YA İSTİKLAL YA ÖLÜM

İstanbul'un işgal edildiği 16 Mart 1920 ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı 23 Nisan 1920 arasındaki altı haftalık tarihsel süreci anlatan TRT dizisi 'Ya İstiklal Ya Ölüm', final sahnesiyle büyük beğeni aldı.

Çağrı filminde filmin müziğini yapan Fransız bestekar İslamiyet tarihini öğrenebileceği kitaplarla çölde bir ikamete yerleşmiş ve aylarca tek başına orada yaşamış. Ben de dizinin film estetiği bakımından dikkat çekilmesi gereken birkaç yönünü vurgulamak isterim.

TRT'de yayınlanan Ya İstiklâl Ya Ölüm dizisi hükümetimizin milleti birleştirme ihtiyacını hissettiğini, tarihimizden güç ve ilham almaya çalıştığını göstermektedir.

'Bu dizi başta Venezuela olmak üzere bizim gibi antiemperyalist bağımsızlık mücadelesi vermiş ülkelerde de gösterilmeli. Eminim büyük etki yapar. Türkiye'ye bakışları değişir. Bizi daha iyi tanırlar... Onlara da güç verir.’

TRT’de yayımlanan “Ya İstiklal Ya Ölüm” dizisini ilgiyle izliyoruz. Dizi Kanal D’de yayımlanan “Vatanım Sensin” dizisinden sonra son 20 yılda Kurtuluş Savaşı dönemini konu alan ikinci yapıt.

Dizi İstanbul’un işgali sürecinden itibaren olan olayları ele alıyor. İngilizlerin zalim yanları, askerlerimizi katletmesi, halka ve yöneticilere karşı olan tavrı oldukça iyi yansıtılmış.

Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı Sayın Orhan Çekiç, 7 Nisan 2020 Salı günü Aydınlık’ta yayınlanan röportajında Ya İstiklal Ya Ölüm dizisine ilişkin eleştirilerde bulunmuştur. Ancak, röportajda diziye karşı önyargılı bir tutumun benimsendiğini görüyoruz.

Dizi, tarihsel gerçeklerden kopmadan Milli Mücadelenin zorluklarını, heyecan veren tarihsel kişilikleri, tüm sosyal ve bürokratik çevreleri de içeren sahne ve diyaloglarla abartısız, sade, olgun bir şekilde izleyiciye sunuyor.

Dünya ve ülkemiz yeni bir siyasal döneme girmiştir. Atatürk devrimleri ekmek gibi su gibi ihtiyaç, ülkemizin ve milletimizin geleceği için en fazla sarılmamız gereken köktür. Ancak dönemi öğrenmek için, sahih kaynaklardan doğru bilgilerle öğrenilmesi gerektiği çağrısını da yapmamız gerekir.

'Bazı noktalardan uzak durulmaya çalışılıyorsa da dizi şu üç haftalık hali ile bilimsel olarak sağlam temellere oturtulmuş ve son dönemdeki diziler içinde otantikliği ile önem kazanmış durumda.'

Atatürk’ün stratejisini ve öngörülerini, olacaklara ilişkin yaptığı gerçekçi hesapları, dizide açıklığı ile görüyoruz. Diğerlerinin de onun liderliği altında birleşebildiğini… Farklı eğilimleri olsa da…

Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı Dr. Orhan Çekiç, diziye ilişkin sorularımıza yazılı yanıt verdi:

TRT 1'deki dizinin ilk bölümünü izledim. Daha önceki vukuatlarından dolayı tedirgin olmak normal. Dizi, Atatürk'ü merkeze koymuş, kahramanlaştırıyor.