20 Ekim 2024 Pazar
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Yurt dışına gitsem de günü gelince vatanıma dönerim’

Melis Güven, Marmara Üniversitesi Almanca Öğretmenliği Bölümü mezunu. Ozan Yenigün de Sakarya Üniversitesi Kimya bölümü mezunu. Avrupa’da bir ülkede çalışmak için iş başvuru yapan Melis ve Ozan yaşadığı sıkıntıları, beklentilerini ve istediklerini anlattı

‘Yurt dışına gitsem de günü gelince vatanıma dönerim’
A+ A-
CAN ÇAKIR

Nitelikli iş gücü açığı yaşayan Almanya çözüm arayışında. Yurt dışından nitelikli çalışan getirmek için hükümet harekete geçti. Bu kapsamdaki son projesi ise yurt dışından başvuruları puan sistemine göre değerlendirecek olan Şans Kartı. Olaf Scholz hükümetinin gündemindeki yasa taslağı nitelikli göçün önünü açılmak isteniyor. Ancak Almanya’ya göç etme hazırlıklarını sürdürenler, yeni yasaların sıkıntılara çözüm getireceğine inanmıyor. Yurt dışında çalışmak için başvuru yapan Melis Güven ve Ozan Yenigün yaşadıkları zorlukları Aydınlık Avrupa’ya anlattı.

Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

‘Yurt dışına gitsem de günü gelince vatanıma dönerim’ - Resim : 1

Melis Güven (M.G.): Adım Melis Güven. Marmara Üniversitesi Almanca Öğretmenliği Bölümü mezunuyum.

‘Yurt dışına gitsem de günü gelince vatanıma dönerim’ - Resim : 2

Ozan Yenigün (O.Y.): İsmim Ozan Yenigün. 1997 Trabzon doğumluyum. Sakarya Üniversitesi Kimya bölümü mezunuyum. Marmara Üniversitesi’nde yüksek lisansı yaptım. Sürdürülebilirlik ve kaynak yönetimi üzerine çalışmalar yaptım, bugün de validasyon alanında çalışıyorum.

‘1 YILDIR ALMANYA’YA GELMEYE ÇALIŞIYORUM’

Yaşadığınız süreci anlatır mısınız?

M.G. : Ben aslında neredeyse bir yıldır Almanya’ya gelme sürecindeyim. Mart ayında tam bir sene olacak. Ama bu süreç hem denklik hem sınavlar hem evrakları toplamak hem de randevu beklemekten dolayı çok uzun sürdü. Yani ben mart ayında Almanya’da iş buldum. Ondan sonra dil sınavına girdim. Sınavın zaten okunması, sonuçların açıklanması da neredeyse iki ay sürüyor. Üstelik sınavlar Türkiye’de değil, Almanya’da değerlendiriliyor. Sonuçlar daha sonra buradaki yetkili kuruma iletiliyor. Sınavı geçtikten sonra denklik için başvurumu yaptım. Bu başvuruları da sadece posta yoluyla kabul ediyorlar. Evraklarım kaybolmasın diye ekspres gönderi olarak verdim postaya, buna rağmen Alman Federal Göç ve İltica Dairesi’nden (BAMF) evraklarımın ulaştığına yönelik yanıt alamadım. Fakat başvurumu takip edebildiğim sistemde evraklarımın kabul edildiğini görüntüleyebildim. Başvurum yaklaşık bir ay sonra olumlu sonuçlandı. Ancak BAMF, orijinal belgeyi takip numarasız ve taahhütsüz posta olarak göndermiş. Sorduğumda bir yetkili, belgenin hâlâ yolda olduğunu söyledi ancak belge bugüne kadar elime ulaşmış değil. Neyse ki fotokopisi de İş Bulma Kurumu’na yetti. İşverenim de ayrıca iş sözleşmemi postayla gönderdi. Onu da bir buçuk ay kadar bekledikten ve resmen Avrupa turu yaptıktan, Fransa’ya gidip tekrar Almanya’ya gönderildikten sonra ulaştı elime. Daha sonra aracı kurum olan İDATA’dan vize başvurusu için randevu istedim. Tabi bu süreçte çalışma vizesi için İş Bulma Ajansı’ndan da belge gerektiğini gördüm. Ona da zaten işveren başvurdu. Şimdi şubat sonunda randevum var. Bakalım artık ne kadar sürede vizem çıkacak.

O.Y. : Doğrusu Türkiye’deki son zamanlarda yaşanan ekonomik sıkıntılar herkesi zorladığı gibi beni de çok zorluyor. Aldığım maaş geçinmeme yetmiyor. İşten fırsat buldukça sürdürülebilirlik alanında çalışmalar yapıyorum. Bu çalışmalarımı daha da ilerletmek istiyorum. Bu yüzden ben de bir süredir yurt dışındaki iş ilanlarına bakıyorum. Bazen Amerika’dan, Kanada’dan kariyer siteleri üzerinden teklifler alıyorum.

Tahmini masrafınız ne kadar oldu peki?

M.G. : Zaten ilk masraf, posta ücretlerinde oldu. Evraklarımın ulaşması için ekspres gönderi yaptım. Vize için de zaten ayrıca harcamam olacak. Diploma çevirileri, sınavlar, pasaport başvurusu derken toplam masraf yaklaşık 25 bin lira oldu.

‘EKONOMİK ZORLUKLAR BENİ KORKUTUYOR’

Neden yurt dışına çıkmak istiyorsunuz?

O.Y. : Türkiye’deki ekonomik durumlar beni rahatsız etmeye başladı. Yapmış olduğum meslek çok önemli ve dikkat gerektiren bir meslek olmasına rağmen gerekli ilgiyi Türkiye’de göremiyoruz. Günlük hayatımdaysa ev kredisi, arabanın masrafları, borçlarımın kredisi beni daha da zorluyor. Bu dünyada el ele beraber yürüdüğüm kız arkadaşım ile evlenmeyi düşünüyorum. Ama Türkiye’nin içinde bulunduğu durumda evlenip borç üzerine borç yapmak beni daha da korkutuyor. Sektör değiştirmeyi, başka bir yerde çalışmayı çok düşündüm. Fakat bu sistemde tanıdığın eş dost olmadığı sürece her defasında bir adım geride kalıyorum. Zamanında sürdürülebilirlik alanında bir projemle ilgili kurumlara başvuru yapsam da gerekli ilgiyi görmeden reddedildim. Bu projeyi yurt dışına sunduğumda ise gerekli ilgiyi görmüştüm fakat bu çalışmayı Türkiye adına yapmadıktan sonra benim için ne önemi var? Ben ülkeme faydalı olmak, vatanımı geliştirmek için bir fikir ürettim. Neden fikrimi Türkiye dışındaki başka ülkelere devredeyim ki?

M.G. : Benim bir aralar bir KPSS muhabbetim vardı. Benden düşük puan alan bir arkadaşım atandı, ben atanamadım. Arkadaşımın babası AK Parti’nin bir il yöneticisiydi. Halbuki ben kendi emeğimle bir yere gelmek istiyorum. Bir kuru çayı düşünün. Bu çayın maliyeti ne? Su ve siyah çay. Şu an yirmi-yirmi beş liradan aşağı çay yok. Evlenmek istiyoruz. Ev kurmak sadece kirayla bitmiyor. Bu işin daha düğünü var, mobilyası var…

‘ALMANYA’DA YAŞADIĞIMDA HERŞEYİN GÜZEL OLACAĞINI İNANMIYORUM’

Peki Almanya’ya geldiğinizde her şeyin düzeleceğine inanıyor musunuz?

M.G. : Hayır. Öncelikle sözleşmem zaten süreli deneme sözleşmesi olacak. İhtiyaca göre 11 ayın sonunda uzatılacak, zaten çalışma vizem de bu doğrultuda geçerli olacak. Maaşı öğrendiğimde de ilk başta şaka gibi geldi. 2 bin 800 avro brüt maaş alacakmışım. Dil okulunun sahibi, bundan vergi ve sigortalar kesilince aşağı yukarı ‘1600 avro net geçer eline’ diyor. Almanya’ya geldiğimde zaten ev kurma sorunu da olacak. Neyse ki yaşayacağım şehirde akrabalarım, anneannem kalıyor ki ilk başta onların yanında kalacağım. Fakat kendi evime çıkmak istesem, kendi düzenimi kurmaya çalışsam karşılaşacağım.

Yurt dışında çalışmak için yaptığınız başvurularda hangi sorunlarla karşılaştınız?

M.G. : Başvurduğum okullardan biri Berlin’deydi. Doğrusu hayat pahalılığı açısından Berlin’e taşınmaktan gözüm korktu. Fakat oradaki dil okulu da bana zaten uzaktan çevrimiçi derslere girerek çalışma olanağı sundu.

O.Y. : Benim en büyük engelim, Almanca bilmemem. Almanya’da çalışabilmek için en az B2 seviyesinde dil bilgimin olması gerekiyor ki işyeri beni kabul etsin. Fakat birçok iş yeri sürecin kendisiyle de ilgilenmek istemiyor. Vize başvurusu, dil sınavı gibi şeyler çok bürokratik geliyor. Farklı iş bulma siteleri aracılığıyla ben de bir buçuk yıldır başvuru yapıyorum. Şimdiye kadar bu sebeple hep reddedildim.

‘ŞANS KARTI DA SIKINTILARI ÇÖZMEZ’

Alman hükümeti nitelikli işgücü getirebilmek için yeni bir yasa, Şans Kartı yasası, çıkarma hazırlığında. Bu yasanın başvurularda kolaylık sağlayacağını düşünüyor musunuz?

O.Y. : Hayır. Bu sıkıntıları yine yaşayacağımı düşünüyorum. Bu süreçlerin kısalacağını düşünmüyorum. Yine bütün evraklarım, bütün işlerim üç ay içinde hazırlanacak. Evraklarım yine taahhütsüz olarak yollanacak. Evraklarım yine kaybolacak, belki tasdiklisini bile alamayacağım.

Diyelim ki yurt dışına gittiniz. “Geri dönün, ülkeniz için çalışıp üretin” çağrısı yapılsa Türkiye’ye döner misiniz?

O.Y. : Evet, dönerim. Çünkü bizim vatanımız burası. Nefes aldığım yer burası. Türkiye’nin güzel yerlerde, iyi bir süreçte olmasını elbette isterim. Keza yurt dışında halihazırda yaşayan arkadaşlarım da öyle. Onlar da günü gelince geri dönmek istiyor. Ben şöyle bir insanım; sokakta üstü başı yırtık bir insanı görsem gözüm dolar. Bu durum her şeyi özetlemez mi? Bu yüzden vatanıma katkı sunmak, yurt dışındaki sistemi görüp eksikliklerini anlayıp deneyimlerimi Türkiye’ye aktarmak isterim.

M.G. : Devlet beni çağırırsa elbette gelirim. Üretimde ihtiyacı olursa, benden faydalanmak istiyorsa herkesin elini taşın altına koyduğu bir üretim seferberliğine ben de katkımı sunmak isterim.

Son Dakika Haberleri