Yunus Emre besteleri günyüzüne çıkarılsın
Çağdaş Türk Müziği sanatçılarımız 1933 yılından bu yana Yunus Emre ve şiirlerini uluslararası alanda temsil edecek eserler yarattılar. Çoğu sözlü olan bu eserlerin bazılarının kayıtları olsa ve hâlâ seslendirilse de bazılarının kayıtları ya bestecilerin kendilerindedir ya da hiç seslendirilmemiştir.
Yunus Emre (1240-1321), Anadolu tasavvufu ile Türk dili halk şiirinde öncülerden biri olarak kabul edilmektedir. Hece veznindeki halk şiirinin yanı sıra, aruz veznini de kullandığı şiirleriyle divan edebiyatında da öncülüğü kabul edilmiştir. “İnsan, Tanrı, Varlık Birliği, sevgi, yaşama sevinci, barış, evren, ölüm, yetkinlik, olgunluk, alçakgönüllülük, erdem, eli açıklık” gibi, insanlara dair gerçekçi temaları şiirlerinde işleyen, bu açıdan tüm insanlığa hitap eden Yunus Emre, uluslararası düzeyde tanınmıştır.
700. ölüm yıldönümü nedeniyle, UNESCO’nun 2021’deki anma ve kutlama yıldönümleri arasına koyduğu Yunus Emre için, T.C. Cumhurbaşkanlığı da anma/kutlama etkinliklerinden biri olarak “2021 Yılının Yunus Emre ve Türkçe Yılı Olarak Kutlanması” kararı almıştır. Yüzyıllardır var olan ve doğrudan edebiyatçıların daha çok ilgisinde olan Yunus Emre’nin tüm insanlığa hitap etmesine istinaden uluslararası düzeyde tanınması ise 1991 yılının UNESCO tarafından “Yunus Emre Sevgi Yılı” ilan edilmesiyle olmuştur. O yıl Yunus Emre üzerine beste siparişi dahi verilmiştir.
ŞİİRLERİ GEÇMİŞTE İLAHİ BİÇİMİNDE BESTELENDİ
Bu yazıda Yunus Emre’nin şiirleriyle yarattığı etkinin özelde müzikteki yansıması üzerinde durdum. Bir derviş olarak yetişmekle birlikte, tarikatlar üstü olan ve tüm insanlığı kucaklayan Yunus Emre’nin şiirleri, çoğunlukla dinsel temelli düşünülerek “ilahi” olarak adlandırılmış, Osmanlı’dan itibaren de çoğunlukla ilâhi ve çok az da şarkı formunda bestelenip seslendirilmeye başlanmıştır. Bunun yanı sıra, onun şiirleri, Anadolu Halk Müziği’nde ozanlar tarafından çeşitli ezgilerle deyiş ve türkü formlarında yaratılmıştır. Yunus Emre’nin şiirleri bu ulusal müziklere söz olmanın yanı sıra, uluslararası müzik eserleriyle de temsil edilmektedir.
27 Mart 2021’de Ulusal Kanal’da yayınlanan ve Zafer Bilgin’in hazırlayıp sunduğu “Sanat Hayatı” programında da andığım üzere, Yunus Emre ve şiirlerinin uluslararası düzeyde temsil edilmesi, Avrupa temelli uluslararası (klasik) sanat müziğinin alt türü olan Türk Çağdaş Müziği’ndeki eserlerle mümkün olmaktadır.
EKREM ZEKİ ÜN’ÜN ÜÇ ESERİ
Tarihsel sırayla baktığımızda, Ekrem Zeki Ün (1910-1987), flüt ve piyano için bestelediği “Yunus’un Mezarında” (1933) eseriyle Yunus Emre’yi işleme konusunda öncü olmuştur. Yunus Emre’nin mistisizminden etkilenen Ün, yıllar sonra Yunus Emre’nin şiirleri üzerine insan sesi ve piyano için “Üç Nefes: Çağrı, Şol Cennetin Irmakları ve Karlı Dağlar” (1970) ve koro, yaylı ve vurmalı çalgılar için ise “Ölüm için Ağıt” (1971)eserlerini bestelemiştir.
ÇOKSESLİ İLK BESTE CEMAL REŞİT REY’DEN
Yunus Emre’nin şiirlerini çoksesli müzikle temsil eden ilk bestecinin Cemal Reşid Rey (1904-85) olduğu görülür. Rey’in muhtemelen hiç seslendirilmemiş bestesi, “çalgı eşliksiz kadın korosu için iki parça: Yunus Emre’nin şiirleri üzerine”dir (1936).
AHMET ADNAN SAYGUN VE İLK ORATORYO
Uluslararası alanda Yunus Emre’yi ve şiirlerini çok dilli olarak en fazla temsil eden eser ise Ahmed Adnan Saygun’un (1907-1991) “Yunus Emre Oratoryosu”dur (1943). Çocukluğundan itibaren Yunus Emre’nin divanındaki şiirlerinden etkilenen ve “Bir ömür boyu Yunus'u düşündüm” diyen Saygun’un, aslında 1933’te başlayıp beğenmeyerek ancak 1943’te tamamladığı “Yunus Emre Oratoryosu”, bir Türk besteci tarafından bestelenen ilk oratoryo olması itibariyle de öne çıkmaktadır. Yunus Emre’nin çok sayıda şiiriyle “çile ve varış”ı simgeleyen bu oratoryo, 1947’den itibaren Avrupa’dan Amerika’ya Türkçe dışında İngilizce, Fransızca, Almanca ve Macarca olarak seslendirilmiştir.
FERİD ALNAR’IN ‘10 MİSTİK ŞARKI’SI
Yukarıdakiler gibi bir diğer öncü besteci Ferid Alnar (1906-1978) da Yunus Emre’nin şiirleri üzerine bestelenmiş ve daha önceden bilinen on anonim ilâhiyi, çalgı eşliksiz karma koro için “10 Mistik Şarkı” (1960-63) başlığıyla çok sesli müziğe dönüştürüp yeniden yaratmıştır.
KALENDER’DEN SUN’A ONLARCA ESER…
Bunlar dışında, Sabahattin Kalender’in (1919-2012) çocuk korosu için “Yunus Emre Albümü” (1991), Cenan Akın’ın (1932-2006), bas, koro ve orkestra için “Yunus’tan Deyişler” (1973-98), Muammer Sun’un (1932-2021) solistler ve karma koro için “Yiğit İken Ölenlere” (1990) ve Aşık Öksüz Mehmet’in şiiri üzerine karma koro için “Sevgiyi Söyleyen Dil Yunus Emre”(1991), Ertuğrul Sevsay’ın (1954) mezzo soprano, tenor, bariton ve piyano için Almanca “Yunus Emre Şarkıları” (1991), Betin Güneş’in (1957) ses bandı, piyano ve oyuncular için bestelediği “Op. 54 Yunus Emre” (1989) ve Can Aksel Akın’ın (1977) koro için “Op. 10 Yunus’un Dünyası” (2001) eserleri bilinmektedir.
Görüldüğü üzere, çok sayıda besteci Yunus Emre ve şiirlerini uluslararası alanda temsil edecek eserler yaratmışlardır. Çoğu sözlü olan bu eserlerin bazılarının kayıtları olsa ve hâlâ seslendirilse de bazılarının kayıtları ya bestecilerin kendilerindedir ya da hiç seslendirilmemiştir ve kayıtları da yoktur.
Yunus Emre’nin UNESCO tarafından da desteklenen uluslararası temsiliyetine binaen, -17 Mayıs 2021 tarihli Aydınlık Gazetesi’ndeki yazımda da görevini belirttiğim Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ile- T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı veya T.C. Cumhurbaşkanlığı aracılığıyla, saydığım bu eserler kaydedilerek fiziki ve/veya dijital CD olarak yayınlanmalıdır. Böylece, “2021 Yılının Yunus Emre ve Türkçe Yılı Olarak Kutlanması” kararı, ortaya çıkan ürünlerle de somutlaşacaktır.