Yunus Emre'nin ismi Antartika'da yaşatılacak!
Yunus Emre'nin ismi Antartika'da yaşatılacak! Türkiye'nin Antarktika'da bilimsel araştırmalar yapan ilk Türk ekibinde yer alan Prof. Dr. Mehmet Gökhan Halıcı, Antartika'daki çalışmalarının ardından yeni keşfettiği bir türe özel bir isim verdi. İşte ayrıntılar...
İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (PolReC), 28 Aralık 2016'da özel bir çalışma için Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökhan Halıcı'yı Antartika'ya gönderdi.
ANTARTİKA'DA 101 ARAŞTIRMA ÜSSÜNDE BİLİMSEL ÇALIŞMALAR SÜRDÜRÜLDÜ
Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda, Antartika'da kıtasında 31 ülkeye ait 101 araştırma üssünde bilimsel çalışmalar sürdürüldü.
Türkiye'nin Antarktika'da bilimsel araştırmalar yapan ilk Türk ekibinde yer alan Prof. Dr. Halıcı ise Ukrayna ve Çekya'nın üslerinde kaldığı süreçte 150 farklı türe ait 500 örnekle Türkiye'ye dönüş sağladı.
KEŞFETTİĞİ YENİ TÜRE DİKKAT ÇEKEN BİR İSİM VERDİ
Antarktika'da yaşayan organizmalardan likenlerle ilgili çalışmalarını Türkiye'de de sürdüren Prof. Dr. Halıcı, getirdiği örnekler arasından keşfettiği yeni türe dikkat çeken bir isim verdi.
Antartika'da başlayan ve Türkiye'de devam eden çalışmaları hakkında konuşan Prof. Dr. Halıcı, "Antarktika'daki çalışmalarımız 2016 yılında başladı. İlk olarak Ukrayna üssünün bulunduğu Galindez Adası'na, ikinci seferimde Çekya üssünün bulunduğu James Ross Adası ve son olarak da 2021 yılında ülkemizin geçici bilim üssünün bulunduğu Horsoshoe Adası’nda çalışmalar yaptık.
Bu çalışmalar Cumhurbaşkanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TÜBİTAK koordinasyonunda gerçekleştirildi" şeklinde konuştu.
"DÜNYADA HİÇ BİLİNMEYEN LİKEN TÜRÜNÜ BİZ TANIMLADIK"
Antarktika'nın liken biyoçeşitliliğini çalıştıklarını belirten Prof. Dr. Halıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Antarktika coğrafi olarak Türkiye'nin yaklaşık 18 katı büyüklüğünde ve Avrupa Kıtası'nın 1,5 katı büyüklüğünde olmasına rağmen biyolojik çeşitlilik bakımından çok fakir bir yer. Karasal bitki örtüsünün önemli kısmını likenler oluşturuyor.
Likenler Antarktika'da yaklaşık 500 türle temsil ediliyor. Bu büyüklükte bir kıtada sadece 2 tane çiçekli bitki türü bulunuyor.
Buradan likenlerin neden önemli olduğu kanısına varabiliriz.
2016 yılından itibaren yaptığımız çalışmalarda yaklaşık 30 civarında daha önce dünyanın diğer yerlerinde bilinen ama Antarktika'da bilinmeyen türleri tespit ettik. Aynı zamanda dünyada hiç bilinmeyen 15 civarında yeni liken türünü bizler tanımladık ve adlandırdık"
YUNUS EMRE'NİN İSMİ ANTARTİKA'DA YAŞATILACAK
Yeni keşfettiği liken türünde Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü olan mutasavvıf ve halk şairi Yunus Emre'nin adını yaşatacaklarını dile getiren Prof. Dr. Halıcı, şöyle konuştu:
"Ülkemizin geçici bilim üssünün bulunduğu Horsoshoe Adası’nda, bilim dünyasına en son tanıttığımız liken türlerinden bir tanesini Yunus Emre'nin adına ithafen, 'Thamnolecania yunusii' olarak adlandırdık. Yunus Emre çok önemli bir Anadolu halk şairi ve bir gönül insanı.
Yaklaşık 700 yıl önce yaşamış. Şiirlerinde doğa sevgisinden çok bahsetmiş. Biz de hem Yunus Emre'nin ismini ölümsüzleştirmek için hem de Antarktika gibi dünyanın en uç kısmında ve ekstrem koşulların bulunduğu bir yerde onun adını bir organizmada yaşatmak istedik.
YUNUS EMRE KİMDİR?
Yunus Emre, 1238 yılında Eskişehir'in Sivrihisar beldesinde dünyaya geldi. Doğduğu dönem Anadolu’da düzenin bozulduğu, Moğol akınlarının Türk yerleşkelerini tehdit ettiği, kıtlık-kuraklık gibi pek çok doğal afetin yaşandığı bir zamandır.
Bu olaylar Yunus Emre’nin hayata bakış açısına yansımıştır. Yunus'un okur-yazarlığına dair kesin bir bilgi bulunamamıştır. Kendisi Taptuk Emre’nin dervişidir ve hayatının bir kısmını Hacı Bektaşi Veli’nin yanında geçirmiştir.
Yunus Emre’nin iki büyük eseri vardır; Divan ve Risalet-ün Nushiyye. Divan’da şiirlerini toplamıştır. Aruz ve hece ölçüsüyle yazılan bu eser yedi nüsha olarak kendi içerisinde farklı bölümlere ayrılmıştır. Risalet-ün Nushiyye ise Nasihatler Kitabı anlamına gelen bir eserdir ve mesnevi biçiminde yazılmıştır. 1307 yılında kaleme alınan eser aruz ölçüsü ile yazılmıştır. Eserin günümüze ulaşmış bilinen beş nüshası bulunmaktadır.
Yunus Emre, 1321 yılında hayata gözlerini yumdu. Mezarının yeri kesin olarak bilinmemektedir.
Sanat yaşamında halka, açık bir dille hitap etmiştir. Türkçeyi çok güzel kullanmıştır. Bu da Yunus Emre'nin her zaman okunup anlaşılmasında büyük rol oynamıştır. Yunus'un şiirleri tasavvuf ağırlıklıdır.
''Yaratılanı sevdik, yaratandan ötürü'' diyerek hoşgörünün önemini vurgulamıştır. Yunus Emre halk tarafından oldukça sevilmiştir. Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden adına anıt mezarlar yaptırılmıştır. Aruz ölçüsü ile de şiirler yazmıştır. Ancak onun en güzel şiirleri hece ölçüsü ile yazdıklarıdır. Yunus Emre’nin “Risalettün- Nushiyye” ve “Divan” olmak üzere iki eseri bulunmaktadır.