Türkiye'de: "Benim bu topladıklarım ne olacak? Kime teslim edebilirim? diyen belki 50 kişi bulursunuz. Hadi ben üniversitede hocayım, öğrencilerim var; bağlı bulunduğum bir kurumum var, imkanım biraz daha fazla... Ya benim dışımda olanlar...
SÜLEYMAN ŞENELTRT sanatçımız İbrahim Can ile birlikte İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Sanatçı Öğretim Görevlisi, Dr. Süleyman Şenel ile, türkü sayfamıza derleme yapmanın inceliklerini öğrenmeyi sürdürüyoruz. Hocamızdan türküler ile ilgili bilgilenmeye büyük bir keyifle devam ediyoruz.
Türkiye‘Her birinin şüphesiz ayrı bir özelliği var. Ama kadından erkek olarak derleme yapmak zor. Bu yüzdendir ki, pek çok kadın ağzı türkü, ağıt, ninni, hep erkeklerin ağzından derlenmiştir, kadına ulaşılamadığı için. Kadının duygularını, erkekler temsil eder yani.
Aydınlık'Türkü ya da Türkî tabirine, 15-16. yüzyıldan kalan yazma belgelerde rastlanıyor. 20. yüzyıla kadar kullanılageldiği de biliniyor. Daha çok 20. yüzyılın başlarında özellikle de müzik araştırmacıları tarafından daha yaygın kullanılmaya başlanmış'
Aydınlık'Yemek pişirmekten yerleri süpürmeye hatta sofra kurmaya kadar bir sürü görev paylaşımı ile hizmet edilir. Tutuk olmamak ve çeneyi çalıştırmak temrinleri (yineleterek alıştırma) yapılır, yaptırılır.....Gerektiğinde hak aramak vardır, muhakeme vardır, mantık vardır, ortak iş yapma becerisi vardır.'
SÜLEYMAN ŞENELTürk halk müziği sanatçısı Albayrak, günlük hayatımızda sosyal medya gibi araçların bize engel olduğunu, derinlere inemediğimizi söyledi. Albayrak, 'İçimizde keşfedilmeyi bekleyen bir müzik var ve ben de bunun arayışındayım' dedi.
HALK MÜZİĞİUsta sanatçı Nida Tüfekçi'yi anlatan Şenel, 'Hayat dersleri, öğrenci dimağının en diri olduğu zamanda bir baba tavrı ve tavsiyesi ile aktarıldığında, ömür boyu akılda taşınacak bir bilgiye dönüşür. Nida Tüfekçi, bilgi vermeye ilave olarak bunları yapardı' dedi
SÜLEYMAN ŞENEL'Kastamonu merkezli başlayan bu keşif dönemi de bana, genel olarak ülkemiz kültür sanat hayatını daha geniş ölçekte tanıma imkanı sağladı ve hatta kıtalararası kültür coğrafyasına ulaşan yol güzergahımı da şekillendirdi'
YAHYA KEMAL BAYATLI'Ahmet’in ellerini, saz çalan ellerini özledim. O kadar güzel sazına hâkim bir tezene vuruşu vardı ki, o kadar güzel bir yorumu vardı ki… Bu da tamamen hançeresinin güzelliğinden, geniş donanımlı bir sanatçı olmasından kaynaklanıyordu'
YILDIZ AYHAN'Öyle duygulu çalıp okumuşum ki programdan sonra herkes tebrik etti, yüzümü öptüler, yanaklarımı öptüler... Ahmet Sezgin’i de anons etti. O da 'Gele gele geldim anam bu kara taşa' uzun havasını okudu. Ahmet Sezgin onunla meşhur olmuştu. Çok güzel okurdu. Programı bitirdik.'
MEHMET ERENLERMüziğiyle UNESCO Yaratıcı Şehirleri Ağı’na giren ilk kent olan Kırşehir’de, Abdal kültürüyle yetişen Ayşe Tekin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan aldığı ‘kadın halk ozanı’ unvanı ile Muharrem, Ertaş, Neşet Ertaş ve Çekiç Alilerin yolunda müzik hayatını sürdürüyor.
OZAN