Zamma tepki büyüyor
Sanayicilerin kullandığı doğal gaza yüzde 48 zam gelmesi, toplumun tüm kesimlerinden tepki gördü. Sanayiciler, 'Zam kararları ortak alınmalı' derken vatandaşlar yeni zamlar için endişeli
Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (HISİAD) düzenlediği Dernekler Buluşması'nda, ARMATÜR Derneği, Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) ve Mobilya Aksesuar Derneği (MAKSDER) yönetim kurulu başkanları bir araya gelerek, sektörlerin sorunlarını masaya yatırdılar. Basın mensupları ihracat ve imalattaki durumu değerlendiren başkanların en çok şikayet ettiği iki konudan biri ani enerji zamları. Hatırlanacağı üzere hafta başında sanayinin kullandığı doğal gaza yüzde 48 zam yapılmıştı. ARMATÜR Derneği Başkanı Gökhan Turhan toplantıda zamların sorulması üzerine, “Gaz fiyatı sadece sanayi tarafında arttı. Önümüzdeki dönemde bunu yaşayacağız diye zaten konuşuyorduk. Ürünlerde bunu göreceğiz. Yapılması gereken... bir günde yüzde 50 zam doğru değil. Bir anda yüzde 50 enerji maliyeti arttı. Kur artışı gibi o da kademeli olmalı. Zam kararları ortak alınmalı” dedi. EVSİD Başkanı Talha Özger ise, “Doğalgaz zammı çok fazla. İhracata destek çok önemli, dedik. Sağ olsunlar destek verdiler” ifadelerini kullandı. HISİAD Başkanı Çetin Tecdelioğlu da, elektrik ve gaza gelen zamların sorulması üzerine, “Bizi ciddi anlamda etkiliyor, çeliğin üzerindeki elektrik fiyatından dolayı metal fiyatlarında artış göreceğiz, yüzde 10'a yakın. Yüzde 48'lik gaz zammı dolar bazında yüzde 10 hammadde fiyat artışına sebep olacak” bilgisini verdi.
SEKTÖREL YAPILANMA OLMALI
2020'yi toplam 12.4 milyar dolar ihracatla kapatan dört sektörün ortak talebi ise çatı STK'larda daha güçlü bir şekilde temsil edilmek. HISİAD Başkanı Tecdelioğlu, "Bu ülkenin sanayicileri olarak katma değeri yüksek ihracatı nasıl gerçekleştiririz sorusunun yanıtını arıyoruz. Bana göre alt sektörler olmadan bunu gerçekleştiremeyiz. TOBB, İSO, İTO ve TİM bünyesindeki ihracatçı birliklerinde çok daha iyi ve daha güçlü temsil edilmeliyiz. Bunun yolu 'Sektör Komiteleri' kurmaktan geçiyor” görüşünü dile getirdi. ARMATÜR Derneği Başkanı Turhan da, şunları söyledi: "Birçok sektör ihracatını farklı birliklerin çatısı altında yapıyor. Bizim ihracatçımız Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği, İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri'ne dağılmış durumda. Bu durumun artık değişmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz." EVSİD Başkanı Özger konuyla ilgili, “Örgütsel birlikteliği başarılı olan sektörler diğerlerine göre daha öne geçer. Bu nedenle bizlerin bir şekilde ağaç yapısını iyi oluşturmamız gerekiyor" derken, MAKSDER Başkan Vekili Mustafa Keten de, ihracatın gerçek kahramanlarının alt sektörler olduğunu ve çatı STK'larda temsiliyet özelinde yeni bir yapının kurulması gerektiğini ifade etti.
İSTİKRARSIZ KUR ZARAR YAZDIRIR
Toplantıda ihracatçı başkanlara kur artışı da soruldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle'nin “istikrarlı kur” söylemine katıldıklarını belirten Çetin Tecdelioğlu, “Enflasyonla paralel giden bir kur artışı beklentimiz. Bu ne kadar yakın olursa istikrar budur. Bu olursa biz de yurt dışı ile irtibatı doğru kuruyoruz. Ham maddeyi bir iki aylık stok tutup bunu işliyoruz. 1-6 ay vade ile satıyoruz. 4-10 ay arasında sektörüne göre cebinizdeki paranın bize dönüşü. Bin ton ham madde aldık sattık işledik, o parayla yine bir ton ham madde aldıysak zarar demektir. Hele kur artıp da 800'e düştüyse daha büyük zarar demektir. Bu anlamda başkanımızı söylediği istikrarlı kura katılıyoruz” ifadelerini kullandı.
YABANCIYA HER ŞEY UCUZ ÇALIŞANA İSE PAHALI
Ülkede bozulan gelir dağılımı konusundaki bir soruya da cevap veren HISİAD Başkanı Tecdelioğlu, “Burada her şey yabancıya göre ucuz. Alışveriş de ucuz, turizm de. Benim çalışanıma ise pahalı” dedi. Asgari ücret artışının enflasyonun altında olmaması gerektiğini belirten Tecdelioğlu, kasım ve aralıkta gerçek enflasyon oranının açığa çıkacağını sözlerine ekledi ve, “Biz genel giderlerden doğan artışların zammını henüz yapmadık. Ana girdileri yansıttık daha birim fiyatlara yan maliyetlerin artışını koyamadık” bilgisini verdi. EVSİD Başkanı Özger de, çalışanlara verilen zammın zaten yapılacak alışverişlerle ekonomiye ve işletmelere geri döndüğünü ifade etti.
Öte yandan Tecdelioğlu, yatırım iştahının kabarması için yıllık faizlerin yüzde 10'un altına inmesi gerektiğini dile getirdi.
Z VE Y KUŞAĞI SANAYİYİ SEVMİYOR
Türkiye'nin hedeflediği 300 milyar dolar ihracatı yapmak için çalışacak insan bulma sorunu olduğunu anlatan Çetin Tecdelioğlu, “Z ve Y kuşağı sanayiyi sevmiyor. Üretimi sevmiyor. Kurye, güvenlik görevlisi olmayı, internette takılmayı seviyor. Daha fazla otomasyona gitmemiz, onun için de daha çok üretip kazanmamız lazım” ifadelerini kullandı. Talha Özger de, OSB'lerin içindeki meslek liseleri sayısı artarsa nitelikli işçi sorununun bir nebze çözülebilececeğini söyledi.
ÜRETİM KAYBI YAŞANMAMASI İÇİN...
Enerji zamları ile ilgili bir açıklamada da dün Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından yapıldı. Açıklamada, üretim kaybı yaşanmaması için sanayicinin üzerindeki enerji maliyeti baskısının azaltılması gerektiğine dikkat çekildi. Sanayicinin de fiyat dalgalanmalarından daha az etkilenmesi için enerjiyi daha verimli kullanması gerektiğine işaret edilen TÜRKONFED basın açıklamasında, “Endişe ile takip etmekte olduğumuz bu durumun satış fiyatlarına ve buna bağlı olarak ülkemizin amansız mücadele verdiği enflasyona olumsuz etkisi kaçınılmazdır. Bu nedenle işletmelerimizin üzerindeki enerji maliyeti baskısı azaltılmalıdır” denildi
EK VERGİLER YERLİLEŞME SAĞLADI
Salgın döneminde hükümetin devreye aldığı koruma kalkanının yerli sanayiciyi koruduğunu belirten HISİAD Başkanı Tecdelioğlu, “Ek vergiler bizi korudu. Hırdavat sektörü olarak, birçok teker, rulman, bilye, bağlantı elemanları gibi ürün ithal edilirken ülkede yapılmaya başlandı. Kendimin tespit ettiğim 20'nin üzerinde yerlileşme yatırımına şahit oldum” dedi.
Gökhan Turhan ise, kurumsal firmaların kayıt dışı yüzünden haksız rekabete maruz kaldığını belirterek, “Bunlar olunca da firmalar yatırıma uzak duruyorlar. Haksız rekabet kanununun da değişmesi lazım. Türkiye taklit ürün üreten ya ikinci ya üçüncü ülke. Bu bizim marka imajımıza zarar veriyor. Aynı kalitede aynı üründe bu imaj yüzünden yüzde 20 eksi başlıyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bu KDV sistemi de değişmeli. Devlet alamadığı KDV'yi bizlerden tahsil etmeye çalışıyor bu yanlış. Dolaylı vergilerin de kaldırılıp gelire göre vergi alınmalı. İşçi ile işverenden alınan vergi farklı olmalı” diye konuştu.