Yoz sanatın panzehiriydi
‘Erkan Yücel: Şimdi Geçti Buradan’ adlı belgeselde, devrimci sanatçı Erkan Yücel’in saçtığı ‘ışık’tan söz ediliyor. Onun ışık saçan oyunculuğu, bugünün hızla yozlaşan kültür sanat ortamında güneş gibi
Ali Ulusoy
Devrimci sanatçı Erkan Yücel, 38 yıl önce bugün, elim bir trafik kazasıyla aramızdan ayrıldı. 1975 yılında Türkiye’de ilk kez “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü alan Erkan Yücel’i, o dönemde bu başarıya götüren çok önemli özellikleri vardı.
Erkan Yücel için hazırlanan “Erkan Yücel: Şimdi Geçti Buradan” adlı belgeselde, onun tiyatrodaki yeteneğini ve başarısını anlatan bugünün usta tiyatro sanatçıları, hep ondaki bir “ışık”tan söz eder. Bu ışık, salt doğuştan gelen, bahşedilmiş bir yetenekten ibaret miydi? Erkan Yücel’i bu denli özel kılan, başarılı ve devrimci bir sanatçı yapan özellikleri nelerdi? İşte bu “ışığı” meydana getiren bileşimi, oyuncu Murat Demirbaş ve Erkan Yücel ile aynı tiyatroyu paylaşan Aykut Töleğen’e sorduk. “Sanat” kavramının bile içinin boşaltıldığı bugünün kültür sanat dünyasında, Erkan Yücel’in hayatı ve kişiliği, yozlaşmanın adeta panzehiri gibi. Çünkü onun kişiliğini tarif edenler, hem yaratıcılığı ve zekâsını, hem de emekten ve eşitlikten yana karakterini vurguluyorlar.
TRAKTÖR RÖMORKUNDAKİ ‘GENEL SANAT YÖNETMENLİĞİ’
Ankara Halk Tiyatrosu kurucularından Aykut Töleğen: 1975 yılında San Remo Film Şenliği'nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü alarak uluslararası alanda ödül alıp, iki gün sonra da evinin önündeki çöpü almaya gelen çöpçülerle sohbet eden bir sinema oyuncusudur…
1975 yılında Endişe’deki Cevher rolüyle En İyi Erkek Oyuncu dalında aldığı Altın Portakal’ı, Söke Toprak-İş Sendikası’na verirken “ben sizden ilham aldım, sizler bana öğrettiniz, bu ödül köylülerin hakkıdır” diyen bir sanatçıdır…
1977 yılında Tunceli, Pazarcık, Söke gibi birçok köyde römorkların üzerinden oyunlarını sergileyen tiyatronun genel sanat yönetmenidir…
Söke’de toprak işgalinin tam da ortasında, köylülere oyunlarını sergileyen tiyatro oyuncusudur…
Dönemin müzikal tiyatro furyasına karşı toplumsal olayları oyunlaştıran tiyatro yazarıdır…
Her yerde her ortamda, cebinde ödüllerini değil insan sevgisini taşıyan, dilinde hep Partili olduğunu söyleyen Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP) Üyesi devrimcidir…
Örnek kişiliği, bize öğrettikleri ile hem bilincimizdedir, hep de gözümüzün önündedir Erkan Yücel.
‘MÜCADELE İÇİNDE ŞEKİLLENDİ
KOŞULLARI ZORLAYARAK BÜYÜDÜ’
Tiyatro sanatçısı, Türkiye Sanatçılar Birliği (TSB) Başkanı Murat Demirbaş: Erkan Yücel ismi, Türk Tiyatrosu'nun şeref tahtasına nal gibi çakılmıştır. Onun tiyatromuzdaki yeri hafızalardan kolay silinmeyecektir... Sinemadaki bakışı unutulmayacaktır...
Dünya tarihinde çok az o kalitede oyuncu görürüz. Almanların Charlie Chaplin'i varsa bizim de Erkan Yücel'imiz vardır. Ondaki oyunculuk cevheri nadir bulunan bir özelliğe sahiptir.
Onun halkçı ve devrimci sanat pratiği, kendinden sonraki kuşaklara hep örnek olmuştur. Onun sanatı devrimci mücadelenin içinde şekillenmiştir ve hep koşulları zorlayarak büyümüştür.
Zekâsı, yaratıcılığı, alçak gönüllülüğü ve esprili kişiliği, onun kavgasının en güçlü silahları olmuştur.
Bugün artık yozlaşmış sanat ve sanatçı kavramlarına karşı umut arayanlar için en sağlam kaledir Erkan Yücel ismi...
Anısına saygıyla...
