan konut sayısı 75 bin. Sayın Murat Kurum, İBB'nin başına geldiğinde bu tabloyla nasıl İstanbul'un güçlenmesini sağlayacak? Bunu yapması imkansız.

Sayın Murat Kurum, “Silivri'ye metrobüsü götüreceğiz.” diyor. “Çatalca'ya daha fazla yollar yapacağız.” diyor. İstanbul'daki nüfusu oraya kaydırmak beraberinde ikinci bir Silivri yaratacak. Yani Silivri'nin nüfusunu ikiye katlayacak. Bu Silivri'ye ve Çatalca’ya nüfusun yığılması anlamına geliyor.

KURUM’UN BAŞARILI OLMA ŞANSI YOK

Yine Sayın Murat Kurum, “İstanbul’u şehrin kuzeyine doğru taşıyacağız.” diyor. İstanbul'un ormanının yüzde 40'ı şehrin kuzeyinde. Şehrin orta kısımlarını ve güney kısımları büyük ölçüde zaten yapılaşmaya açıldığı için yeşil alan kalmadı. Yerleşimi oralara doğru götürmek İstanbul'u 2 kat, 3 kat büyütmek anlamına geliyor. Bu anlayışlarla hareket eden, yani İstanbul'u talan anlayışıyla hareket eden Sayın Murat Kurum’un, İBB Başkanlığı'nda başarılı olma ihtimali yok.

İMAMOĞLU DEPREM BÜTÇESİNİ DÜŞÜRDÜ

Aynısı Sayın Ekrem İmamoğlu için de geçerli. Sayın İmamoğlu'nun Deprem Seferberlik Planlarını görüyoruz. 2018 yılında kentsel dönüşüme ayırdığı bütçe toplam bütçenin yüzde 5’i, 2023 yılında ise yüzde 1,59’u. Siz bu oranı düşürüyorsanız, deprem gibi bir gündemimiz yoksa, vatandaşı falan öncelemiyorsunuz demektir.

‘5 YILDIR SEFERBERLİĞİ BAŞLATAMADI’

Sayın Ekrem İmamoğlu’nun 5 yılda 4 kez Deprem Seferberlik Planları açıkladığını görüyoruz. Bir türlü o seferberliği başlatamadılar. Biz o Deprem Seferberlik Planlarını takip ettik. Sayın İmamoğlu “Belediyemize başvurun, işte 90 bin binanın dönüştürülmesini sağlayalım.” diyor. Ama daha vatandaşların evine sağlamlık testine bile gidemiyorlar. Vatandaşın taleplerine yetişemiyorlar. İBB yetişemiyor ama burada mağdur yine vatandaşın kendisi. Olası bir depremde mağduriyet yine vatandaşın üzerine yıkılacak. 5 senedir İstanbul yöneten Sayın Ekrem İmamoğlu ve CHP, bu zamana kadar çözümler bulamadılar.

SİSTEM PARTİLERİ AĞLADI

Siz hariç iktidar ve muhalefet partileri 6 Şubat’ı yas tutarak geçirdi. Avcılar Meydanı’nda Deprem Hazırlık Programınızı açıklamanızın sebebi neydi?

6 Şubat depreminin yıldönümünde yine sistem partilerinin ve adaylarının ortaklaşa yaptığı bir şey var. Matem, ağlama, sızlanma... Ama bir gerçek var, eğer oradaki kayıplarımızı unutmamak istiyorsak, İstanbul depremi için önlem almamız gerekiyor. Vatan Partisi, içerisinde uzman mühendislerle, mimarlarla, yer bilimcilerle birlikte İstanbul depreminden vatandaşlarımızı nasıl koruyacağımızı çalıştı. O çalışmalarımızı da o yüzden 1999 depreminde en çok kaybın yaşandığı Avcılar’da, Avcılar halkının önünde Deprem Hazırlık Programı olarak açıkladık.

VATAN PARTİSİ’NİN GERÇEKÇİ ÇÖZÜMLERİ VAR

Seçildiğiniz takdirde İBB’de neler değişecek?

Sistem partileri ve sistem adaylarının vaatleri içerisinde vatandaşın alıp da kendi yararına kullanabileceği hiçbir şey yok. O yüzden Vatan Partisi'nin köklü devrimci ve gerçekçi çözümleri var. Biz de onu şimdi vatandaşımıza anlatıyoruz. Belediye başkanlığına da bu anlamda talip olduk. Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını Vatan Partisi yönetirse, bambaşka bir İstanbul yaşanır. Deprem korkusunun olmadığı, herkesin mutlu olduğu, sağlıklı, huzurlu yaşadığı bir şehir haline getiririz. İstanbul'da bayramlarda eğer memleketlerimize gitmiyorsak trafik çok rahatlıyor. Çünkü İstanbul'daki nüfus ciddi anlamda azalıyor. O yüzden Vatan Partisi bütün İstanbul halkına şunu vaat ediyor. Bizim bir vadimiz varsa o da gelin, Vatan Partisi'nin yönetiminde bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı inşa edelim ve her günümüz bayram olsun. İstanbul’da her günümüzü bayram yapmak için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına talibim ve vatandaşımızdan yetki bekliyoruz. Sistem içi çözümler tıkandı. Sistem çözümlerini bir kenara atıp sistem dışı, devrimci, bilimsel çözümlerle İstanbul'umuzu kalkındıralım ve gerçekten itibarlı bir İstanbul yaratalım.

KRİZ YÖNETİMİ DEĞİL RİSK YÖNETİMİ

Kriz yönetimi konusunda planlarınız var mı?

Kriz yönetimi yerine risk yönetimini önceleyen bir sistem inşa edeceğiz. Kriz yönetimi deprem yaşandığında bölgeye çadır kentler nasıl kurulacak, konteynerler nasıl yapılacak, yemek, barınma, giyinme nasıl sağlanacak demek. İstanbul'da kriz yönetimini yönetmek apayrı bir krize sebebiyet verecek. Siz 1. Ordu’yu da soksanız, deniz yoluyla tahliyeler de yapsanız, İstanbul'da çok ciddi anlamda sıkıntılar yaşanacaktır. Bir de risk yönetimi var. Risk yönetimi önceden adım atmak. Vatan Partisi olarak bizi diğer partilerden ayırt eden en önemli nokta burası. Kriz yönetiminde risk yönetimini önceliyoruz. Vatandaşlarımızı enkazlardan nasıl çıkarırız düşüncesiyle değil, vatandaşlarımız enkaz altında nasıl kalmaz düşüncesiyle ve hedefleriyle bu çalışmalarımızı yapıyoruz.

Yetki verin, İstanbul’u ihanetten kurtaralım - Resim : 2

ÜNİVERSİTELER ANADOLU’YA

Üniversiteleri Anadolu’ya taşıma planınız var. Bunun Anadolu’ya ve İstanbul’a ne faydaları olacak?

İstanbul'da 57 üniversite, 4 meslek yüksek okulu, toplamda 61 yükseköğretim kurumu bulunuyor. Her metrobüs durağına bir üniversite inşa edilmiş. Üniversiteleri Anadolu'ya taşımak için bir teşvik çalışması yapacağız. Üniversiteleri eski şaşaalı dönemlerine döndürebilmek için Anadolu'nun çeşitli köşelerine taşıyalım. Hem Anadolu'nun, diğer şehirlerimizin çarşı, pazar esnafının kalkınmasını da sağlar. Tabi bizim bunu söylememizin önemli sebebi nüfus yoğunluğunu azaltmak için en hızlı yöntemin bu olması. Çünkü üniversite öğrencilerinin İstanbul ile doğrudan bir bağı yok. Bağları olmadığı için bu üniversite gencinin İstanbul'dan ziyade Anadolu'nun başka illerinde okuması mümkün.

‘SiSTEM DIŞI ÇÖZÜMLER KAPIDA’

“Emperyalist sistem Türkiye'deki sorunları kendi çerçevesinde çözemez duruma geldi. Bunu siyasi, ekonomik, askeri anlamda görüyoruz. Artık sistem dışı çözümler Türkiye'nin kapısına dayandı. O yüzden Vatan Partisi'nin ürettiği yerel seçim bildirgesi, İstanbul'da açıkladığımız 20 maddelik Depreme Hazırlık Programı çok devrimci ve kesin çözümler içeriyor. Bu planımızın en başına koruma stratejisini koyduk.”

İstanbul Vatan Partisi İbrahim Okan Özkan