23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Zam korkusu yaşamayan 1,4 milyar insanın ülkesi

Sistem insan odaklı olunca, bazı problemlerin çözümü göründüğü kadar karmaşık olmuyor. Rahatlıkla diyebiliriz ki; refah sağlanmış. Her gün 1,4 milyar insan karnını doyuruyor ve birikim yapacak düzeyde kazanıyor.

Zam korkusu yaşamayan 1,4 milyar insanın ülkesi
A+ A-
CEM DİKMEN

Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitmeden önce yaklaşık 15 gün evden ayrı kalacağım için ailemin ne kadar paraya ihtiyacı olabileceğini hesaplamaya çalıştım. İşin içinden çıkamadım. Fazla bıraksak da yetmeyecekmiş gibi geliyor. Herhangi bir markete gittiğimizde ne kadar ödeyebileceğimizi tahmin ettiğimiz günler sanki geride kaldı. Fiyatlara şaşıranlara şaşırır hale geldik toplum olarak. Fakat 1,4 milyar insanın yaşadığı Çin Halk Cumhuriyeti bu problemi çözmüş.

Çin’de yaşayan dostlarımızla buluştuğumuzda, ülkede olmayan tek şeyin enflasyon olduğunu daha iyi anlıyoruz. 2014’te Pekin’e (Beijing) yerleşen Onurcan Balcı, bazı ürünlerde 10 yıldır fiyatın değişmediğini söylüyor! Bizde ise neredeyse 10 günde bir market fiyatları değişir oldu. Peki, Çin bunu nasıl başardı? Ne kadar sürede başardı? Biz yapamaz mıyız?

Zam korkusu yaşamayan 1,4 milyar insanın ülkesi - Resim : 1
1978 yılında Hong Kong’da kişi başına düşen gelir Shenzhen şehrinin yaklaşık 100 katıymış. Shenzhen’den Hong Kong’a kaçanlar varmış. Shenzhen’i bir metropol haline çevirmek için 30-40 yıl kamu kaynakları yoğun bir biçimde harcanmış ve bir yüksek teknoloji şehri haline dönüşmüş. Şu an gelinen noktada Shenzhen şehri bırakın göç vermeyi, göç alır hale gelmiş.

Amacımız kendi ülkemizi kötülemek değil. Doğru olanı anlayıp kendi ülkemizi de o hale getirmeyi hayal etmek ve çalışmak. En baştan söylemek gerekirse; doğru ve disiplinli bir üretim devrimi planı ile bu hedef bir hayal değil. Çünkü Çin mucizesinin sihri üretim politikasında.

Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliğinin davetlisi olarak 21-26 Ekim tarihlerinde Pekin, Şanghay ve Shenzhen şehirlerindeydik. Davet programının ardından kurumumuzla ilgili birtakım görüşmeler için Guangzhou, Foshan, Urumçi ve tekrar Şanghay şehirlerini de gezme fırsatı buldum. Çin Halk Cumhuriyeti’ne ilk gelişim değildi. Ama her gelişimde olduğu gibi bu sefer de disiplinine, gelişimine ve sosyal hayattaki huzuruna hayran kaldım diyebilirim. Sistem insan odaklı olunca bazı problemlerin çözümü göründüğü kadar karmaşık olmuyor. Örneğin rahatlıkla diyebiliriz ki; refah sağlanmış. Her gün 1,4 milyar insan karnını doyuruyor ve birikim yapacak düzeyde kazanıyor. Sokakta kalan bir tane insana rastlamadım. Enflasyon diye bir şeyin varlığından haberleri yok. Sokakta gezerken konuştuğumuz insanlara faiz oranlarımızı, enflasyon verilerimizi söylediğimizde “Nasıl dayanıyorsunuz?” diyor ve şaşırarak bakıyorlar. Haklılar. Nasıl dayanıyoruz? Sanırım bir tez konusu.

Zam korkusu yaşamayan 1,4 milyar insanın ülkesi - Resim : 2
Shenzhen

KİRALAR YERİNDE SAYIYOR MAAŞLAR ARTIYOR

Ülkemizdeki en büyük problemlerden biri de yaşamsal ihtiyaçların başında gelen barınmaya ödediğimiz meblağlar. Çin’de ise kiralar çoğunlukla sabit. Kirası düşen dahi varmış! Artışlar ise çok cüzi. Mesela Guangzhou’da 15 yıldır yaşayan Ekim Ganimgil arkadaşımızla beraberdik. 4 yıl önce 3 bin 750 Yuan’a (Çin para birimi) tuttuğu ev, bugün 4 bin Yuan olmuş. Döviz bazında bırakın artmayı azalmış bile! Biz de ise TL olarak 15-20 kat, döviz olarak 3-4 kat arttı aynı sürede. Elbette yüksek kira ödenen şehirler de mevcut. Fakat şehrin biraz dışında çok daha uygun rakamlara barınabiliyorsunuz. Şehir dışı dediğimize bakmayın lütfen. Ulaşım anlamında en ufak bir problem yaşamayacağınız yerler. Çünkü gelişmiş metro ağlarıyla ulaşım dert olmaktan çıkalı çok olmuş. Metro hatları oldukça gelişmiş. Sadece Pekin’de onlarca metro hattı var. Arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre 836 km’lik bir ağdan ve 490 istasyondan bahsediyoruz. Taksiler ise çok çeşitli ve oldukça ucuz. Bizdeki gibi plaka ağalığı yok. Kazanç çoğunlukla şoföre kalıyor ve rekabet fiyatı ucuzlatıyor. Türkiye ile fiyat karşılaştırması yaparsak rahatlıkla yarı yarıya diyebiliriz. Ayrıca bisiklet hayatın her alanında. Birçok firmanın on binlerce bisikletini herhangi bir sokaktan birkaç Yuan’a kiralayabiliyor ve istediğiniz yerde bırakabiliyorsunuz. Sağlıklı yaşamı özendirme politikası hissedilir düzeyde. Yaşlı insanları hemen her yerde dansa benzeyen spor figürleri yaparken görüyorsunuz.

Asgari ücret ise şehirden şehire değişiyor fakat odaklanmamız gereken asgari ücretten ziyade kaç kişinin asgari ücretle çalıştığı. Neredeyse birçok insan asgari ücretin en az 2-3 katını kazanıyor. Bu da refah seviyesini oldukça yükseltiyor. Mesela Şanghay’da asgari ücret 4 bin Yuan civarında fakat 8-10 bin Yuan’dan aşağı çalışan neredeyse yok. Enflasyon olmadığı için zam artış oranları elbette düşük. Fakat alım güçleri her geçen gün artıyor.

Zam korkusu yaşamayan 1,4 milyar insanın ülkesi - Resim : 3
Urumçi Da Bazaar. Burada yaşayan arkadaşlarımızdan öğreniyoruz. Daha anaokulunda toplumsal huzur için gereken davranışlar öğretiliyor çocuklara.

GÜVENLİK VE TOPLUMSAL HUZUR ÖN PLANDA

Bir tane tartışmaya, kavgaya ya da hırsızlık, taciz, yaralama gibi suçlara denk gelemiyorsunuz. Şehirler oldukça güvenli. Cezalar caydırıcı. Burada yaşayan arkadaşlarımızdan öğreniyoruz. Daha anaokulunda toplumsal huzur için gereken davranışlar öğretiliyor çocuklara. Topluma, öğretmenlerine, arkadaşlarına saygı ve sevgi gencecik beyinlere daha o yaşlarda işleniyor. Kavga etmemek, konuşarak anlaşmak öğretiliyor.

Sosyal yaşamda korku yok. Kadınlar özgür ve rahat. Birçok kadın taksici, otobüs şoförü ile yolculuk yaptık. ‘’Biri bana saldırabilir diye düşünüyor musunuz?’’ desek herhalde uzaydan gelmiş muamelesi görürüz. Bu aslında kadınlara özgü bir durum değil. Toplam olarak toplumun gerilim seviyesi düşük. Ekonomisi canlı ve kuvvetli. Haliyle toplum mutlu ve huzurlu. Tartışarak ya da kavga ederek huzurlarını kaçırmaya ihtiyaç duymuyorlar.

NASIL BAŞARDILAR?

Bu mucizevi başarıda; Çin Komünist Partisi yönetiminin ve hükûmetin planlı yönetimini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Yeni şehirler kurma, şehirlerin ihtiyacına göre sektörleri yayma, hava kirliliği ve nüfus yoğunluğu olan yerlerden sanayiyi başka kentlere taşıma, kent nüfusunu kontrol altında tutma, elektrikli araçları teşvik ederek ithalatı azaltma ve kirliliği azaltma gibi birçok örnek bu disiplinli ve insan odaklı planlamayı gözler önüne seriyor.

Yolsuzlukla mücadele hız kesmeden devam ediyor. Toplumda bu mücadeleye dair ciddi bir güven var. Devasa şirketlerin patronu da olsanız yolsuzluğun cezası çok ağır. Çin hükümetinin affı yok. Dolayısıyla vatandaşın alın terini çalamazsınız. Başkentteki dayınız ya da meclisteki akrabanız sizi kurtaramaz. Ayrıca ahlaki yönden toplumda da yargılanırsınız.

Harcamalar kayıtlı, vergi kaçırma şansınız yok. Neredeyse tüm ödemeler dijital yollarla yapılıyor. Kendi geliştirdikleri WeChat uygulaması üzerinden her türlü ödemelerinizi, bilet alımlarınızı, para gönderme işlemlerinizi ücretsiz olarak yapabiliyorsunuz. 1 milyarın üzerinde kullanıcıya sahip devasa bir sosyal medya ve ödeme platformundan bahsediyoruz. WeChat vatandaş için kolaylık olurken devlet için ise ödeme kaydı oluyor. Ödemesini platform aracılığıyla alan herhangi bir işletmenin vergisini eksik gösterme şansı olabilir mi? Ayrıca bütün sosyal medya uygulamalarını kendileri üretiyor. Dışarıdan veri çalınması, yasadışı kazanç vaatleriyle toplumun birikiminin gasp edilmesi neredeyse imkansız. Dijital güvenliği de tam anlamıyla sağlamış vaziyetteler.

Zam korkusu yaşamayan 1,4 milyar insanın ülkesi - Resim : 4
Shenzhen’de gezdiğimiz HONOR markası bu büyümeye verilebilecek güzel örneklerden.

İNSAN ODAKLI YÖNETİM UZUN VADELİ PLAN ÜRETİM DE DEVRİM!

Çin nasıl başardı? Bir yazıyla bunu anlatmak elbette mümkün değil. Fakat ülkemiz açısından önemli dersler çıkartmamız gereken politikaları olduğu kesin. En başta insan odaklı politikalar belirlemelerini örnek almalıyız. Şehirlerin hava kirliliğini çözmek için sanayi yatırımlarını başka şehirlere taşımaktan tutun da nüfus yoğunluğunu kontrol altına almak için özel politikalar geliştirmeye kadar her adımı insan merkezli bir bakış açısıyla ortaya koyuyorlar. Geliştirdikleri uygulamaların hepsi sosyal yaşamı kolaylaştırıyor. Ayrıca bütün dünyada veri hırsızlığından tutun da seçimlere müdahaleye kadar birçok suçla nam salmış sosyal medya uygulamalarını kullanmak yerine kendi geliştirdikleri uygulamaları kullanıyor ve güvenliği burada da sağlıyorlar.

Planlarını 3-5 yıllık ya da bizdeki gibi seçime kadar yapmıyorlar. 50-100 yıllık planlar dâhilinde adım atıyorlar. Örnek vermek gerekirse; 1978 yılında Hong Kong’da kişi başına düşen gelir Shenzhen şehrinin yaklaşık 100 katıymış. Shenzhen’den Hong Kong’a kaçanlar varmış. (Kişi başına düşen gelir fotoğrafı ve kaçanların fotoğrafı ) Shenzhen’i bir metropol haline çevirmek için 30-40 yıl kamu kaynakları yoğun bir biçimde harcanmış ve bir yüksek teknoloji şehri haline dönüşmüş. Şu an gelinen noktada Shenzhen şehri bırakın göç vermeyi göç alır hale gelmiş. Kişi başına düşen gelir de bir hayli artmış vaziyette.

Zam korkusu yaşamayan 1,4 milyar insanın ülkesi - Resim : 5
Yaşlı insanları hemen her yerde dansa benzeyen spor figürleri yaparken görüyorsunuz.

GECE GÜNDÜZ ÜRETİYORLAR

Üretim her alanda planlı ve öncelikli. Her sektörde destek çok büyük. Vergi sistemleri dahi şehirden şehire, sektörden sektöre değişiyor. Geliştirmek istedikleri şehirlere ve sektörlere devlet teşvikleri oldukça fazla. Ama istediğiniz şehirde istediğiniz üretimi yapamıyorsunuz. Bir plan dahilinde izin veriyorlar ki oldukça mantıklı bir uygulama. Gezdiğimiz şehirlerden Foshan şehri 600 yıldır el emeği ürünlerin yapıldığı ve desteklendiği bir şehir. Günümüzde ise tamamen mobilya kenti haline gelmiş vaziyette. Oluşturdukları büyük sergi merkezleriyle dünyanın her yerinden gelen müşterilerine üretimlerini gösteriyor ve anlaşmalar yapıyorlar. Bir diğer örnek ise Şanghay. Şanghay’ın hava kirliliği ve nüfus yoğunluğunu kontrol altına almak için sanayi üretimlerini başka şehirlere taşımışlar. Bu durum aynı zamanda nüfus yoğunluğunu kontrol altına alarak yaşanabilir bir şehir olarak kalmasını sağlamış. Çin’in genelinde ekilir alanları sınırlı olmasına rağmen topraksız tarımdan, bataklıkları ve çölleri ıslah etmeye kadar birçok yeniliği kamu gücü ve planlaması sayesinde kullanıyorlar.

Teknoloji şirketleri dahi belli bir planlama çerçevesinde büyüme politikası izliyor. Orta sınıfa hitap eden firma, lüks diyebileceğimiz üretimlerden çok kendi alanına yoğunlaşıyor. Elbette bunların hepsi aslında bir devlet politikası ve yönlendirmesi. Yönlendirme doğru olunca büyüme de kaçınılmaz oluyor. Shenzhen’de gezdiğimiz HONOR markası bu büyümeye verilebilecek güzel örneklerden.

Lojistik sektörü çok gelişmiş. Robotlarla üretim hayatın her alanında. Köyde çanta üreten teyzenin satışı tamamlaması ve alıcıya ulaştırması en fazla 2-3 gün. Uçtan uca 6-7 saatlik uçuş mesafesi olan bir ülkeden bahsettiğimizi düşünürseniz bu çok sıkı bir çalışmayı ve planlamayı gerektiriyor. 30 dakikada sipariş ettiğiniz valiz kaldığınız otele geliyor. Dronelar ile yemek siparişleriniz kaldığınız öğrenci yurdunun önüne kadar bırakılıyor. Lojistik ağları, robot teknolojisi, planlama. Bunlar aradaki farkı ortaya koyuyor.

Zam korkusu yaşamayan 1,4 milyar insanın ülkesi - Resim : 6
Bisiklet hayatın her alanında. Birçok firmanın on binlerce bisikletini herhangi bir sokaktan birkaç Yuan’a kiralayabiliyor ve istediğiniz yerde bırakabiliyorsunuz.

Ziyaret kapsamında e-ticaret firması Jingdong (JD.com) adlı devasa şirketin merkezi ve depolarından birini görme fırsatı yakaladık. 517 bin çalışana sahip bu dev şirket dünyadaki en büyük drone teslimat sistemine de sahip. Çalışanları için şirketin merkezini bir yaşam kompleksine çevirmişler. Çocuklar için anaokulunda tüm aile için sağlık ocağına, sosyal konutlardan marketlere kadar bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir şehir kurmuşlar resmen. Şirketin gelecek hedeflerini anlattıkları bölümde en çok dikkatimizi çeken kısım devlete ödemek için hedefledikleri vergi bölümüydü. Miktar önemli değil ama ödedikleri vergiyi artırma hedefi, Çin devletinin başardığı ahlaki devrimi de gözler önüne seriyor. Bizde vergi yüzsüzleri listesi yayınlanırken Çin’in en büyük firmalarından birinde bu hedefi görmek oldukça çarpıcıydı.

Seyahatimizi bitirirken aklımızdaki en önemli soru ‘’Güzel ülkemizin hak ettiği de bu değil mi?’’ oluyor. Evet bu. Hatta daha fazlası. 1,4 milyar insan ile bu mucizeyi gerçekleştirmek aslında daha zor. Çin zor olanı başarmış. Türkiye, Türk milletinin azmi ve çalışkanlığıyla ama en önemlisi de karar vermesiyle bu seviyeye çok hızlı gelebilir. En önemli eksiğimiz ise planlı, insan ve üretim odaklı yönetim anlayışına sahip iktidarımızın olmaması. Kollarımızı, üretim devrimini başaracak iktidar seçeneğini yaratmak için sıvıyoruz. Başaracağımıza inancımız tam.

Çin Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Enflasyon