Yüz yüze ya da uzaktan eğitim

Türkiye’miz ve Türk milleti için gerçek bir sınav olan, deprem afetinden başarı notuyla çıkmak, enerjitik toplum bilincinin yükselticisi ve düzenleyicisi konumunda olan üniversitelerimizin en birinci görevidir.

Her ne kadar uzun zamanlardan beridir, zaman içinde üzerine düşen görevleri idrak etmemiş, edememiş, tam layığı ile yapmamış yapamamış olsa da bu görev yine üniversitelerimizindir.

Üniversitelerimizde özellikle yüz yüze eğitim konusu ile ilgili olarak, şu felaket döneminde, gerçeklere dayanmayan bir sürü öneri göze çarpmaktadır.

Bu konuda özellikle, öğrenmenin ve öğretmenin birçok yöntemlerinin araştırmasını, bilimini yapan bilim insanlarımıza kulak vermeliyiz. Ancak uzman kişiler, enerjisi yüksek böyle zamanlarda, değerli ve ufuk açıcı açıklamaları ile topluma yol gösterebilir ve ön açarlar.

Üniversitelerimizin olağan seyrüseferinde iken bile, özellikle küçük şehir üniversitelerimizin, birçoğunda çok sayıda sorun  vardır. Kaldı ki, toplumun hem fizik/tabiat enerjisi anlamında, hem toplumsal enerjitik anlamında ve hem de bireysel enerjitik anlamında, hülasa tüm enerjitik dengeler anlamında, büyük bir alt üst oluşa uğradığı böyle büyük felaket anlarında, sayısız yeni sorunların da ortaya çıkacağı çok açıktır.

Dolayısı ile birbirine bağlı bir ağ örgüsü biçiminde yapılanan devlet aygıtı ve tüm kurumlarının işleyişlerini -örneğin üniversitelerin- birbirinden bağımsız düşünmek ve tasarımlar yapmak doğru olmaz. Üniversitelerde eğitim konusuna da bu çerçeveden bakılmalı ve şu olağanüstü dönemden geçerken enerjitik dengesizliği arttırıcı kışkırtıcı yaklaşımlar yapılmamalıdır.

Enerji biliminde “Yatışkın haller ilkesi” gereği; dengesi feci şekilde alt üst olmuş enerjitik yapıların, bütünsel olarak bir an önce dengeye ulaşması/ulaştırılması, yani kararlı hale bir an önce getirilmesi kuraldır.

Talep şu olmalıdır: Devletin tüm kurumlarının, toplumsal bütüncül enerjinin ve onun her unsuruna ait birimsel enerjinin bir an önce kararlı hale ulaştırılması... Bu ise bilimin rehberliğinde hızlı ve etkin olmak kaydı şartıyla gerçekleştirilmelidir. Bu amaç için de toplamda devletin -bireylerin ve onlardan mamul toplumun- enerjisi, bilimin rehberliğinde, devrimci bir işletim sistemi ve yazılım ile devrimci bir irade ile hızla yeniden yapılanmaya ve yapılandırmaya sokulmalıdır, ta ki yeniden yeni bir kararlı hal seviyesine ulaştırılana kadar.

Devrimci kararlarla yapılandırılan, çağın ve geleceğin ihtiyaçlarını sağlayacak olan yeni kararlı/yatışkın hal; yani, dengeye ulaşmış toplumsal ve bireysel enerji ortamı, bilim, felsefe, sanat, eğitim, sosyal, kültürel, ekonomik, sportif vb. gibi her alanda, her türlü enerjitik uygulamaları doğal olarak hayata geçirme imkânını yeniden sağlayacaktır.

Türk Milleti olarak, ülkemiz için ve ülkemizin geleceği çocuklarımız için birbirimize hızla destek olma ve kenetlenme zamanı.