'Yurdun varoluş nedenlerini kadınlarımız hazırladı'

Tülin Karademir, İzmir’de bir ingilizce öğretmeni. Cumhuriyet öğretmeni olarak kendisinden, 30 Ağustos Zafer Bayramımızın kazanımlarını değerlendirmesini istedik.

• Bir öğretmen olarak 30 Ağustos Zafer Bayramını nasıl değerlendirirsiniz?

Öncelikle ordumuzun açlıkla, susuzluklarla, düşmanlarla savaşıp kazandığı, geleceğimizi bize armağan ettiği 30 Ağustos Zafer Bayramımızın, 99. yıldönümü hepimize kutlu olsun. Bu ulusun varoluş nedeni sadece Allah'ın lütfu değildir. Türk ulusunun varoluşu ve varlığını tüm dünyaya kabul ettirişi, bu uğurda can veren vatansever Türk milletinin mücadelesinin, erkek-kadın, çoluk-çocuk ve genç-yaşlı kanlarının son damlasına kadar savaşmalarının sonucudur.

• Bu savaşta ve zaferde Türk kadını’ın yeri sizce neresidir?

Asker Saime, Kılavuz Hatice, Şerife Bacı, Gördesli Makbule, Nezahat Onbaşı, Satı Çırpan, Antepli Yirik Fatma, Tayyar Rahmiye, Kara Fatma, Binbaşı Ayşe, Halide Edip ve adını bilmediğimiz çok sayıda kahraman kadın her alanda Türk Milletinin varlığının sonsuza dek yaşaması için savaştılar. Atatürk, ''Erkeklerimizin meydana getirdiği ordunun yaşam kaynaklarını kadınlarımız işlemiştir. Yurdun varoluş nedenlerini hazırlayan kadınlarımız olmuştur ve olacaktır. Çift süren, tarlayı eken, ormandan odun kesip getiren, ürünleri pazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla birlikte kucağındaki yavrusuyla yağmur demeyip kış demeyip yaz demeyip cephaneyi kağnısıyla taşıyan hep o yüce, o tanrısal Türk Kadınları olmuştur” diyerek bunu vurgulamıştır.

Meslektaşım ilk kadın öğretmen Refet Angın, kadın hakları savunucusu Nezihe Muhiddin, ilk kadın pilot Sabiha Gökçen, ilk kadın tıp doktoru Safiye Ali, ilk kadın profesör Fazıla Şevket Giz, ilk tiyatro sanatçısı Afife Jale, ilk kadın büyükelçi Filiz Dinçmen, ilk kadın parti genel başkanı Behice Boran gibi inanç ve sevgiyle mücadele eden adını şu an sayamadığım diğerleriyle birlikte birçok vatansever Türk Kadını’nı saygıyla anıyorum.

TÜRK KADININDAN CUMHURİYET’E, VATANA, MİLLETE SÖZ!

Fakr-ü zaruret içinde ülkesini savunan Türk milleti, dünyanın bütün emperyalistlerine karşı başlattığı savaşı, 30 Ağustos 1922’de zaferle taçlandırdı.

Ben Türk kadını, o güne dek orduları dağıtılmış, tersanelerine girilmiş, memleket dahilinde iktidara sahip olanların gaflet dalalet ve ihanetine karşı duran Türk Kadını, Kurtuluş Savaşının başından beri ORADAYDIM. Güney cephesinde gönüllülere komuta ederken şehit düşen ben Tayyar Rahmiye, ORADAYDIM. Eşimle birlikte çete örgütleyen Gördesli Makbule, ORADAYDIM. Müfrezemle bizzat savaşa katılıp üsteğmen rütbesi alan Fatma Seher Erden, ORADAYDIM. Hakanımla birlikte ülke yönetimi için buyruklara “Hakan ve Hatun buyurur ki” diye imza atan kadim zamanların Türk Ecesi, ORADAYDIM. Çorap ören, yemek yapan, cephane taşıyan, yara saran herhangi bir Türk kadını, her yerde ve zamanda ORADAYDIM.

Kurtuluş Savaşının sonundaki zaferin en güçlü katılımcısı ve kutsayıcısıyım. Kadınların eşit ve onurlu vatandaşlar olarak yaşaması için gereken kanun ve uygulamaları hayata geçiren, Kurtuluş Savaşının ve Türk Ulusunun ölümsüz lideri Mustafa Kemal Atatürk, uygar sayılan batılı ülkelerden yıllarca önce sağladığın hakları korumak, geliştirmek için her zaman varım ve milletimle hazır olacağıma söz veririm.

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu olsun.