26 Kasım 2024 Salı
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İnsan Yapay Zekânın kölesi olabilir mi?

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Günün sorusu şudur: Yapay Zekâlı Robotun kullanılması sayesinde üretimin gelişmesi, kapitalizmin sınırları içinde devam edebilir mi, yoksa kapitalizmin sınırlarını mı zorlayacaktır?
ODAKTAKİ SORUN: ÜRETİMİN GELİŞMESİ İLE TARİHSEL AŞAMALAR ARASINDAKİ İLİŞKİ
Önce tarih boyunca üretimin gelişmesi ile belli tarihsel aşamalar arasındaki ilişkiyi görmek zorundayız. Bu büyük hakikati Marx’tan önce keşfedeler oldu.
Marx ve Engels, artı değeri ve sınıf mücadelesini keşfetmediğini kendisi belirtir. Sınıf mücadelesini Marx’tan önce Thierry, Mignet ve Guizot gibi Sosyal-Liberal Fransız Tarihçileri ve artı değeri de Marx’tan önce Adam Smith ile Ricardo gibi İngiliz İktisatçıları keşfettiler. Kendisinin de belirttiği gibi, Marx’ın bilime katkısı, üretimin gelişmesi ile belli tarihsel aşamalar arasındaki bağı ortaya koymasıdır. Yine Marx, bilime katkı olarak, üretimdeki gelişmenin sınıfların varlığını sorgulayacağını da vurguladı, üretimin gelişmesi ile sınıfsız toplum arasındaki zorunlu bağa dikkat çekti. Bu konularda geniş bilgi için, Bilimsel Sosyalizm ve Bilim başlıklı kitabımıza bakılabilir (Özellikle s. 82 vd.)
Bizim bu Yapay Zekâlı Robot üzerine tartışmamız da işte bu üretimin gelişmesi ile belli tarihsel aşamalar arasındaki bağda düğümleniyor. Toplumsal-ekonomik kuruluşlar ya da mülkiyet ilişkileri olarak da adlandırabileceğimiz belli tarihsel aşamalar, teknolojide ve üretimdeki belli gelişmelere denk düşer.
Hiçbir güç, üretimin ihtiyaca yetecek kadar bol olduğu bir ekonomide, kapitalizmi de sosyalizmi de sürdüremez. Çünkü kapitalizm de sosyalizm de, malların ihtiyaca yetmediği, kıt olduğu toplumların sistemleridir.
Bolluk toplumu, kapitalizmin temelini ortadan kaldırdığı gibi emperyalizmin ve savaşların da sonunu getirir. Üretimin ihtiyaca yetecek kadar geliştiği bir dünyada, üretilenlerin devletler düzleminde paylaşılması ve savaş için neden de kalmaz.
Kısa vadeli gelişme olasılıkları başka, uzun vadeli gelişmeleri tartışıyoruz.
İTİRAZLAR KİMİN ADINA
Bakıyoruz, Yapay Zekâlı Robotun sınıfsız toplumun habercisi olduğuna ilişkin tezimize olan itirazlar, Marksizm adına yapılıyor. Marx’ın 170 yıl önce söylediklerini kabul edenler, bugün Marx’ın öngörülerini gündeme getiren gelişmeleri görmek istemiyorlar. Oysa Yapay Zekâlı Robotun üretim süreçlerine girmesi, Bilimsel Sosyalizmin öngörülerini doğrulamaktadır.
Üretimdeki gelişmelerden bağımsız bir kapitalizm, sosyalizm ve sınıfsız toplum bulunmuyor. Üretimin herkese yetecek kadar gelişmesiyle birlikte, sınıf mücadelesi de doğal olarak sönüp gidecektir.
Üretimin gelişmesi ile belli tarihsel aşamalar arasındaki bağlantıyı kopardığınız zaman, Marksizm dışında her şeyi savunmakta özgürsünüz.
Biz, Yapay Zekâlı Robota kaldıramayacağı bir kudret yüklemiyoruz. Tam tersine Yapay Zekâlının testere gibi bir üretim aracı olduğunu anlatıyoruz. Daha nasıl anlatalım, durmadan, soluk almadan, okuyucuyu yoracak ölçülerde bunu vurguluyoruz. Bu açıdan Teori dergisinin Eylül sayısında yayımlanan yazıların dikkatle okunması gerekiyor.
Yapay Zeka, Marx’ın deyimiyle kapitalizmin mezar kazıcısı olan işçi sınıfının ve bütün insanlığın sınıfsız toplum hedefine ulaşması için gerekli ekonomik koşulların yaratılmasında yalnızca bir araçtır. Yoksa hükmeden konumunda değildir. Teori dergisindeki Doğu Perinçek, Semih Koray, Kuntay Gücüm, Yang Chen imzalı yazılar, zaten bunu anlatıyor. Ama kapitalist sistemin içinde kaldığımız zaman, bunu anlama olanağımız bulunmuyor.
Sosyalizmin kuruluşunu, emeğe göre bölüşüm ilişkisinin sınırları içine hapsedersek, ancak çıkmaz sokaktaki bir sosyalizmi paylaşırız. Bu çıkmaz, sosyalizmden kapitalizme dönüş girişimlerinin ekonomi alanındaki başlıca teorik nedenidir.
ÜTOPYA İDİ GERÇEKLİK OLUYOR
İnsanlığın sınıfsız topluma gittiğini ileri süren teoriler, cennet özlemler, hep ütopya olarak görüldü ve adlandırıldı. Ama şimdi ufkumuzda gözüken bir cennet var. Bunu görmeye ve göstermeye çalışmak mı devrimciliktir, yoksa olmaz ve olanaksız feryatlarını yükseltmek mi?
FUKİAMA SENDROMU
Yapay Zekâlı Robotun kullanılması, insanlığa üretimi olağanüstü boyutlarda geliştirme olanakları veriyor. Ancak kimilerine göre dünya öküzün boynuzları üzerinde durmaya devam ediyor.
Yapay Zekâlı Robotun kullanılmasıyla artı değerin, sömürü ilişkisinin, sınıfların ve kapitalizmin (aynı zamanda sosyalizmin) bölüşüm ilişkisi olan emeğe göre paylaşımın altı oyuluyor, ancak kimilerine göre kapitalizme (ve sosyalizme) hiçbir şey olmuyor ve olmayacak!
Bu saplantıya Fukiama sendromu mu demeli, ne demeli?
Kapitalizmin teorisyenleri, her krizde sistemin sonsuza kadar yaşayacağına dair teoriler üretiyorlar. Yapay Zekâlı Robotun üretimde yaygınlaşmasının yaratacağı gelişmeler de bir telaş uyandırdı. Onların kapitalizmi ölümsüz kabul eden hurafelerini paylaşırsak, üretimdeki artışların yol açacağı devrimci gündemin dışında kalırız.

YARIN: YAPAY ZEKÂ TARTIŞMASI DEVAM EDİYOR.
katkılarınızı bekliyoruz