İdlib’de dört ülke, dört ordu
1987 Temmuzu.
Hakkari/Derecik’teyim.
Irak sınırının sıfır noktasında.
Kürt meselesiyle ilgili “saha”ya ilk gidişim.
***
O yıllarda Milliyet’teyim.
Niyetim. Dağ yoluyla Irak tarafına geçmek.
Barzani cenahıyla görüşmek.
Sonuçta öyle de yaptım.
***
Derecik’te büyük bir TSK taburu var.
Birkaç gün orada kaldım.
Subaylar konuksever. Fakat bir konuda titizler.
Bir “tim”le karşılaşmamı istemiyorlar.
7-8 kişilik bir subay grubu.
Genel mekanlara pek çıkmıyorlar.
Aklınıza başka bir şey gelmesin.
TSK’dan değiller. Irak ordusundan.
***
O dönem, Irak’ı Sadam Hüseyin yönetiyor.
Iraklı subayların ne işi vardı taburda?
“İrtibat” subaylarıymış.
Görevleri: Sınırdaki harekatlarda koordinasyon.
TSK, arada Irak’a girip çıkıyor ya.
***
Resmi görüntü başkaydı.
Bağdat otomatiğe bağlamıştı işi.
Türkiye sınır ötesine geçer. Hemen protesto ederlerdi.
Sahada ise birlikte çalışıyorlardı.
***
Gelelim bugünlere.
Türkiye’nin Fırat Kalkanı harekatına bakalım.
Suriye’nin resmi literatüründe olayın adı “işgal”dir.
TSK hemen çekilmelidir.
Oysa gerçekte “dörtlü” mutabakat vardı
Türkiye, Rusya, İran ve Suriye arasında.
***
Şimdi de İdlib harekatı başlatıldı.
Resmi açıklama: Harekat, üçlü mutabakata dayanıyor.
Türkiye, Rusya ve İran arasında.
Siz bunlara Suriye’yi de ekleyin. Rızası alınmıştır.
Fakat gene de Şam itirazlarını kayda geçirecektir.
***
İdlib’de hedef ne?
Özellikle Türkiye açısından.
Olacakları anlamak için olanlara bakalım.
Ortada bir Fırat Kalkanı modeli var.
Model pratikte şöyle işledi: Halep’e karşılık El Bap.
Türkiye: Halep’in kurtarılmasının yolunu açtı.
Suriye: Türkiye’nin El Bap kadar ilerlemesine razı oldu.
Bir al-ver yapıldı yani.
***
Sonuçta:
Suriye: 4 yılın sonunda Halep’i kurtardı.
Türkiye de: Amerikan koridorunun önünü kesti.
***
Şimdi İdlib’te benzer bir denklem kurulduğu anlaşılıyor.
Görünen: Yine “dörtlü” bir mutabakat var.
Suriye’nin beklentisi: İdlib’i kurtarmak.
Ankara’nın amacı: Afrin’deki PKK/PYD kantonunu tasfiye etmek.
***
Bu kez sahadaki durum daha karmaşık.
Mutabakatın dört ülkesine bakıyoruz. Türkiye, Suriye, İran ve Rusya’ya.
Fırat Kalkanı’nda farklı cephelerde savaşmışlardı.
Bu kez cephe müşterek.
Dört ülke, dört ordu: Sembolik değil, fiilen ‘silah arkadaşlığı” yapacaklar.
***
Batı Asya’da...
Tarihin bu aşamasında...
Olmadık, görülmedik bir süreç yaşıyoruz.
Türkiye, Suriye, İran ve Rusya...
Rakip kampta...
Farklı mezhepte...
Hasım haline gelmiş ülkeler...
Müşterek bir askeri harekat başlattılar.
***
Bu genişlikte, bu derinlikte...
Nereden bakarsanız bakın.
Tarihte bir ilk.
***
Malum: Silah siyasettir.
Batı Asya’da dört ülke...
Asya derinliğini de arkalarına almışlar.
Silahlı siyaset yürütüyorlar.
***
Herkes hazır olsun:
Tarihi süreçlerin tarihi sonuçları olacak.
Özellikle Amerikancı ayrılıkçılık üzerinde.
***
Tekrar bölge notlarıyla devam edeceğim.