Yumurtanın kolisi olmuş 76 lira: Tek çare ille de örgütlenme

İzmir’de TÜRK-İŞ 3. Bölge Temsilciliği’nin kapısını çaldık. İzmir başta olmak üzere toplam 6 ilde 20 iş kolunda 34 sendikanın bağlı olduğu bölgenin temsilcisi Hayrettin Çakmak ile işçi sınıfının gündemini konuştuk. Çakmak, “Örgütlenme, örgütlenme, örgütlenme.” dedi. Konu seçimlere gelince de ekledi: “Bir ülkenin seçmeninin yüzde 40’ı işçiyse ve parlamentoya işçi giremiyorsa bize ‘seçim sorulmasın’ diyorum. Vergide adalet istiyoruz, biz vergimizi çatır çatır veriyoruz. Ama bize ne veriliyor?”

‘BUGÜN ÖRGÜTLENMEZSEK YARIN HEPİMİZ ASGARİ ÜCRETLİYİZ’

İşçi sınıfının gündemi, bu 1 Mayıs’ta da örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması. Vergide adil düzenleme de en önemli talepler arasında. Hayrettin Çakmak, adeta isyan etti. Özel hastanelerde, marketlerde, özel okullarda, tekstil sektöründe çalışma hayatının her iş kolunda yaşanan örgütlenme sorunlarına değindi: “Ben örgütlendiğimde, işveren yetkiye itiraz ettiğinde bu dava 2 yıl sürüyorsa çözüm istiyoruz.” dedi. Çakmak, şöyle devam etti:

“İzmir’de emekçiler adalet istiyor, vergide adalet istiyor, örgütlenmek istiyor. Tüm kamu kurumlarında, özel sektörün tamamında, serbest bölgelerde, sadece İzmir’de değil Manisa’yla, Aydın’la beraber örgütlenmek istiyoruz. Bizim hedefimiz örgütlenme. Bugün Türkiye’de 12 milyon asgari ücretli var. Örgütlenmezsek yarın hepimiz asgari ücretli olacağız. Örgütlenirsek herkesin alınteri cebine girer. Ben isyan ediyorum. Örgütlenmezsek hepimiz yok olacağız.”

‘PARLAMENTOYA GİDERKEN CEBİNİZE ÖRGÜTLENMEYİ KOYUN’

Çakmak, parlamentoda işçilerin temsil edilmesini istedi ve siyasilere şöyle seslendi:

“Parlamentoya giderken örgütlenmeyi, vergide adaleti cebinize koyun. Bizim sesimize ses olana biz güç oluruz, sesimize ses olmayacaklarsa bu gücü bizden alamayacaklar. Ben bir iş yerinde örgütlendiğimde o günkü üye sayımla beraber o işletmede var olmalıyım. Eğer hukuksal olarak mücadele edeceksem, iş yerinde işçimi tutamayacaksam, biz niye örgütleniyoruz? Bırakalım herkes asgari ücretle çalışsın. Bu coğrafyaya bu 85 milyona milletini vatanını seven insanlara bu yakışır mı? Derhal herkes şapkasını önüne koyacak, işçi sınıfına sahip çıkacak. Biz üretirsek varsınız, yoksak yoksunuz. Biz kimsenin milyon dolarlarını değil alnımızın akına düşen helal lokmayı istiyoruz. Örgütlenmenin önünü açmazsanız, vergide adaleti sağlamazsanız 10 parmağımız 10 yakanızda. Verdiğimiz oyun hakkını da sizden isteyeceğiz. Emeğimizin hakkını kimseye yedirmeyiz.”

İŞVERENLERE SESLENDİ

Türkiye’de kayıt dışına dikkat çeken Çakmak, işverenlere şöyle seslendi:

“Sendikanın olduğu yerde kayıt dışı olmaz. İşverenlere sesleniyorum, eğer ülkenizi seviyorsanız bu ülkede TÜRK-İŞ var, TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalar var. Sendikalarla birlikte çalışın. Bizim sendikalarımızın geldiği yerde, verim, kalite, iş barışı, özgürlük vardır.”

İŞ MAHKEMELERİ KENDİNİ YENİLEMELİ

Sendikaların örgütlenmede yaşadığı en önemli sorunlardan biri de yetki davalarının uzun sürmesi. Çakmak, konuya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:

“İş mahkemeleri derhal kendini yenilemeli. Teşkilatlara ve işletmelere sahip çıkılmalı. Ehliyeti olan sendikalarla örgütlenmenin önü açılmalı. Çünkü işçinin cebinde para olursa evinde huzur olur; siyasetinden mutlu olur; derneğine katkı verir olur, kültürünü yaşatır. İşçinin cebinde para olursa demokrasi olur. Çünkü çoluğunu çocuğunu eğitimli büyütür. Çocuklarını gelecek aydınlık yarınlara hazırlar. Ama sen beni asgari ücrete mahkum edersen, ben ancak çocuğumun karnını doyurmak için mücadele ederim. Yumurtanın kilosu olmuş 76 lira!”