21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yüksek faiz üretime engel

Erkan Özkan, “Yaşadığımız finansa erişim sorununa karşı önerimiz düşük faizli kredi tahsis edilmesi. Faiz oranları 35-40’lerde iken kimse kredi çekip yatırım yapmaz. Kredi muslukları sonuna kadar açılsa bile faiz oranları çok yüksek.” dedi.

Yüksek faiz üretime engel

İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (İİB) Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Özkan, sektörün mevcut durumunu değerlendirmek ve 2028 yılına ilişkin hedeflerini açıklamak üzere basın mensuplarıyla buluştu. Mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörü 2018 yılında 5 milyar dolarlık bir ihracata sahipken 2022 yılında bu sayının 8,4 milyar dolara çıktığını kaydeden Erkan Özkan, “2023 yılında 10 milyar dolarlık ihracat hedefimiz bulunuyordu. Ancak gerek ülkemizi derinden etkileyen deprem felaketi gerekse dünya genelinde yaşanan resesyon, bu hedefin biraz revize olmasına neden oldu. Olumsuzluklara rağmen yılı, 8.4 milyar doların üzerinde kapatacağımızı düşünüyoruz.” dedi.

20 MİLYAR DOLAR HAYAL DEĞİL

2028 yılında 20 milyar dolarlık bir ihracat hedefleri olduğunu açıklayan Erkan Özkan, Türkiye’nin mobilya sektöründe cari açık vermediğini, tüm ürünlerde üretim yeteneğine sahip olduğunu, ham madde sorunu ve dışa bağımlılığı olmadığını dile getirerek sektörde çok güçlü olduklarını ifade etti. Türkiye’nin, Almanya, Çin, ABD, İtalya, Polonya ve İspanya ile birlikte sektörde önde gelen ülkelerden biri olduğunu anımsatan Özkan, 2028 hedeflerinin ulaşılamayacak bir hedef olmadığını söyledi.

Hedefe ulaşmak için İstanbul’da uluslararası normlara sahip bir fuar ve şehrin iki yakasında birer adet organize sanayi bölgesine (OSB) ihtiyaç duyduklarının bilgisini veren Özkan, “İstanbul havalimanlarıyla, destinasyon özelliğiyle çok önemli bir şehir. Dünyanın buluşma noktası. Böyle bir kentte uluslararası normlarda bir fuar merkezi olmalı. Mevcutlar metrekare ve fiziki özellikleri nedeni ile yetersiz kalıyor.

Mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörlerinin tek çatı altında buluşacağı OSB’ler sayesinde ham maddeye ulaşımımız daha kolay olacak. Tek çatı altında toplanabilirsek ki bu bir stadyum inşa etmekten çok daha kolay, sektörlerimiz adına daha büyük hedefler koyabiliriz.” diye konuştu.

İNSAN KAYNAĞI BİR SİSTEM SORUNU

Devasa fabrikalarımız da olsa, uluslararası normlarda fuar merkezimiz de olsa üretebilmenin insan kaynağına dayalı olduğunu anımsatan Özkan, “Emek yoğun bir sektörüz. İnsan kaynağı olmadan üretimi artırmak oldukça zor. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte bizleri en çok zorlayacak konu bu. Herkes çocuğunun üniversite okumasını istiyor. Üniversite okuduktan sonra da bir gencin bizim sektörde nitelik kazanması çok zor. Üniversiteli işsizler ordusu yaratmakansa gençlerin erken yaşta üretim sektörüne yönelmesi gerekiyor. Bu sistemsel bir sorun. Ancak meslek liseleri ile nitelikli insan kaynağı sorunumuzu çözebiliriz. Almanya modeli bu konuda örnek. Çocuklar ilkokuldan sonra değerlendirip bir kısmı meslek liselerine yönlendirilmeli.” diye konuştu.

Sektördeki finansa erişim sorunu hakkında da değerlendirme yapan Erkan Özkan, “Yaşadığımız finansa erişim sorununa karşı önerimiz düşük faizli kredi tahsis edilmesi. Faiz oranları 35-40’lerde iken kimse kredi çekip yatırım yapmaz. Kredi muslukları sonuna kadar açılsa bile faiz oranları çok yüksek.” açıklamasını yaptı.

DOLAR ARTIŞINA GEREK YOK MALİYETLERİ DÜŞÜRELİM

Tüm sektörlerin ihracat yaparak ayakta kalmaya çalıştığını öne süren Özkan, döviz kurunun istenilen düzeyde olmadığını ve uluslararası rekabette zorlanıldığını iddia etti. Ham madde ve enerji maliyetlerindeki artışın, döviz kurunun üzerinde olduğunu vurgulayan Erkan Özkan, şöyle devam etti:

“Doların artışını talep etmemize gerek yok. Farklı bir bakış açısıyla maliyetlerin düşmesi için uğraşalım. Ancak bu şu an mümkün gözükmüyor.”

Faiz ihracat Enflasyon maliyet