24 Aralık 2024 Salı
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yüksek kolesterol karnınızı ağrıtmasın

Normal şartlarda safra kesesinde bulunan safranın kimyasal  içeriği karaciğerden buraya atılan kolesterolün çözünmesi için yeterlidir. Aşırı kolesterol kristalleşerek zaman içerisinde taş oluşumuna neden olabilir

Yüksek kolesterol karnınızı ağrıtmasın
A+ A-
DOÇ. DR. FEHMİ KATIRCIOĞLU

Safra kesesi taşı kadınlarda erkeklere oranla daha fazla sıklıkta görülen ve oldukça ağrılı seyredebilen bir hastalıktır. Karaciğerden günde yaklaşık olarak 1 litre kadar safra salgılanır ve bağırsaklardan yağların sindirimi ile bazı vitaminlerin emilimini sağlamak gibi çeşitli fonksiyonları yerine getirir.

Safra, karaciğerden midenin devamı olan oniki parmak bağırsağına doğru akarken, yolu üzerindeki safra kesesine uğrayarak burada birikir. Suyu emilerek yoğunluğu daha da artar. Özellikle yağlı yiyecekler başta olmak üzere bazı gıdaların tüketilmesinin ardından safra kesesi kasılarak içerisindeki yoğunlaşmış safrayı onikiparmak bağırsağına doğru sevk eder. Olağan koşullarda bileşiminde bulunan çeşitli maddelerin belirli miktarlardaki karışımı sayesinde safra akışkanlığını korur. Ancak safranın içinde yer alan bu bileşenlerdeki herhangi bir artış ya da azalma, safranın akışkanlığında bozulmaya ve "tortu bırakıcı" bir hal almasına yol açabilir. Hem bu tortular hem de uzun süre sadece damar yoluyla beslenen ya da uzun süreli açlık hallerinde safra çamuru denen safra çökeltileri de safra taşı oluşumunda rol oynayabilir. Ortaya çıkma sıklığı yaş ile birlikte artış gösterir.

ÇALIŞMA SİSTEMİ

Normal şartlarda safra kesesinde bulunan safranın kimyasal içeriği karaciğerden buraya atılan kolesterolün çözünmesi için yeterlidir. Bazen karaciğerden safranın içinde çözünebilecek düzeyin üzerindeki miktarda kolesterol atılabilir ve bu aşırı kolesterol kristalleşerek zaman içerisinde taş oluşumuna neden olabilir.

YÜKSEK DÜZEYDE BİLİRUBİN

Solunum gazlarının taşınmasında görev alan kırmızı kan hücreleri bu görevlerini içerisinde yer alan hemoglobin molekülü ile gerçekleştirir. Ömrünü tamamlayan ve yeni hücrelerin üretilmesi amacıyla parçalanan hücrelerde hemoglobin çeşitli biyokimyasal süreçlerden geçer ve bilirubin maddesi oluşur.

Karaciğer sirozu, safra kanalı enfeksiyonları ve çeşitli kan hastalıkları varlığında vücutta aşırı miktarda bilirubin ortaya çıkar ve bu aşırı bilirubin safra kesesinde birikerek taş oluşumuna neden olabilir.

HAYATİ TEHLİKE

Safra kesesi içinde bulunan ve yerçekiminin etkisiyle hareket eden taşlar, safra kesesinin çıkışını tıkayıp, olağan boşalmasını engellediği zaman çeşitli belirtileri oluşturmaya başlar. Safra taşı hastalığının seyri esnasında taşın ana safra kanalına düşmesi durumunda çok daha sorunlu bir sürece girilir. Tıkanma sarılığı olarak adlandırılan bu süreçte hastada karın ağrısı, sarılık, idrar renginin kırmızı veya kahverengi olması, bulantı, kusma ve bazen de ateş gibi belirtiler görülebilir.

Taşın safra kanalını birkaç saat süre ile tıkaması sonrasında bu bölgede enflamatuar (iltihabi) değişiklikler meydana gelir ve bu durum kolesistit olarak isimlendirilir. Eğer bu tabloya enfeksiyon da eklenirse hayatı tehdit edecek çok ciddi problemlere neden olabileceği için dikkatli olunmalıdır. Bu hastalığa ise kolanjit adı verilir. Kolanjit dışında ortak safra kanalına düşen bir safra taşı, pankreasın iltihabi hastalığı olan akut pankreatite de neden olabilir. Bu hastalık hayatı ciddi anlamda tehlikeye sokabilir.

KARNIN SAĞ ÜSTÜNDE AĞRI

Hastalarda oluşan yakınmalar genellikle karın sağ-üst kısmında ağrı, bu ağrının sağa doğru yayılması ve sırtta sağ tarafta da hissedilmesi, bulantı ve bazen kusma atakları şeklindedir. İltihaplanma varsa tabloya ateş de eklenir. Bu ağrılı ataklar genellikle yağlı ağır bir yemeğin ardından başlar ve 1-5 saatlik bir süre boyunca devam edebilir. Doğal seyri esnasında giderek büyüyen ve sayıları artan safra taşları sürekli olarak safra kesesinin iç cidarını tahriş eder ve kronik bir iltihap şeklindeki tablonun ilerleyerek kansere dönüşme riskini de arttırabilir. Özellikle 2–3 cm'lik boyutları aşan taş olgularında bu risk yüksek olarak kabul edilir.

Hastalığın tanısı; muayene bulguları ile beraber kan, idrar, gaita tetkikleri ve ultrasonografi (USG) ile konulur. Bu tetkiklerle yüzde 100'e yakın kesin teşhise ulaşılabilir. Seyrek olarak bilgisayarlı tomografi, MRI gibi diğer görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Safra kesesi taşı hastaları sağlık kuruluşlarına tipik olarak yağlı ve baharatlı bir öğünü takiben ortaya çıkan sağ üst bölgedeki karın ağrısı ile başvururlar. Bu şikayetlerine bulantı ve kusma eşlik edebilir. Hekimler tarafından gerçekleştirilen fizik muayenede hastanın nefes alması esnasında sağ üst karın bölgesine parmakların bastırılması ile kişide tipik safra kesesi ağrısı oluşması tanısal öneme sahiptir. Kişide sarılık bulgularının mevcut olması safra kanalının taşa bağlı olarak tıkanmasına işaret ediyor olabilir.

AYNI GÜN TABURCU

Genel anestezi altında gerçekleştirilen laparoskopik kolesistektomi ameliyatında operatör hekim hastanın karın bölgesinde 3-4 adet insizyon (kesi) gerçekleştirir. Bu insizyon bölgelerinden küçük ve ışıklı ameliyat aletleri hastanın karın boşluğunun içerisine sokulur ve safra kesesinin çıkarılması sağlanır. Hastalar ameliyat sonrasında bir süre gözlenir ve istenmeyen bir durumla karşılaşılmaması halinde genellikle aynı gün veya operasyon sonrası günde taburcu edebilirler. Medikal tedavi günümüz şartlarında gelişen ameliyathane ve prosedür şartları nedeniyle tercih edilir. Opere olması olanaksız olan kişilerde özellikle kolesterol kaynaklı oluşan taşlarda ursodiol etken maddeli ilaçlara başvurulabilir. Bu ilaçların kullanımında günde 2 ile 4 kez değişen dozlarda alınması, safra kesesi taşlarını geçirmelelerinin yılları bulabilmesi ve tedavinin sonlandırılmasını takiben hastalarda tekrar taş oluşumunun gözlenmesi gibi problemlerle karşılaşılabilir. Litotripsi ameliyat dışı safra kesesi taşı tedavisinde başvurulabilen bir diğer yöntemdir. Bu uygulamada kişiye şok dalgaları verilerek taşlarının daha küçük parçalara ayrılması sağlanır.

KORUNMAK İÇİN

Safra kesesi taşı gelişiminden ve taşa bağlı olumsuz etkilerden korunmak adına hekimlerin bilgisi ve önerisi dahilinde yapılabilecek bir takım beslenme değişiklikleri mevcuttur:

  • Kızartmalar gibi yağ içeriği yüksek gıdalardan kaçınmak ve düşük yağlı besinlerle beslenmek
  • Beslenme programına bağırsak hareketlerini kolaylaştırıcı etki gösteren lif içeriği yüksek gıdalar eklemek
  • Kahve safra kesesi taşı ve diğer hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterebilir ancak yüksek düzeyde kafein içeren içeceklerden, yüksek yağlı süt ürünlerinden ve şeker içeriği yüksek tatlı gıdalardan diyare (ishal) yapıcı etkileri nedeniyle uzak durulması önerilir.
  • Sindirimi kolaylaştırmak adına öğünleri küçülterek beslenmek ve günlük en az 6-8 bardak su tüketmek.
  • Safra kesesi taşı veya gelişme riski bulunan kişiler kilo verirken yavaş kilo verme yöntemlerini seçmesi önerilir. Hızlı şekilde kilo vermek hem safra kesesi taşı gelişimine hem de diğer sağlık problemlerine neden olabileceği için dikkatli olunmalıdır.

HEKİMİNİZE DANIŞIN

Safra kesesi taşı belirtileri ve diğer şikayetler zaman içerisinde ortaya çıkıp sonrasında kaybolabilir. Özellikle 5 saati geçen karın ağrısı şikayetinde, sarılık belirtilerinin eşlik etmesi, dışkının beyaz renkte olması halinde ve bu belirtilere terleme, üşüme, titreme ve ateş gibi diğer şikayetlerin eşlik etmesi durumunda sağlık kuruluşlarına başvurmanız önerilir.

RİSK ETKENLERİ

Taşların oluşumunda risk faktörü olarak kabul edilen birçok farklı durum mevcuttur:

Cinsiyet, 40 yaş ve üzerinde olmak, aşırı kiloluluk ya da obezite, hareketsiz yaşam, gebelik, yağ içeriği zengin ürünler ile beslenme, yüksek kolesterollü gıdaları tüketme, liften fakir diyet, safra kesesi taşına dair aile öyküsünün bulunması, şeker hastalığı, orak hücreli anemi ve lösemi gibi kan hastalıkları, hızlı kilo verme, östrojen içeren oral kontraseptif (doğum kontrol ilaçları) kullanmak ya da hormon tedavisi görüyor olmak.

RENKLER HASTALIĞIN NEDENİYLE BAĞLANTILI

Kolesterol taşları genellikle sarı renkli olup çözünmemiş kolesterolden meydana gelir. Pigment taşları ise koyu kahverengi ya da siyah renkte olup safra içeriğindeki aşırı bilirubinden kaynaklanır. Bazen çeşitli maddelerin bir araya gelmesi sonucu oluşan karışık tipte taşlar tespit edilebilir. Bu taşların yapısında kalsiyum karbonat, kalsiyum fosfat, kolesterol ve safra bulunabilir.

SORULARINIZI BEKLİYORUZ

Uzman hekimler, sağlık alanında okurlarımızın sorularını yanıtlıyor. Sorularınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Kolesterol safra kesesi safra kesesi taşı