Selanik turu fiyatına harç puluna itiraz var
Yurt dışı çıkış harç pulu uygulamasının dünyada çok az örneği var. 150'den 1500 TL'ye çıkarılacağını öne sürülen harç puluna sektör sıcak bakmıyor. Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Vardar, harç pulunun Selanik'te bir gece konaklamalı tur fiyatına çıkarılmasını doğru bulmadıklarını ifade etti
Türkiye turizmi yıla hızlı başlamasına karşın maliyetler nedeniyle rakiplere kıyasla fiyatların yüksek kalması sonucu son iki aydır beklentilerin gerisinde kaldı. Dün bir basın toplantısı düzenleyen Jolly yöneticileri sektör ve şirket özelindeki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı. En sıcak gündem maddesi elbette yurt dışı çıkış harç puluna gelmesi beklenen zam oldu.
Şimdilik sonbahara ertelendiği belirtilse de 150 TL olan yurt dışı çıkış harç pulu fiyatının 1500 TL'ye yükseltileceği iddia ediliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de bir TV kanalında katıldığı programda yurt dışına çıkan vatandaşların bu tutarı ödeyebilecek maddi imkana sahip olduğunu ifade etti.
SEKTÖR ARTMAMASINI İSTİYOR
Toplantıda yurt dışı çıkış harç puluna yönelik görüşleri sorulan Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar,
“79 avroya bir gece otel konaklaması, kahvaltı ve rehber dahil Selanik turu satıyoruz. Bugün konuşulan harç pulu fiyatı. 11 adaya kapıda vize var. Kos 35, Rodos 40 vd. Yani 20-60 avroya Türk misafirler günü birlik feribotla gidip dönüyor. Feribot ücreti kadar harç pulu vereceksin demeyi çok doğru bulmuyorum.” dedi.
Harç pulu fiyat artışının ekime ertelenen bir konu olduğunu ve sektörün artış göstermemesini umut ettiğini belirten Mete Vardar,
“Japonya'da 6 dolarlık bir güle güle ücreti var. Bir de Avustralya'da 3 dolar. Avrupa'da yok. Bu 'yurtdışına çıkmayın' demek gibi bir şey. Çünkü 4 kişilik bir ailede 6 bin liraya varan bir maliyet oluşturuyor. Biz yurt dışından gelen misafire Türkiye için bütün kolaylıkları sağlarken Türk misafirlerinin yurt dışında seyahat özgürlüğünü engellemememiz gerekiyor. Bu konunun tekrar değerlendirildiğinde yürürlülüğe alınmaması temennisindeyiz.” diye konuştu.
VİZE İSTEMEYENLERE İLGİ ÇOK
Gelelim turizmdeki gelişmelere. Mete Vardar, Jolly olarak 36 yeni oteli daha listelerine eklediklerini anlattı ve ekledi:
“İç pazar bu sene 60 milyon turist 60 milyar dolar hedefi var. Kültür turları çok önemli. Depremle birlikte 11 il etkilendi. Bu 11 ilin kalkınması için tarım ve turizm iki sektör... İlk hareketlilik başladığından beri elimizden geleni yaptık. Bölgedeki esnaf bize teşekkür etti. Nisan ve mayıs iyi geçti ama haziran ayı beklentileri karşılamadı. Geçen bayramda Türk misafirler otelleri doldurdu. Türkler bayramı kurtardı. Avrupa şampiyonası, enflasyonla birlikte fiyatların yansıması etkili oldu. Önlemler alınır diye bekliyoruz.
"Turizm cari açığa en büyük katkıyı yapıyor. İç pazar beklentileri karşılıyor. Mayıs ayına kadar geçen seneye kıyasla 7-8 kat talep aldık. Vizede yaşanan sıkıntılar; vize randevularının geç verilmesi yüzünden belli riskleri göze alarak paket tur programlarını kısıtladık. Schengen vizesi geçerli ülkelere yapılan rezervasyonun üçte biri ya randevu alınamaması ya da vize sürecinin tatil tarihinden daha sonraya verilmesi nedeniyle iptal oluyor. Hava yollarının da etkilendiğini düşünüyoruz. Ama vize istemeyen ülkeler; Balkanlar, Mısır, Dubai, Uzak Doğu için oldukça fazla yoğun talep alıyoruz. ”
MALİYET KADAR ARTIŞ YAPILMADI!
Jolly Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO'su Mert Vardar da, belli maliyet kalemlerindeki artışlara işaret ederek, “Oteller çok fiyat endeksli gidemiyorlar. Günde 50 otel sahibi veya müdürle sohbet ediyoruz. Yüzde 100 dolu olalım yerine yüzde 70 dolu olalım ama zarar etmeyelim diyorlar. Bu maliyetlere karşı makul fiyatlar var. Geçen sene 4 bin lira olan fiyat bu sene 6-6 bin 600 lira. Maliyetlere göre 8 bin lira üzerinde olması gerekir.” diye konuştu.
Toplantıda verilen diğer bilgiler şöyle oldu:
“Bu sene kişi sayısında bir önceki yılın yüzde30 üstüne çıkarken ciroda da yüzde 100’ün üzerinde bir artış yakaladık. Cirodaki bu yüksek artışı; maliyetlerin yükselmesine bağlı olarak değil misafirlerin beklentisini karşılayacak daha yüksek gelir gruplarına hitap eden otelleri bünyemize katmış olmamızla sağladık.
Okullar açılıyor ama tatil ihtiyacı olan misafirlerimiz eylül ve ekim ayını çok büyük bir fırsat olarak değerlendirebiliyor. Hem fiyatlar çok daha makul seviyeye iniyor hem de kampanyamız ile finansal avantaj sağlayarak yüzde 25 peşinat ödeyip, kalanını o tarihte ödeyebiliyor, geçen yıla göre talepte yüzde 70 gibi ciddi bir artış var.
Almanya ve İngiltere pazarından Türkiye’ye yönelik çok güçlü bir talep oluştu. Rusya geçen yıla göre yüzde 5 ile 10 arasında artacak gibi görünüyor. Ancak Polonya, Romanya, Bulgaristan gibi yan pazarlarda da çok ciddi bir Türkiye ilgisi olduğunu görüyoruz.”