22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İdlib’te hükümet, Batı Asya’ya sabotajdır

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Haber, gece yarısı geldi.
Özeti: Suriye/İdlib’e toplanan muhalifler var ya...
İşte, bunlar hükümet ilan etmek üzereydi. Adı da hayli iddialı: “Kurtuluş hükümeti”!
İlk tepkim: Birileri kara mizah yapıyordu galiba. Baktım, değildi. Kaynak: Ciddiydi. Zaten dün öğleden sonra açıklandı da.
***
Dün sabah biraz araştırdım.
Ama önce güneyimizdeki kuvvet tablosunu görelim.
Malum: Suriye’de muhalefet eskisi gibi değil. Zayıfladı.
İkisinin saha hakimiyeti sürüyor.
IŞİD: Hızla büzülüyor. PKK/PYD: Deyri Zor’un doğusunda genişliyor.
***
Diğerleri: Heyet Tahrir Şam, Ahrar üş Şam, ÖSO kalıntıları... Bunlar da saha ve zemin kaybetmekte. Toplandıkları merkez: Hatay’ın hemen doğusundaki İdlib.
***
Biliniyor: Astana sürecinde üç garantör ülke var. Türkiye, İran ve Rusya. Garantörler, çatışmasızlık bölgeleri belirlediler. İdlib, bunlardan en önemlisi. İdlib’teki görevi Türkiye üstlendi. Görev tanımı: Çatışmasızlığı uygulatacak. Gözetimini yapacak. Bu çerçevede TSK birlikleri İdlib’e geçmeye başladı (7-8 Ekim 2017). Bir aya yakındır da bölgede. İşler, kazasız belasız yürüyor.
***
İşte süreç böyle işlerken... Birileri “Kurtuluş Hükümeti”ni hızlandırdı. Hızlandırdı diyorum. Çünkü öncesi var.
***
Tarih: 17-18 Eylül 2017. Yer: Bizim Reyhanlı’daki Cilvegözü sınır kapısının hemen bitişiği. Suriye tarafındaki Bab el Hava gümrük binası. 425 muhalefet sözcüsü toplandı. 30 kadarı aşiretlerden. Çoğunluk İdlib’e yığılmış gruplardan. Hemen bütün gruplar temsil ediliyor. Türkiye’deki mensuplar da eksik değil.
***
Toplantıda alınan kararlara bakalım. Bir: Anayasa taslağı hazırlanıyor. Suriye’nin bütünü için. İki: Temsil heyeti seçiliyor. Üç: Hükümet kurma görevini önüne koyuyor. Başbakan adayı da belirleniyor: İdlib Üniversitesi Rektörü Ahmet el Şeyh. Dört: Meclis kurulması kararlaştırılıyor.
***
Şimdi: Görevleri biraz açalım.
Bir: Kurulmak istenen, belediye teşkilatı değil. Düpedüz hükümet.
Amaç: Şimdilik “kurtarılmış” bölgeleri... Gelecekte Suriye’yi yönetmek. Öğrendiğim: Beşar Esad’ın gitmesini şart koşuyorlar. Müzakereye de karşılar.
İki: Anayasa, şeriat temelli. Kayda geçiriyorlar: İslam, yasaların “tek” kaynağı.
Üç: Kurulacak meclisin adı da şer’i. “Şûra Meclisi”
***
Bütün bunların anlamı.
7 yıllık bunca tecrübenin ardından...
Birileri tekrar en başa dönmeye çalışıyor. Hâlâ dedikleri: Esad gitmeli. Esad’la görüşmeyiz. Bütün iktidar bize.
***
Bunlar niçin olmaz?
Görmüyorlar mı? Bütün muhalefet kaybetti. Dünya dengeleri... Bölge dengeleri... Zamanın ruhu... Ne derseniz deyin... Hiçbir talebin zemini yok.
***
Ve en önemlisi: Batı Asya’da yeni bir ittifak sistemi kuruluyor. Türkiye de burada yerini alıyor. İdlib’tekilerin talepleri milli çıkarlarımızın bütünüyle karşısında.
***
Zaten: Hiçbir kuvvet Türkiye’ye bunları kabul ettiremez. Böylesi çıkmazlarda debelenmek ise... Sadece ABD’ye yarar... PKK/PYD’ye alan açar.
***
Irak modeli ortada. Derslerle dolu.
Önce: Türkiye ile İran anlaştı.
Sürece Irak’ı da kattılar.
Sonuç: Barzaniler, savaşsız teslim oldu.
***
Sıra Suriye’de.
Ya Irak modeli uygulanacak. Yani: Türkiye bir an önce Suriye ile barışacak. Bağdat’la da yaptığı gibi. Böylece: PKK/PYD, IŞİD, Nusra.... Hepsi teslim alınacak. Ya da: Türkiye eski çıkmazına sürüklenecek.
Söyleyelim: Kimse boşuna niyetlenmesin... İkincisi “sıfır ihtimal”dir. Türkiye’ye, kendilerine maliyet çıkarırlar sadece.
***
İktidar cephesine bakalım.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Bakü dönüşü konuştu (2.11.2017). “DAEŞ’ten sonra asıl mesele El Nusra gibi yerli terör unsurları olacak...”
Bu tespit niye önemli?
El Nusra (Heyet Tahrir Şam), İdlib’te ağırlıklı kuvvet.
İddia: “Kurtuluş Hükümeti” projesinin içinde.
***
Bir AKP kaynağının iddiası: Erdoğan da “Kurtuluş Hükümeti” girişiminden rahatsız. Konuşmasıyla o çevrelere mesaj verdi: Nusra terör örgütüdür. Tasyfiye edilecek.
Tepkim: Umalım ki doğrudur.
***
Erdoğan’ın Bakü dönüşü bir tespiti daha var. Analiz yaparken bunu hep hesaba katalım. Gazeteciler soruyor: “PYD, Deyrizor’u adeta törenle teslim aldı! DEAŞ’ın toprakları devretmesiyle PYD’nin Akdeniz’e güneyden ulaşabileceği de iddia ediliyor...”
Erdoğan’ın cevabı gerçekçi: “Deyrizor’dan Akdeniz’e ulaşabilmeleri için kuzeyi kullanmaları lazım; mümkün değil. Güneydeyse karşılarında rejim ve Rusya var. Onlara ne rejim yol verir, ne Rusya...”
***
Erdoğan’ın söylediklerie çok açık.
Akdeniz’e PKK koridorunun önünde üç engel var.
Suriye’nin kuzeyinde: Türkiye.
Suriye’nin güneyinde: Suriye ve Rusya.
Üçü de yol vermez.
Yani üç ülkenin de çıkarları ortak.
Bu durumda yapılması gereken yine aynı:
Rusya ile konuşuyoruz, sonuç alıyoruz.
Suriye’yle de başlamalıyız .