21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

PKK'dan kaçan gençle konuştuk: Yer altında cezaevi yer üstünde drone eğitimi

PKK'nın elinden kaçan B.A. dağdaki 4 yılı anlattı. Suriye’de kısa bir eğitimden sonra Irak’a götürüldü. Irak’ta görecekleri yanında Suriye'deki ilk şok günleri en rahat 1-2 ay oldu.

YPG’li genç anlattı Dağdaki dört yıl: PKK kampında HDP dersi
PKK/PYD, TSK’nın operasyonlarından ve güvenlik koridorundan öyle muzdarip ki, ABD’ye kendilerini terk etmesin diye yalvarıyorlar. Mazlum Kobani, The Washington Post’a verdiği demeçte, ABD’ye seslendi ve “Bizi unutma" mesajını gönderdi.
A+ A-
FÜSUN İKİKARDEŞ

Yoldaşlık diye hayal ettiği insan ilişkilerinde ihanet, şüphe ve büyük devletlerin elindeki oyuncak PKK'yı bizzat yaşayacaktır.

B.A.'yı PKK kampındaki daha ilk yılında ikinci tutsaklık beklemektedir. Yine şüpheli. Bu kez 8 ay mağarada cezaevinde. Karşısındaki bölmede PKK tarafından kaçırılmış asker polisler var. Yan tarafta örgütün talimatlarına uymadığı için cezalı bir grup, çapraz bölmede de ajan diye yakalananlar! Arada bir koridor, sonunda da nöbetçiler! Yeraltındaki mağarada, herkes uyuz olmuş, kaşınıyor. İçeride pislik ve sefalet kol geziyor. Asker ve polislerle konuşmak yasak, diğerleriyle serbest. Kimin neden aylardır, yıllardır oralarda tutulduğunu, örgüt içindeki işleyişten örnekler dinler.

B.A. ilk 4 ayın sonunda güya sorgulanır. Soru hep aynıdır: Seni kim gönderdi? Cevap değişmez, "kendim geldim", giderler. İkinci 4 ay geçince, “Araştırdık, tahliye" derler. Artık serbest, ama o cezaevi sürecinde artık örgütü çözmüştür! İşlerin nasıl yürüdüğünü kestirebilmektedir.

İRADE KIRMA İŞKENCESİ

Yeni rotada Şervan Nu var. Yani, Yeni Savaşçı. Bizdeki düzenli ordudan Acemi Birliği’ne öykünmüşler... Amacı bambaşka: İrade kırma! Eziyet, açlık, süründürme… Yine mağaradalar. Bu kez her zamankinden ağır bir sözde “eğitim“ var. Onlara sorarsan insan haklarını savunmaktadırlar, işkenceye karşıdırlar, ama ileri tekniklerle alasını uygulamaktadırlar. Öyle sert ve acımasızlardır ki, çocukluğunda bile kolay kolay ağlamayan B.A. burada hüngür hüngür ağlayacaktır… Bu akıldışı sürecin amacının irade kırmak ve beyni boşaltmak olduğunu daha sonra analiz edecektir. Oradan da sağ salim çıkar.

DÜŞÜNEMEZ HALE GELİYOR

Yıl 2018. ‘Tepeci‘ olur. Bir tür ödül gibi ona en iyi silahları verirler. İradesi kırılma noktasında, beyni hiçbir şey düşünemez halde bir tepeci... Tepeci’nin görevi basittir, tepede gözlemcilik yapmaktadır. Ortalıkta in cin yoktur, teröristler yerin altındadır. Her gördüğü nesnenin bir işareti vardır, onu diğerlerine haber vermektedir. 2-2,5 saat dağın tepesinde etrafı gözlemektir işi. Tepeci görevinde gözlem yaparken, yine düşünme fırsatı olur. Aklı yavaş yavaş yerine gelmeye, beyin işlevleri çalışmaya başlar.

PKK'dan kaçan gençle konuştuk: Yer altında cezaevi yer üstünde drone eğitimi - Resim : 1

DRONE EĞİTİMİ

Eğitimler Şehit Mahir Akademisi dedikleri mağarada devam eder. Ama arada dört aylık da TİM komutanlığı olacaktır. Amaç, aidiyet duygusunu pekiştirmek! Aslında bir yetkisi falan yoktur da, al işte bak senin emrinde dört kişi var, adın da TİM komutanı oldu! Dört aylık tim ödülünden sonra sözde akademide drone eğitimi başlar. Drone eğitimi de fena değildir, beynini korumak için zamanı var. Sırayla yeryüzüne çıkıp drone uçuruyorlar, öğreniyorlar. Yeni kurulmuş bir hava kuvvetleri üssü gibi. Başlarında üsteki komutanları Emine’nin kankası olarak bilinen yakın arkadaşı Jindar var. Eğitim 2 ay sürer. Yıl 2019, drone da öğrendi artık…

BEYİN YIKAMAK BÖYLE OLUR

B.A., PKK’ya Pe-Ka-Ka dediği için de şüphelidir. Kürtçeyi öğrenmiştir, ama Pe-Ke-Ke demediği için bir de morali bozuk olduğundan hal ve davranışlarından şüphe çeker.

“İkinci eğitimden çıktığımda Kürtçeyi anlıyordum, çat pat konuşuyordum. Tepeci olduğumda 2 Suriyeli ve 1 Iraklı ile birlikteydik. Orada Kürtçeyi öğrendim. Geçen zamanı düşünmeye başladım. Haberleri Sterk TV’de izlerken tepedekilerden biri dedi ki ‘Türkleri biliyoruz, insanların beynini yıkıyorlar…' O sözü bende bir şey çağrıştırdı. Bunu esas sen bana yaptın! Öfke duymaya başladım, bana plan uygulandı dedim. 2018’de tekrar olan biteni anlamaya başladım. Yaşamdan kopuş da beraberinde geldi. Tabi hemen eleştiriler de başladı! Çünkü her akşam tekmil alınıyor. Mesela filanca yemeklere yardım etmedi, falanca işini kötü yaptı vs. sabahleyin kalktı şunu bunu yaptı... Her gün rapor gidiyor, şunun morali bozuk! İşte bu çok tehlikeli. Demek ki bir şey düşünüyor ki kafası bozuk, anlamını taşıyor.

KAZIM KOYUNCU YASAK

“Bu kadar profesyonel bir yöntem olamaz. Oradan fiziki olarak değil de ideolojik olarak kaçmak çok zor. Çok iyi ayarlamışlar. Haşhaşilerin, Hasan Sabbah’ın eğitimlerine benziyor. Sterk tv’deki söz, bende başka çağrışımlar yaptı ve moralim çöktü. Anladılar ve beni o işten aldılar. Tepeciyken müzik olayı var bir de… Kazım Koyuncu, Selçuk Balcı’nın falan olduğu bir müzik aleti vardı, walkman gibi bir şey, dinlerdik… Fakat bir süre sonra elimden aldılar, önce‚ ‘bozuldu' dediler, tamir edip getirdiklerinde Koyuncu türküleri yoktu… ‘Yükleyemedik‘, dediler."

PKK'dan kaçan gençle konuştuk: Yer altında cezaevi yer üstünde drone eğitimi - Resim : 2

IŞİD'E KARŞI KAHRAMANLIK HAYALİ

“2015’te üniversitedeyim, şehirde HDP il örgütü ve okulda da DTP standları vardı. HDP’nin Erdoğan’a 'Seni başkan yaptırmayacağız' diye açtığı masalar vardı. ‘Türkiye IŞİD’e destek veriyor' söylemi, Erdoğan karşıtlığı, hep aradığım şeylerdi. Medya da destekliyordu. Fox’ta Fatih Portakal’ın açıklamasını hiç unutmuyorum: ‘Biz YPG’ye teşekkür etmeliyiz!' O zaman terör örgütü değildi! Barbarlara karşı savaşan devrimci bir grup gibiydi! Dünyanın her yerinden akın akın katılım vardı. 1968’in Filistin’i olmuştu YPG. O dönemde bütün silahlı gruplardan çağrı yapıldı: YPG saflarında IŞİD'e karşı savaşın! Sosyalizmde de işçi sınıfının vatanı olmaz diye okuyoruz. İşçi her yerde ezilirdi… Devlet, ulus devlet de neymiş! Daha sonra HDP’ye girdim, orada farklı kitaplar da okumaya başladım. Bir kitapta bir doğru görüyorsun, analiz edecek yeteneğin de yok. Yaşın 21! O yaştaki insanın duyguları da esip geçiyor. Türkiye’de de güzel bir imaj gelişmiş. Süleyman Şah operasyonunda birlikte hareket ediliyor. Hatta HDP’den yollarda sınır ötesinden gelen yaralılara refakatçi gönderiyorlar… HDP ve DBP’de plan koydular önümüze: Önce laik, sosyalist bir yapı kuracağız, daha sonra Türkiye’yi de kapsayacak bir yapı! Önce Suriye’den başlayacak ve her yere yayılacak. Kürdistan diye değil de, orada Kürtler yaşadığı için Kürdistan! Yeni bir sistem, deniyordu. Ana hedefimiz sosyalizm... Yani Kürt milliyetçisi falan değiliz. Hepsi bilinçli yapılıyormuş. Aynı Girdap filmindeki gibi… Medyada keşke PKK’yı anlatan film olsa, anlatsa. Nasıl insanları çekiyor.

DAĞA BİLETİ KESİLİR

“HDP’de görüştüğüm biri vardı, daha sonra örgütün kadrosu olduğunu öğrendim. Savaşın çok daha ileri boyutlara geldiği, herkesin saflarda toplandığı yerler var, dedi. Ben katılırım, deyince, tamam dedi. ‘Ben seni tanıştırırım.' O gün 2016 Şubat’ın 5’iydi. Diyarbakır’a geldim. Beni bir milise verdi, milis de elime bir kağıt tutuşturdu. ‘Sen Nusaybin’e git, bu kağıdı oradakilere ver' dedi. Nusaybin’e gittim. Mahalleler kontrol altındaydı. Hendek savaşları vardı. ‘Türkiye’de FETÖ hakim, yüzde yüz NATO sömürgesi zaten. Bu bizim milli devletimiz olamaz' diyordum. Bir yanım her ne kadar Türkiye’yi sevse de diğer gruplara çok karşıydım. FETÖ mü bunlar mı deseler, bunlar diyordum. Hiç yoktan daha iyi, hiç olmazsa sosyalist, yobaz değiller..." Denklem buydu…

İÇ KARIŞIKLIK VE KÜRDİSTAN PLANI

B.A.'ya dersleri sorduk, hani her akademide istihbarat dersi vardı ya… Neler öğretilir, güncel siyaset nasıl yansıtılır? Öyle ya, basın yok, televizyon yok, gözle görmek kulakla duymak, akıl yürütmek yasak… Şöyle özetledi: “Derslerde, Irak ve Suriye örnekleri verilir, Türkiye’de karışıklık ve isyanlarla iktidarın yıkılacağı, ancak o zaman dört parçalı Kürdistan’ın kurulacağı anlatılırdı. Kurucu üst örgüt HBDH olacaktı. Türkiye ve İran kader ortağı. Birinde Kürdistan kurulursa, diğeri otomatik olarak kurulacaktı.

HDP'NİN DAĞLA İLİŞKİSİ

Abdullah Öcalan, kendi söylüyor ‚‘HDP benim en büyük projem' diyor. HDP Türkiye’de PKK’yı cici göstermek, Türkiye toplumunu Edirne’den Kars’a çok seviyorlar gibi… Güya halkı tümüyle kucaklayacak bir proje! “HDP'yi kendileri derste söylüyor. HDP, bizim Türkiye’deki siyasal yapılanmamız! KCK altında tabanları da var, PKK var, HPG var, Suriye’de askeri kolu YPG var. Türkiye’deki yapılanmalar, HDP ve profesyonel yapılanma DBP. Bu parti, yüzde yüz profesyonel yapılanmadır. Yani bizzat dağ ile ilişkili insanlardır. Örgüt ideolojisini yüzde yüz bilen insanlar olmalı. Şemadaki yerleri böyle. Hem toplum içinde örgütü meşrulaştırmak hem de Büyük Ortadoğu Projesinden sonra kurulacak Türkiye’de HDP’ye başat rol verilecek. Bunlar ders olarak siyasal akademilerde gösteriliyor, kendi tüzüklerinde de yazıyor. Çok gizli saklı değil, herkes biliyor."

YARIN: GÜVENDİKLERİ GÜÇ ABD VE İSRAİL

HDP ABD PKK KCK