'Yöneten kadrolar ve aydınlar AİHM zaferini kavrayamadı'
AİHM'in soykırım iddialarını ortadan kaldıran kararının ders olarak anlatılması gerektiğini söyleyen Oran 'Perinçek-İsviçre Davasının önemini kavrayamayan iktidar bloğunun acilen doğru adımlar atması ve konuyu milletin tamamına mal etmesi önemlidir' dedi.
Eski CHP milletvekili Umut Oran Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin Perinçek-İsviçre Davasında verdiği kararla sözde Ermeni soykırım tartışmalarının bittiğini belirterek, “Soykırım yoktur” dedi. Oran, AİHM’in Perinçek-İsviçre davası kararının okullarda ders müfredatlarına girmesi gerektiğini söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun “yüzleşme” istediği Ermeni soykırımı iddiaları konusunda eski CHP milletvekili Umut Oran “AİHM kararıyla sözde Ermeni Soykırımı bitmiştir” açıklaması yaptı. Partinin izlediği siyasi çizgiyi yönelik eleştirileri ağır bir biçimde cezalandıran CHP yönetiminin Tanrıkulu’nun Türkiye’yi suçladığı açıklamalarını sessizlikle geçiştirmesi dikkat çekti.
CHP’nin genel başkanlığı için potansiyel adaylardan biri olarak gösterilen Oran dün yaptığı yazılı açıklamada, Ermeni Soykırımı iddiaları konusunda dikkat çekici bir değerlendirme yaptı.
'SOYKIRIM TARTIŞMASI BİTMİŞTİR'
Her yıl 24 Nisan’da ABD Başkanı’nın ne diyeceği ile ilgili spekülasyon yapılmasına tepki gösteren Oran'ın açıklamaları şöyle:
On yıllardır her uluslararası platformda Türkiye’ye karşı kullanılan ve tarihin siyasallaştırılmasının tipik örneğini oluşturan “sözde Ermeni soykırımı iddiaları”, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesi’nin 17 Aralık 2013’te, AİHM Büyük Dairesi’nin 15 Ekim 2015 tarihinde açıkladığı Perinçek-İsviçre Davasıyla beraber tamamen bitmiştir ve sonuç açıktır: Soykırım yoktur.
AİHM KARARI YETERİNCE İNCELENMEDİ
Ancak AİHM’nin kararlarının üstünden geçen uzun yıllar boyunca Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten kadrolar, alınan hukuk zaferinin önemini kavrayamadıkları gibi, uluslararası platformlarda da hukuktan kaynaklanan ‘haklılığımızı’ dile getirme konusunda ‘çekingenlikten’ kurtulamamışlardır. Çok üzücüdür ki siyasi partiler, üniversiteler ve pek çok aydın da ‘soykırım iddialarını tamamen bitiren mahkeme kararlarını’ yeterince incelememiş, konuyu gündemde tutmamış ve Türk milletini yeterince bilgilendirmemişlerdir. Bunca ihmalin ardından gelinen nokta içler acısıdır zira tamamen haklı olduğumuz, uluslararası hukukun gücünü arkamıza aldığımız bir davada dahi hala kafalar karışıktır ve hala Türkiye’nin haklılığı yeterince savunulmamaktadır.
ABD BAŞKANI AÇIKLAMASININ ÖNEMİ YOK
“Özellikle bazı çevrelerin 'Kararda ‘soykırım yoktur’ cümlesi bulunmuyor!' gibi çocukça bir yaklaşımı dile getirmesi ya da davanın sadece 'ifade özgürlüğü' temelinde yükseldiğini iddia etmesi, AİHM kararlarının hiç anlaşılmadığının ispatı niteliğindedir. Zira dava metinlerinin tamamında ve ısrarla 'Holokost’la yani Yahudi Soykırımı’yla 1915 Olaylarının aynı kategoride olmadığı kayıt altına alınmış ve bir olayın soykırım olup olmadığına sadece yetkili mahkemelerin karar verebileceği ortaya konulmuştur. Yani AİHM, verdiği kararla 'kendisinin bile 1915 olaylarını soykırım olarak niteleme yetkisine sahip olmadığını' ortaya koymuştur. Mahkemenin bu bakışı, parlamentoların aldığı soykırım kararlarının hiçbir anlam ifade etmediğini de net olarak açığa çıkarmıştır. Yani AİHM kararıyla birlikte tüm tartışma bitmiştir. Hangi parlamento hangi gerekçeyle sözde soykırımı tanıdığını ilan ederse etsin artık bunun bir önemi yoktur.
İKTİDAR ÖNEMİNİ KAVRAMADI
Ne yazık ki bu derece önemli bir milli konuda, iktidar bloğu, bu hukuk zaferinden proaktif bir şekilde yararlanmanın önemini kavrayamadığı gibi, Türkiye’ye ve Türk Milletine karşı düşmanca tutumlarına devam eden odakların hareket sahasını genişletmiştir.
Geçmişte, Türkiye’yi hemen her platformda zor duruma sokan ve 'parlamentolar üzerinden siyasi şantaj aracı haline getirilen' sözde soykırım iddialarını tarihe gömen Perinçek-İsviçre Davasının önemini kavrayamayan iktidar bloğunun acilen doğru adımlar atması ve konuyu milletin tamamına mal etmesi önemlidir. Öyle ki AİHM kararlarının lise müfredatına alınması ve üniversitelerde ders olarak okutulması şarttır. Bu sayede hem Türkiye’nin haklılığı ilk önce yurtiçinde öğrenilecek hem de tüm dünyaya en doğru mesaj verilecektir. Zira büyük bir özgüvenle AİHM kararlarını savunduktan sonra hangi ülke parlamentosunun hangi soykırım kararı aldığının ya da hangi siyasinin hangi demeci verdiğinin hiçbir önemi olmayacaktır çünkü hepsi birden tarih ve hukuk karşısında en baştan yenilmiş olacaklardır. Ancak görünen odur ki Türkiye’yi yönetenler AİHM kararlarının önemini kavrayamadıkları için hala her 24 Nisan’da 'ABD başkanı soykırım diyecek mi? Şu parlamento soykırım kararı alacak mı?' diye endişe duymaktadır. Oysa doğru tutum şudur: Hangi parlamento hangi kararı alırsa alsın önemsizdir zira hukuk kararını vermiştir: Soykırım yoktur!