İş Bankası CHP’nin değil, halkındır!
Son günlerde gündemden düşmeyen Türkiye İş Bankası’nı ve CHP’nin tasarrufunda olduğu söylenerek “iç edilmeye” çalışılan Atatürk’ün hisseleri konusunu açıklığa kavuşturalım. Hem önemli bir bürokrattan aldığımız bilgilerle hem de herkesin bildiği açık kaynak bilgilerle, çünkü mesele çarpıtılıyor.
İŞ BANKASI NEDEN KURULDU
Kurtuluş Savaşı sona ermiş, Cumhuriyet ilan edilmişti. Şimdi, yeni Türkiye devletini, aşılması gereken ekonomik ve sosyal sorunlar bekliyordu. Bu dönemde tasarrufu teşvik ederek toplanacak fonlarla bütün ekonomik faaliyet kollarını finanse edebilecek, gerektiğinde çeşitli alanlarda sanayileşme hareketinin başlatılmasına kendi kaynaklarıyla katılabilecek milli bir kuruluşun doğması ve milli bankacılık sisteminin oluşturulması ihtiyacı derin bir şekilde hissediliyordu.
Aslında bu milli banka kurmak için ilk girişim değildi, ittihatçılar da batının bütün tepkilerine karşın İtibar-ı Milli Bankası’nı kurarak sermayeyi millileştirmeye çalışmışlardı. Atatürk, Türk devrimiyle başlayan millileşme hareketini sürdürüyordu sadece.
Cumhuriyet döneminin ilk ulusal bankası olan İş Bankası, Atatürk’ün direktifleriyle İzmir 1. İktisat Kongresi’nde alınan kararlar doğrultusunda, Büyük Taarruz’un başladığı ay ve günde, 26 Ağustos 1924 tarihinde sermayesinin büyük kısmı Atatürk tarafından konularak kurulmuştur.
HİSSELER KİME ÖDENİYOR?
İş Bankası ilk Genel Müdürü Celâl Bayar’ın liderliğinde iki şube ve 37 personel ile hizmete başladı. Nominal sermayesi 1 milyon TL’ydi. Bu sermayenin fiilen ödenen 250 bin TL’lik bölümü ise bizzat Atatürk tarafından karşılanmıştı.
30 Haziran 2018 tarihi itibarıyla İş Bankası’nın ortaklık yapısı aşağıdaki gibidir:
- İş Bankası Munzam Sandık Vakfı: Yüzde 40,15.
- Atatürk Hisseleri (Cumhuriyet Halk Partisi)*: Yüzde 28,09.
- Halka açık pay: Yüzde 31,76.
(*) Bu hisseler, Atatürk’e ait hisseler olup, Atatürk’ün vasiyeti gereğince Cumhuriyet Halk Partisi tarafından temsil edilmektedir. Bu hisselerin temettü gelirleri ise, yine Atatürk’ün vasiyeti gereğince Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na bırakılmış olduğundan, temettü ödemeleri vasiyetname hükümleri ve yasal mevzuat çerçevesinde adı geçen Kurumlara yapılmaktadır.
DEVLETİN HİSSELERİNE NE OLDU?
Aslında Mayıs 1998’e kadar T.C. Hazinesi’nin de Türkiye İş Bankası’na yüzde 12.3 ortaklığı bulunmakta idi. Ancak Mayıs 1998’de T.C. Hazinesi’nin İş Bankası’ndaki yüzde 12,3 oranındaki payı, halka arz işlemi ile yerli ve yabancı yatırımcılara sunuldu. Bu hisseler bugün Borsa İstanbul’da işlem görüyor.
İş Bankası’nın 30.06.2018 tarihi itibarıyla piyasa değeri 25.700.569.000 TL, kârı 3.335 milyar TL, sermaye yeterlilik oranı 15.88’dir ve takipteki kredilerin oranı ise sektör ortalamasının çok altında güçlü bir yapıya sahiptir.
TÜRK OLMA ŞARTI
Ana sözleşme Madde-8’e göre sermaye çoğunluğunun Türklere ait olması şarttır. Ana Sözleşmesinde genel müdürün Türk olması şartı yer alan tek ulusal bankadır.
2016 yılı genel kurulunda yönetim kurulu üyelerine temettü ödemesi kaldırılmıştır.
Çalışanların kurucusu olduğu İş Bankası Munzam Sandığı, sermayede en büyük paya sahiptir. Ana sözleşme 58. Madde gereği Safi kârdan yedek akçeler ile birinci temettü payının ayrılmasından sonraki bakiyenin, yüzde 20’si Banka personeline dağıtılır.
- İş Bankası hisse senetleri Borsa İstanbul’da ve Global Depo Sertifikası olarak Londra Borsası’nda işlem görmektedir.
- Türkiye’nin tüm şehirlerini kapsayan yurt içi şubelerin sayısı bin 342 (özel bankalar arasında birinci), yurt dışı şubelerin sayısı ise 22’dir.
- Bankamatik ile (özel bankalar arasındaki en geniş ATM ağı) müşterilere hizmet verilmektedir.
- İş Bankası vadesiz mevduatta yüzde 14.5 oranındaki pazar payıyla özel sektör bankaları arasında liderdir.
ÜRETKEN BANKA
Cumhuriyetin yapı taşı özel-kamu tüm yatırımlarında ortaklık, kredi ve bilgi birikimiyle öncü olmuş Türkiye İş Bankası’nın mevcut iştirakleri aşağıda yer almaktadır.
Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi (*), Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş., Efes Varlık Yönetim A.Ş., JSC İşbank, JSC Isbank Georgia, İş Faktoring A.Ş.(*), İş Finansal Kiralama A.Ş., İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş., İş Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. (*)
İş Portföy Yönetimi A.Ş. (*), İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş., İş Yatırım Ortaklığı A.Ş(*), İşbank AG, Milli Reasürans T.A.Ş., Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş., Yatırım Finansman Menkul Değerler A., Anadolu Cam Sanayii A.Ş.(*), Paşabahçe Cam Sanayii ve Ticaret A.Ş.(*), Soda Sanayii A.Ş.(*), Trakya Cam Sanayii A.Ş.(*), Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş., İş Net Elektronik Bilgi Üretim Dağıtım Ticaret ve İletişim Hizmetleri A.Ş.
Softtech Yazılım Teknolojileri Araştırma Geliştirme ve Pazarlama Ticaret A.Ş.(*), Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (*), Erişim Müşteri Hizmetleri A.Ş., İş Merkezleri Yönetim ve İşletim A.Ş., Kültür Yayınları İş-Türk A.Ş., Nemtaş Nemrut Liman İşletmeleri A.Ş., (*) Bankanın dolaylı payı bulunmaktadır.
ATATÜRK HİSSELERİ HALKA EMANET ETTİ
Atatürk 12 Haziran 1933 tarihli, 2307 sayılı yasa ile tüm mirasının kendi tasarrufunda olması ve tamamını devlete bırakabilme hakkını almış ve 11 Haziran 1937’de tüm mal varlığını hazineye bağışlamıştır. Ancak 5 Eylül 1938 tarihli vasiyetnamesi ile İş bankası hisselerinin yönetimini bunlardan ayırarak CHP’ye bırakmıştır.
11 Haziran 1930’da kurulan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan önce İş Bankası’nın ulusal banka olarak kurulması ve yerli sermayeye dayalı Merkez Bankası olarak 1917’de kurulan Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası’nın 1927 yılında İş Bankası ile birleştirilmesi, Atatürk’ün İş Bankası’nı bir ticari banka olmasının ötesinde bir amaçla, gerektiğinde Merkez Bankası işlevlerini yapmak üzere kurdurduğunu açıklamaktadır.
Ayrıca Atatürk hayatta iken çok partili sisteme geçiş denemelerinde gördüğü üzere Nutuk’ta da sıkça söz ettiği, gelecekte olabilecek tehlikelere karşı da hisselerin yönetimini Hazine’ye değil, CHP ye bırakmıştır. CHP’nin kontrolüne bırakılan hisseler de aslına bakılırsa CHP’nin değildir, çünkü CHP’nin kontrol dışında bir tasarrufu yoktur.
Türkiye İş Bankası’nda CHP tarafından Atatürk hisselerini temsilen önerilmiş 4 yönetim kurulu üyesi bulunmaktadır. Ana ortak olan Banka çalışanlarından oluşan munzam sandık asıl söz sahibidir ve banka 94 yıllık gelenekleri ile profesyonel kadrolarca yönetilmektedir. 4 üye ile CHP’nin etkin olduğu söylenemez. Banka, Türkiye ekonomisindeki tüm krizleri başarıyla atlatmış ve büyümeye devam etmiştir. Ayrıca halka açık olduğundan yönetimde bağımsız üyeler de yer almaktadır ve BDDK’nın (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu) gözetimi altında bulunmaktadır.
DEVİR HUKUKA AYKIRI
Bu ekonomik kriz döneminde Atatürk hisselerinin temsilinin Hazine’ye devri, hem miras hukukuna aykırı, hem de SEKA, Şeker Fabrikaları vs. her türlü devlet kurumunun yerli-yabancı özel sektör kuruluşlarına satışını şiar edinen bir yönetim söz konusu olduğunda büyük bir risk taşımaktadır. Türkiye İş Bankası vasiyetnamede de açıkça belirtildiği üzere özenle korunması gereken bir ulusal bankadır.
Bankacılık güven esasına göre çalışan bir sistemdir. Türkiye İş Bankası diğer bankalara göre düşük mevduat faizi vermesine, kredi faizlerinin yüksek ve şartlarının daha ağır olmasına rağmen Atatürk ve 94 yıllık ulusal banka olmasından kaynaklanan güvenle hep birincidir.
SORUMLULUK KALDIRILDI
9 Şubat 2017 tarih ve 687 sayılı KHK ile kredileri batık hale düştüğü veya krediyi yeniden yapılandırdıklarında ‘zimmet suçu’ ile karşı karşıya kalan bankalar da artık uygun koşullarda kredi verirken, ‘zimmet’i düşünmeyecek. 687 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile bankaların bankacılık usül ve prensiplerine uygun kredi kullandırma, bu kredileri temdit etme veya ek kredi kullandırma, taksitlendirme, teminata bağlama işlemleri artık suç olmaktan çıkarıldı.
Bu düzenleme geçmişte batık kredilerin önüne geçilmesi için getirilmişti. Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) açıklamasında, yapılan değişiklikle belirsizlik ve tereddütlerin ortadan kaldırıldığını belirterek, artık uygun koşullarda kredi vermenin ve yapılandırmanın zimmet suçu olmadığının açıkça düzenlendiği vurgulandı. Bu sorumsuz banka yöneticisi ve batık kredilerin artması demektir.
CHP YÖNETİMİ SESSİZ
Bu KHK ve 1998 de Bankadaki yüzde 12.3 oranındaki hazine hisselerinin satışı anımsandığında, yüzde 28 hissenin Hazine’ye devri mudiler ve kamuoyu nezdinde kaygılara neden olmaktadır. Maalesef bu devir konusuna ne CHP’den, ne de Banka’dan ciddi bir itiraz gelmektedir. Ayşe teyzenin dövizle ne işi olur diyen genel müdür de, yönetim kurulu başkanı da bu konu da kayıtsızdır.
Konu Atatürk hisselerinin Hazineye devri değil tüm bankanın geleceğinin riske atılmasıdır.
Çünkü bu hisseler devredildiğinde ilk tehlike, sıcak para sorununa geçici bir çözüm olması için çok sayıdaki mal varlığının hızla satılmasıdır. Üretim ekonomisine geçmekte bir türlü gerekli adımları atamayan iktidar, bu yolla büyük bir milli değerin ve üretim ekonomisine lokomotif olabilecek büyük bir sermaye birikiminin daha kurumasına neden olacaktır.
Bu hatadan derhal dönülmelidir.