Zafer ölmekten korkmayanlarındır!

HAMAS Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Tahran’da kaldığı konutta füze saldırı sonucu şehit edildi. Suikast önceki gece yerel saatle gece 02.00’de yapıldı. Heniyye, yeni seçilen İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan’ın yemin töreni için Tahran’a gitmişti.

İran, Rusya, Çin gibi birçok ülkeden suikasta tepki geldi. Bu saldırının Batı Asya’da istikrarsızlığa neden olacağı belirtildi.

MÜLTECİ KAMPINDA DOĞDU

Heniyye 1963 yılında Gazze’deki el-Şati mülteci kampında doğdu. 1987 yılında Gazze İslam Üniversitesi'nde Arap Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Birinci İntifada sonrası HAMAS ile ilk temasını kurdu. Birçok protestoya katılan Heniyye, 3 kez hapse atıldı. 1997’de HAMAS’ın lideri konumuna gelen Heniyye, 2006’daki seçimlerde Filistin Ulusal Yönetimi Başbakanı (2014’e kadar) oldu. 2003’te İsrail Hava Kuvvetlerinin düzenlediği saldırıdan yaralı olarak kurtuldu.

OĞLU VE TORUNLARI ŞEHİT OLDU

Heniyye ölümden korkmadığı gibi çocuklarının ölümlerini bile direnişin şerefli bir yolu olarak gördü. İsrail’in Gazze’deki soykırımında Hazım, Emir ve Muhammed isimli çocukları ile Muna, Emel, Halid ve Rezzan isimli torunlarını şehit verdi. Katar’da çocukları ve torunlarının şehit olduğu haberi kendisine iletilirken Heniyye, "çocuklarının Gazze'yi terk etmediğini, Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu yolunda hayatlarını feda ettiğini" söyleyerek, “Şehit edilen oğullarımın ve torunlarımın kanı Filistin halkının kanından daha değerli değildir. Üç oğlumun ve bazı torunlarımın şehadetiyle bana bahşettiği bu onur için Allah'a şükrediyorum.” kararlılığını göstermişti.

Heniyye, İran lideri Ali Hamaney ile şehit olmasından saatler önceki görüşmesinde de “Büyük bir adamı kaybedersek onun yerini başka bir büyük adam alır” hem direniş yolunda ne kadar korkusuz olduğunu hem de HAMAS’ın yerine gelecek kadroların varlığına dikkat çekmişti.

‘SANDALYELERİ ALIN VATANI BİZE BIRAKIN’

Heniyye’nin en önemli açıklamalarından biri Gazze’nin kuşatma altında olduğu 2014’teki konuşması. Heniyye, Filistinli liderlerin diğer liderlerden farklı olduğunu vurgulayan konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı: "Biz bir halkız, eğer kararınız abluka ise bizim kararımız zaferdir ve eğer kararınız Gazze'ye ve halka diz çöktürmek ise bizim kararımız Allah'tan başka kimsenin önünde diz çökmeyeceğimizdir.

Filistin'in içindeki ve dışındaki tüm karar vericiler bu halkın mesajını almalıdır, biz düşmanlarımızın yaşamı sevdiği kadar ölümü seven bir halkız, liderlerin uğrunda öldüğü şey için şehit olmayı seviyoruz ve diğerleri sandalyeleri seviyor, tüm sandalyeleri alın, vatanı bize bırakın.”

‘İSRAİL SERT BİR CEZA ALACAK’

Hamaney Heniyye’nin şehit edilmesi nedeniyle Siyonist rejimi "sert bir ceza" alacağını söyledi. İran lideri, dün bir mesaj yayınlandı.

Hamaney, "yiğit lider ve seçkin mücahidin şehadeti dolayısıyla İslam ümmetine, direniş cephesine ve Filistin halkına başsağlığı diledi. Rehber, "Suçlu ve terörist Siyonist rejim bu adımıyla kendisi için ağır bir cezanın zeminini hazırlamıştır" dedi.

Hamaney, "Cani, terörist Siyonist rejim, değerli misafirimizi topraklarımızda şehit ederek acımıza acı katmış, ancak ağır bir cezalandırmaya da zemin hazırlamıştır. Şehit Heniyye uzun yıllar boyunca bu onurlu savaşta onurlu hayatını feda etmeye hazırdı. Şehadete hazırdı ve bu yolda çocuklarını ve sevdiklerini feda etmişti. İran İslam Cumhuriyeti toprakları içinde şehit edilen Haniye'nin intikamını almayı görevimiz olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘TEHLİKELİ BİR OLAY’

Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları, Heniyye'nin öldürülmesini "tehlikeli bir olay" olarak nitelendirdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İzzeddin el-Kassam Tugayları, en yüksek gurur ve onur ifadeleriyle, mücadele eden Filistin halkına, Arap ve İslam uluslarına ve dünyanın özgür insanlarına, HAMAS komutanı, lider İsmail Abdülselam Heniyye'nin şehadetini duyurur. Tahran'daki konutunu hedef alan korkak bir Siyonist suikast operasyonunun ardından şehit edildi.

"Bu Nazi suçuna cevaben aşağıdaki hususları teyit ediyoruz: İlk olarak, lider ve savaşçı 'Ebu el-Abd' adanmışlık, mücadele ve fedakarlıklarla dolu bir hayatın ardından yükseldi. Yolculuğu boyunca hareketin gelişiminin ve mücadelesinin çeşitli aşamalarına eşlik etmiş, farklı noktalarda belirgin katkılar ve izler bırakmıştır. Filistin davasına çok şey verdi ve direnişin güçlenmesinde, ulusun çabalarının birleştirilmesinde ve pusulanın Kudüs'e doğru yönlendirilmesinde önemli bir rol oynadı.”