Yunan basını: Libya’daki seli fırsata çeviremedik
Yunan basını, Libya'daki büyük sel felaketinde Türkiye'nin hızla harekete geçerek yardıma koştuğunu, kendilerinin ise Hafter'e destek verme konusunda geride kaldığını yazdı.
Kardeş Libya halkı, yüz yılın sel felaketi ile mücadele ediyor. Orta Akdeniz'de etkili olan ve 10 Eylül'de Libya'nın doğusunu vuran “Daniel” fırtınası, Bingazi, Beyda, Merc, Suse ve Derne kentlerini adeta yok etti. Libya'nın resmi haber ajansı LANA, yalnızca Derne kentinde ölenlerin sayısının 6 binden fazla olduğunu duyurdu. Kızılhaç, kayıp kişi sayısının 10 bine ulaştığını bildirdi. Yerinden olan aile sayısı ise 20 binin üzerinde. Hala daha köylerde mahsur kalmış çok sayıda insan bulunuyor. Derne'de yıkılan iki baraj, 33 milyon metreküp suyun kenti yutmasına neden oldu. Yollar tamamıyla çamur nehirlerine dönüşmüş durumda. Ülkeden gelen görüntüler ise son derece dramatik...
TÜRKİYE YARDIM DOLU ÜÇ UÇAK GÖNDERDİ
Felaketin ardından Libya Ulusal Birlik Hükümeti, kardeş ülkelere ve uluslararası kurumlara yardım çağrısında bulundu. Bu çağrıya kulak veren ilk ülkelerden biri de Türkiye oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin afetle mücadelede dost ve kardeş Libya halkının her zaman yanında olduğunu belirterek, yardım yüklü üç uçağın Libya'ya doğru yola çıktığını duyurdu.
Bu uçaklardan biri (Airbus A400M) hızla havalanarak darbeci general Halife Hafter'in kontrolündeki Bingazi'ye indi. İkinci A-400M'in de yine Sirenayka bölgesine gittiği öğrenildi. Lockheed yapımı bir Türk C130-H uçağı da yola çıkmaya hazırlanıyor.
Yardımların ardından Libya Başkanlık Konseyi medya ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Başkan Yardımcısı Musa el-Kuni'nin dün Türk Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden Denizcilik, Havacılık ve Hudut Genel Müdür Yardımcısı Ferit Orçun Başaran ve Orta Doğu Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Barbaros Dicle ile başkent Trablus'ta bir araya geldiği bildirildi. Görüşmede Kuni, “Libya halkının karşı karşıya kaldığı tüm sıkıntılarda Türkiye'nin destek olduğunu” ifade ederek, felaket sonrasında kurtarma sürecinde ve sel sularına kapılan kayıplara ulaşılmasında Türkiye'den gelen uzman ekiplerin katkı verdiğini kaydetti. Kuni, sağladığı destek nedeniyle Türkiye'ye teşekkürlerini sundu.
'SEMBOLİK JEST YAPABİLİRDİK'
Türkiye, Libya'daki çatışmaların başından bu yana Birleşmiş Milletler tarafından da resmi olarak tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni destekliyor. Trablus'taki hükûmeti devirmek isteyen darbeci general Halife Hafter ve güçleri ise Bingazi kentinde konuşlanıyor. Ancak Ulusal Mutabakat Hükûmeti ile tarihi anlaşmalar imzalayan Ankara, büyük felaketin ardından Bingazi'ye insani yardım göndermekte tereddüt etmedi. Bu durum Trablus Hükûmeti tarafından da takdirle karşılandı. Yunanistan ise bu yardımları da “politize” ederek kendilerinin fırsat kaçırdığını ileri sürdü.
Pentapostagma gazetesi, “Erdoğan korkunç sel felaketi nedeniyle Hafter'e yardım gönderdi ve biz Atina'da bunu fark etmedik.” diye yazdı. “Erdoğan rejimi Libyalı Generali yanına almak için her şeyi yapıyor.” denilen haberde, Türkiye'nin yardım malzemesiyle dolu üç uçağını hızla Bingazi'ye gönderdiği vurgulandı. Haberde şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemizin Teselya'da acı çektiği ve orada yardıma ihtiyaç duyan insanların çok fazla olduğu doğrudur. Ancak, General Hafter'in Girit'i Bingazi'ye deniz yoluyla bağlamayı istediği bir zamanda, tüm Libyalılar için önemli olan bir sembolik jest yapabilir ve en azından su ve ilaç taşıyan bir uçağı oraya gönderebilirdik. Bingazi, Dernek ve Tobruk'un, yasa dışı Türkiye-Libya Mutabakatı'nı kapsayan bölgeler olduğunu hatırlayalım. Üstelik Hafter hükümeti, şimdilerde eski çağlardan beri var olan iki halkı birbirine bağlamak için ülkelerimiz arasında bir kültür merkezi kurulmasını öneriyor. Gördüğümüz gibi Türkler hiçbir şeyin peşini bırakmıyor ve daha sonra ülkenin doğu yakasında nüfuzlarını dayatmak için 'dost' görünmek adına her şeyi yapıyorlar. Doğu Libya'nın Yunanistan için ne kadar önemli olduğunu, yasa dışı Türk-Libya Mutabakatı'nın ülkenin doğusunu kapsadığını ve bu bölgeler olmadan Ankara'nın sudaki balığa döneceğini unutmayalım.”
HAFTER'LE DENİZ BAĞLANTISINI GÖRÜŞMÜŞLERDİ
Hafter'in desteği ile Tobruk'taki Temsilciler Meclisi tarafından Trablus Hükûmeti'ne paralel olarak atanan sözde Dışişleri Bakanı Abdulhadi Al-Hweij, geçen perşembe günü Bingazi'de Yunanistan Başkonsolosu Stavros Venizelos'u ağırlamıştı.
Bölgesel gelişmelerin ele alındığı bildirilen görüşmede, iki taraf ilişkileri geliştirme mesajı vermişti.
Yunan basını, toplantıda Türkiye ile Libya arasında 27 Kasım 2019'da imzalanan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”nın da gündeme geldiğini bildirmişti. Toplantıda Abdulhadi Al-Hweij, Yunan diplomata, Girit ve Tobruk arasındaki deniz bağlantısının kurulmasını istediklerini söylemişti. İki ülke arasında askeri ve ticari konularda ikili ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Al-Hweij, bu kapsamda Bingazi, Derne ve Tobruk limanlarının açılmasının önemini vurgulamıştı.
Yunan basını da Hafter tarafının deniz bağlantısı konusundaki teklifinin Türkiye-Libya anlaşmasını ortadan kaldırmak için büyük bir fırsat olduğunu iddia etmişti. Hafter'in resmen tanınması gerektiği belirtilen haberlerde, iki taraf arasındaki askeri ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi istenmişti.