Yüzler farklı çizgi aynı
Yeni Genel Başkan Özgür Özel'in verdiği mesajlar ve kurultayda oy birliği ile kabul edilen sonuç bildirgesi yüzler değişse de CHP'nin izlediği politikalarda bir değişiklik olmayacağını işaret etti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 38. Olağan Kurultayı'nda genel başkanlığa Özgür Özel seçildi. Hafta sonu Ankara Spor Salonu'nda yapılan kurultayda Meclis Grup Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun başı çektiği "değişimciler" olarak adlandırılan parti içi muhalefet bloğu ile "genel merkez" olarak nitelenen mevcut CHP yönetimi yarıştı. Özel'in adaylık konuşmasında verdiği mesajlar ve kurultayda oy birliği ile kabul edilen sonuç bildirgesi yüzler değişse de CHP'nin izlediği politikalarda bir değişiklik olmayacağını gösterdi. CHP Kurultayı dün gecenin ilerleyen saatlerine kadar parti meclisi seçimleriyle devam etti.
YUHLAMALAR, ISLIKLAR
Dört genel başkan aday adayının ortaya çıktığı kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel dışındakiler aday olabilecek imzaya ulaşamadı. 10.00'da toplanan kurultay 12.30'da başladı. İmamoğlu'nun yönettiği kurultayda seçimler çarşaf liste usulüyle yapıldı. Program ve siyaset düzleminde ayrılıkların olmadığı vurgulansa da salonda ve çevresinde tam bir bölünmüşlük vardı. Kurultay karşılıklı atışmalarla ilerledi. Taraflar, zaman zaman birbirini slogan ve ıslıklarla bastırmaya çalıştı. Delegelerin eleştirilere konu olan iç ve dış politika yaklaşımlarına dair itirazı olmadı. Türkiye'nin sorunları ve dünyanın meseleleri kurultayda kendine yer bulamadı.
DEMİRTAŞ'A SELAM YARIŞI
Uzun süren delege konuşmaları nedeniyle geç saatlerde seçimlere geçildi. Seçimde Özgür Özel 682, Kemal Kılıçdaroğlu 664 oy aldı. Tüzük gereği 1366 delege tam sayısının salt çoğunluğu sağlanamadığı için ikinci tur oylama yapıldı. Saat 00.30 ile 02.30 arasında yapılan ikinci turda Özel 812 oyla genel başkanlığını ilan etti. Kurultayın ilk gününe Kılıçdaroğlu'nun "Sırtımdan hançerlendim." sözleri damga vurmuştu. Kılıçdaroğlu, parti içi muhalefet bloğunu "Uzun yıllardır değişmeyen değişimciler" diye nitelemişti. Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'a selam göndermişti. Özel'in de adaylık konuşmasında aynı isimlere selam göndermesi dikkat çekti. Daha çok parti içi polemikler yapan Özel, ABD ve İsrail’le savaşan HAMAS'ı terör örgütü olarak saydı, İsrail'le bir tuttu. Dış politikada Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve Asya ülkeleri ile yakınlaşmayı gerileme diye niteledi.
'DOĞU'DA OTORİTERLİK VE FAKİRLİK VAR'
"Kurucumuzun verdiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedefini yerine getiremedik. Onun işaret ettiği yönde ne var? Orada güçlü parlamentolar var, hukukun üstünlüğü var, mütevazi liderler zenginleşen bir halk var ve kişi başına düşen 45 bin dolar var. Oysa biz iktidar olmadığımız için iktidara gelenler rotayı Batı’dan Doğu’ya çevirdiler. ŞİÖ'ye girmeyi hedef bildiler. Peki o tarafta ne var? Tek adam rejiminden ibaret otoriterlikler, toplumu bölüp parçalayan ortak vatan duygusunu çürüten bir kutuplaşma, aklın, bilimin, liyakatın yerine lidere ve rejime sadakat, her türlü hak ihlali ve 4 bin 500 dolar milli gelir var. Kurucumuzun, Atatürk’ün gösterdiği yerde 45 bin dolar, bu tarafta 4 bin 500 dolarlık bir fakirlik var."
'TERÖR ÖRGÜTÜ OLAN HAMAS'
“Sırtımdan hançerlendim” sözlerine “Hiç üstüme almadım. Hiçbirimizin üstüne almadım. CHP’de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok” diye cevap veren Özel'in konuşmasından bazı bölümler şöyle:
"Bakın Orta Doğu yine ateş çemberi. Bir terör örgütü olan Hamas’ın bir gece yarısı sivillere attığı füzelerle yaptığı katliam bunu araçsallaştıran İsrail devletinin devlet terörüne dönüştü. Biz CHP olarak kimden gelirse gelsin terörün her şekline ve İsrail’in devlet terörüne asla ve asla seyirci kalamayız, meydan okuyoruz, kınıyoruz ve lanetliyoruz. Ancak CHP kısa bir süre önce yapılan seçimi kazanamamışken, ‘İktidarı bize devredin Filistin sorununu çözeceğiz’ dediğinde toplumda gayrı ciddi olarak algılanıyor."
'ALNINI KARIŞLARIM'
“Sayın Genel Başkanım, en iyi siz bilirsiniz ki ne partide ne de partililerde hançer olur. Ama bizim partide kılıç da olmaz. Seçimlere iki gün kala sizin atadığınız, önce Atatürk’e, sonra da son genel başkanımız size, olmadık laflar söyleyen kadın, sizin ‘Bir arkadaşıma sordum’ dediğiniz kişi Hasan Cengiz çıktı. Bu Hasan Cengiz geçtiğimiz günlerde Sayın Genel Başkanımıza bir kılıç getirmiş, üstüne de ‘Değişimciler için kılıçlar çekildi’ yazmış. Lafım Sayın Genel Başkan’a olamaz. Ama ‘CHP’de danışmanım’ diyen ama profil resminde Recep Tayyip Erdoğan olan, değişim diyenlere kılıç çekecek olanların alnını karışlarım.”
'39 VEKİL VERİLİRKEN YOKTUK'
"Gösterdiğiniz videoda Adalet Yürüyüşü var. Adalet Yürüyüşü’nde Özgür Özel vardı, Veli Ağbaba vardı. Bütün arkadaşlar oradaydı. Çubuk’ta Murat Emir yanı başınızdaydı. Yani nerede olmamız gerekiyorsa oradaydık. Ama Sayın Genel Başkanımız 39 milletvekili verilirken biz yoktuk, Oğuz Kaan Salıcı vardı yine yanınızda. Gizli protokol yaparken biz yoktuk, danışmanınız vardı hala yanınızda. Elbette hatamız olmuştur ama bir gerçek vardır ki değişen 25 kişinin 17’si sizin sekizi benim yanımda. Benim Parti Meclisi listemde geçtiğimiz dönemde görev olan kimse olmayacak gençler olacak, örgüt olacak... Biz kaybedilen seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranılmasına öz eleştiri yapılmamasına, hatta bu ağır yenilginin sorumluluğunun alınmamasına karşı çıkanlarız. Bir yoldayız. Bu yolculuk sana söz deyip boynunu bükük bıraktıklarımızdan helal isteme yolculuğudur."
ÖZEL SONRASI İLK İSTİFALAR
CHP'nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel, kurultay konuşmasında partiyi seçilen yöneticilerin değil atanan danışmanların yönettiğini kaydetmişti. Genel merkezde genel başkan yardımcılarına değil, bu danışmanlara odalar verildiğini söylemişti. Özel, bu danışmanların kimi zaman resmi kimi zaman da gayrı resmi şekilde görev yaptığını aktarmıştı. Tartışmaların hedefindeki isimlerden, kamuoyunda "Milliyetçi danışmanlar" olarak adlandırılan Kılıçdaroğlu'na yakın Gökşen Anıl Ulukuş ve Dr. Ramazan Kubat istifa ettiklerini duyurdular. İstifalarını Aydınlık'a doğrulayan Ulukuş ve Kubat kurultayı "küreselcilerin zaferi" olarak nitelediler. Ulukuş, "Türk Milliyetçilerinin sesini duymaya dahi tahammülü olmayan kadrolar kurultayı kazandı. Bu kurultayı Sezgin Tanrıkulu kazandı, Gökçe Gökçen kazandı. 'Faşistlerden' kurtulduklarına göre artık rahat edebilirler. CHP ile hiçbir ilişiğim kalmamıştır." dedi. Kubat daha sonra istifasını geri aldığını bildirdi.
'YÜZÜME SÖYLESEYDİNİZ' DİYE SİTEM ETTİ
Kurultayda tekrar konuşma yapmayacağını duyuran Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel'in hitabının ardından yeniden söz istedi. Öfkeli olduğu görünen Kılıçdaroğlu, Özel'in partisini tanımadığını savundu. Özel'le birlikte fotoğraf vermeyen ve sosyal medyadan tebrik ileten Kılıçdaroğlu'nun kurultaydaki son sözleri "Keşke burada anlattıklarını uzun süredir beraber çalışıyoruz, yüzüme karşı söyleseydi." oldu. Kılıçdaroğlu ikinci tur sonuçlarını beklemeden kurultay salonundan ayrıldı. Özel'in genel başkanlığını İmamoğlu tek başına ilan etti.
'SIRTIMDAKİ HANÇERLER'
Kılıçdaroğlu kurultayın açılışında da şöyle çıkışmıştı: "Sizleri zaman zaman üzdüm ama asla ve asla sizi utandıracak bir şey yapmadım. Sırtımdaki hançerlerle seçime girdik. Daha nefes almadan değişim söylemleri başladı. Bunu dile getirenler uzun yıllardır değişmeyenlerdi. Sivas'ın ötesine gidemiyorduk, bugün oralardan milletvekili çıkarıyoruz. Hangi değişimden bahsediyorsunuz? Hangi mücadeleleri verdiğimizi ne çabuk unuttunuz? Bay Kemal'in yoldaşı olmak için başka partilerin CHP'yi dizayn etmesine izin vermeyeceksiniz. 36 saat ayakkabı çıkarmamak nedir siz bilmezsiniz."
TRAVMAYI GİDERME SÖZÜ
Seçilmesinin ardından tekrar salona gelerek kısa bir konuşma daha yapan Özel CHP'yi yeniden birleştireceğini iddia etti. Özel dün sabah da parti meclisi seçimleri öncesi il başkanlarıyla danışma toplantısı yaptı. Özel şunları söyledi:
"Çok konuşuldu, buraya kim kaç milletvekilinin desteğiyle geldi diye. Bu salondan 130 milletvekilimizle el ele, omuz omuza çıkıyorum. Salona il başkanlarımızla girdik, bu salondan 81 il başkanımızla kol kola omuz omuza çıkıyorum. İmza sayıları çok konuşuldu. Ben seçim sonuçlarını Sayın başkanım müsaade ederse bin 366 delegemizi bana oy vermiş kabul ediyor, hepsine teşekkür ediyorum."
SEFERBERLİK İLAN ETTİ
"Büyük bir üzüntünün, travmanın arkasından düşmüş omuzları dikleştirmek, yere bakan yüzleri havaya kaldırmak ve asılan suratları güldürmek, buna inandık, arkadaşlarımızla inandık, sizlere inandık, siz de inandınız, umudu yükselttiniz. Bu zor süreçte, bu salondan dışarıya hiçbir kırgınlık çıkarmayacağıma kendi adıma söz veriyorum. Benim süreç boyunca ve bugün istemeden kırdıklarımız olduysa affola. Bir buçuk milyon üyemize diyorum ki, biz Cumhuriyetin 100. yılında yaşadığımız büyük üzüntüyü telafi etmek, yüzleri güldürmek, ikinci yüzyıla zaferle girmek için örgütümüzle yarından itibaren seferberlik ilan ediyorum."
OY BİRLİĞİYLE KABUL EDİLEN BİLDİRGEDE AÇILIM SİNYALİ
“İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik Kurultayı” sloganı ile yapılan CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda bir de sonuç bildirgesi yayınlandı. Oy birliğiyle kabul edilen ve tarafların uzlaşısı ile son hali verilen “Yüzüncü Yıl Bildirgesi” başlıklı metinde CHP'nin kökleri Tanzimat'a dayandırıldı. Laik ve demokratik Türkiye şiarıyla bir dizi siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel vaat dile getirildi. Kürt meselesinde açılım sinyali verildi. Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik hedefi koyuldu. İstanbul Milletvekili Yunus Emre tarafından okunan bildirgede Tanzimat atfı, AB hedefi, açılım sinyali veren bölümler şöyle yazıldı: “Cumhuriyet Halk Partisi, devrimlerin ve devrimcilerin partisidir. CHP, Tanzimatla başlayan Osmanlı Türk modernleşmesinin düşünce ve eylem birikimiyle ortaya çıkmıştır. 1938’de ‘Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet' diyerek İkinci Meşrutiyet'i ilan edenlerin ve dünya savaşı sonrasında ülkenin bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesini yürütmek amacıyla bir araya gelmiş kahramanların oluşturduğu Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin devamı niteliğinde 9 Eylül 1923’te kurulmuştur. O nedenle CHP varoluşu itibariyle yeniliğin değişimin, kurtuluşun, özgürlüğün ve bağımsızlığın partisidir."
'KÜRT SORUNU TBMM'DE ÇÖZÜLECEK'
"İşleyen kurumların, liyakatli kadroların var olduğu, insanların parti bağlılığı ve siyasi tercihlerine göre değil, yeteneklerine göre istihdam edildiği devlet kurumlarında kadrolaşmanın son bulduğu yasaların herkese eşit şekilde uygulandığı bir Türkiye bizleri bekliyor. Toplumu kimlik gettolarına bölerek değil, yurttaşlık temelinde birleştirerek mutlu bir gelecek kurabiliriz. CHP’ye göre Kürt sorunu özünde bir demokrasi sorunudur ve TBMM’de demokrasi insan hakları ve hukukun üstünlüğü yolunda atılacak adımlarla çözülecektir."
'AB ÜYELİĞİ EN BÜYÜK PROJE'
"Avrupa Birliği üyesi, güçlü ve saygın Türkiye... Kıbrıs'ta, Balkanlar'da, Karadeniz'de, Kafkasya'da, Orta Asya'da, Orta Doğu'da, Afrika'da, Akdeniz'de ve Ege Denizi'nde koruması gereken hayati çıkarları olan Türkiye, böylesine geniş bir coğrafyada ancak ve ancak liyakate dayalı ve güçlü bir diplomasi, bölgesel iş birlikleri ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesini koruyan adımlarla hedeflerine ulaşabilir. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olma süreci, Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden biridir. CHP iktidarında Türkiye, Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefini kesin bir şekilde takip edecek ve AB'ye üyelik için gerekli siyasi ve ekonomik kriterleri gerçekleştirecektir. Bu kriterleri sağlamak AB'ye tam üyelik amacının ötesinde gelişmiş bir ülkede yaşamayı hak eden vatandaşımıza bir borcumuzdur."
İYİ PARTİ’DEN 'HANÇER' YANITI
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 38. Olağan Kurultayı’ndaki konuşmasında "Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım" demesi üzerine tartışma başladı. Konuşmanın ardından Kılıçdaroğlu’nun kimi kastettiği merak edilirken İYİ Parti’den yanıt geldi. İYİ Parti Lideri Meral Akşener, videolu yanıt verirken İYİ Parti Milletvekili Yasin Öztürk de "Sana değil Cumhurbaşkanlığı, CHP Genel Başkanlığı apoleti bile fazlaymış…" ifadelerini kullandı.
‘GENEL BAŞKANLIK BİLE FAZLAYMIŞ’
Denizli Milletvekili Öztürk, Kılıçdaroğlu'na sosyal medya üzerinden verdiği yanıtta şunları kaydetti: “Sen Selo’ya selam söylemeye devam et, Sonra da sırtından hançerlendim diye sırf kurultay, koltuk uğruna utanmadan yalan söylemeye devam et, sana değil Cumhurbaşkanlığı, CHP Genel Başkanlığı Apoleti bile fazlaymış…"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de sosyal medya hesabından partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasından bir kesitin videosunu şu ifadelerle paylaştı: "Biz, İYİ Partiliyiz! Gazi Mustafa Kemal Atatürkümüzün; "Cumhuriyeti yükseltecek olan sizlersiniz!” diyerek verdiği kutlu görevi, siyasetin yeni düzenini kurmak için üzerimize alıyoruz! Hürüz, haklıyız, hakkın yanında duruyoruz!" CHP’nin yeni genel başkan Özgür Özel ise "Vallahi hiç üzerime almadım. CHP'de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok." diyerek yanıt verdi.
‘AL BİRİNİ VUR DİĞERİNE’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Rize’de toplu açılış töreninde konuştu. CHP kurultayında yarışan adaylarla ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, “Al birini vur diğerine” dedi. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bay bay Kemal kime 'bay bay' dedi? Edirne'deki terörist başı Demirtaş'a 'bay bay' dedi. Kavala'ya 'bay bay' dedi. Peki kongreyi kazanan zat, o kime selam verdi? O da aynen Selahattin Demirtaş'a selam verdi, Kavala'ya selam verdi. Al birini vur diğerine. Bunların birbirinden farkı var mı? Yok. Bunlar terör örgütleriyle beraber omuz omuza yürüdüler. Zannettiler ki terör örgütlerini yanımıza alırsak biz bu ülkede seçim kazanırız. 12, 13 seçim kaybettin, hep onlarla beraberdin. Kazanan, sen de onlarla beraberdin."
