İstiklal Savaş'nın iki ünlü casusundan biri
Gavur Mümin olarak da anılan Üsteğmen Mümin Aksoy İzmir’de kurduğu geniş haber alma şebekesi için devletten para almamıştır
EMEKLİ Korgeneral Hüseyin Işık’ın “Unuttuğumuz Bir Kahraman: Mümin Aksoy” başlığıyla Genelkurmay belgelerine dayanarak hazırladığı İzmirli Jandarma Albay Mümin Aksoy’un yaşam öyküsü ile ilgili dizimizin üçüncü bölümünü sunuyoruz.
Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı (ATASE) Yayınları Askeri Tarih Bülteni Şubat 1997 Sayı 42’de yer alan yazının aslına sadık kaldık, uzunluğu nedeniyle bazı kısımları koymadık. Arabaşlıklar bize aittir.
Üsteğmen Mümin esaretten döndükten sonra 19 Nisan 1923’te 3 ay hava değişimi aldı. Manisa Jandarma Komutanlığı emrinde görevli olan Üsteğmen Mümin istihbarat işlerinde kullanmak üzere (Haziran 1923-Eylül 1923 tarihleri arasında) Genelkurmay Başkanlığı emrinde çalışmıştır.
Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi (Çakmak)’nin İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği 25 Ağustos 1923 tarihli yazıda: “Yunan işgali sırasında işgal bölgesinde casus sıfatıyla bulunarak görev yapmış bulunan ve bölgeyi iyi tanıdığı için Yunanistan’a sığınan kişilerin Anadolu’da kimlerle ve ne suretle haberleştiklerini anlamak üzere geçici olarak Genelkurmay emrine verilmiş olan ve şu sırada İzmir’de bulunan J. Üsteğmen 2629 Mümin Efendi’nin hizmetine lüzum kalmadığı” bildirilmektedir.
Üsteğmen Mümin 30 Eylül 1923Ocak 1926 arasında İzmir İl Jandarma Komutanlığı’nda görev yapmıştır. 1 Mart 1921’den itibaren yüzbaşılığa, 30 Ağustos 1923’te binbaşılığa, 30 Ağustos 1942’de Yarbaylığa yükselmiş ve 30 Ağustos 1946’da Albay olmuştur.
TÜBERKÜLOZ VE...
Hakkari’ye göreve giderken 4 Eylül 1946’da Hakkari ile Van arasındaki 3350 rakımlı Nebrinav Yaylasında otomobili bozulduğundan geceyi orada geçirmek zorunda kalmış ve zatürreye yakalanmıştır. Van Askeri Hastahanesi’nden 6 ay hava değişimi almıştır. Van Jandarma Bölge Komutanlığı emrine atanan Albay Mümin Aksoy hastalığı sebebiyle bu göreve başlayamamıştır. 13.6.1947’de İzmir Askeri Hastahanesi’nden yeniden 6 ay hava değişimi almıştır. Hastalığı tüberküloza döndüğünden Yakacık Sanatoryomu’na yatırılmıştır. 24 Kasım 1947’de sanatoryumdan ayrılan Albay Mümin Aksoy 24 Ocak 1948’de İzmir’de yaşamını yitirmiştir. Mirasçısı olmadığından kız kardeşi İhsan Aksoy’a 3500 lira ödenmiş fakat maaş bağlanmamıştır.
MADALYALARI
Kafkas cephesinin Şiran mıntıkasında vaki gece baskınında yaralanarak gösterdiği fedakarlığa mükafaten 4’üncü rütbeden Mecidi nişanıyla taltif edilmiştir.
1’inci Dünya Savaşı’nda Çanakkale cephesinin Sedülbahir muhaberatındaki hizmetine mükafeten harp madalyasıyla, Kafkas cephesindeki savaşlardaki hizmetine mükafaten kılıçlı likayat madalyasıyla, İstiklal mücadelesindeki hizmetine mükafaten İstiklal madalyası ile taltif edilmiştir.
Rumca bilir, bir parça da Fransızcaya vakıftır.
İstiklal Savaşı’nın iki ünlü casusundan birisi İngiliz Kemal, diğeri Jandarma Üsteğmen Mümin (Aksoy)’dir. Asıl adı Esat Tomruk olan İngiliz Kemal’in başından geçenler hakkında bir çok kitaplar yazılmış, serüvenleri flimlere konu olmuştur. Efe Mümin veya Gavur Mümin denilen Üsteğmen Mümin Aksoy, kuşkusuz İngiliz Kemal’den daha güç koşullar altında ve her an ölüme karşı karşıya kalarak görevini yapmıştır. İzmir’de kurduğu geniş haber alma şebekesi için devletten para almamıştır. Ne yazık ki kendisi bağrına taş basarak , boynunu bükerek, susmayı yeğlemiştir. Serüvenleri kendisiyle birlikte tarihin karanlıklarına gömülmüştür. Onun fedakarca çalışmalarını, başarılarını gün ışığına çıkarmak bizlerin görevidir.
CEPHEDEN CEPHEYE
Mümin Aksoy’un Mart 1926’da Denizli Merkez Jandarma Bölük Komutanlığı’na verdiği belgenin sureti:
BELGE NO:1
Adı : Mustafa Mümin Efendi
Baba Adı : Osmanzade İbrahim Bey
Memleketi : İzmir
Doğum Tarihi : 1892
Ağustos 1910’da Beylerbeyi Yedek Subay Okulu’na gitmiş, 4 Ağustos 1911’de orduya, Aralık 1918’de Jandarmaya alınmıştır. 23 Temmuz 1911 tarihinde Beylerbeyi Yedek Subay Okulu’ndan teğmen olarak mezun olunca, İtalya seferberliği ilan edilmesi üzerine nizamiye kıtasına verildim. Gerçek İtalya seferberliğinde, gerekse onu takip eden Balkan Savaşı’nda ve Birinci Dünya Savaşı’nda bulunduğum kıtaları aşağıda arz ediyorum:
14 Ekim 1911: 14 Mayıs 1912 6’ncı Tümen 16 Alay 2’nci Tabur, 1’nci Bölük Takım Komutanlığı’nda,
14 Mayıs 1912-28 Ekim 1912 Anadolu Batı Ordusu Levazım Başkanlığı emir subaylığında,
28 Ekim 1912-28 Ekim 1913, 6 ncı Tümen 16. Alay 2. Tb. 4. Bl. Tk. K.,
28 Ekim 1913-28 Şubat 1913, 6 ncı Tüm. 16. A2. Tb. 4. Bl. Tk. K.
28 Ekim (Şubat olmalı. Hazırlayanların notu)1913-28 Şubat 1914, 6. Tüm. 18. A. 2. Tb. 3. Bl. Tk. K.
Bu tümende Balkan Harbi’ne katılarak Lüleburgaz, Çatalca, Kuşlaryaylası Savaşlarında bulunup bir kez yararlandım.
28 Şubat 1914-Temmuz 1914 Harbiye Nezareti’nin emir ve tensibi ile Belçikalı Parfit’den izcilik tahsilinde bulundum.
Temmuz 1914-31 Ağustos 1916, 10. Tüm. 29. A. 3. Tb. 12. Bl. Tk. K.’lığında,
Bu kıta ile Birinci Dünya Savaşı’na katılarak Süveyş Kanalı taarruzunda, Çanakkale Cephesinin Seddülbahir bölgesinde savaşlarda, Kafkas Cephesi’nin Erzurum ili dahilindeki Tercan, Kop, Çoruh, Lazistan, bölgelerinde cereyan eden savaşlarda bulunup iki kez yaralandım.
30-31 Ağustos 1916 tarihinde Kafkas Cephesi’nin Şiran bölgesinde Kartaltepe adındaki yerde alayca yapılan gece baskınında fena halde yaralanıp kıtamdan ayrıldım. 3 ay kadar Şebinkarahisar ve Sivas Kızılay Hastahanelerinde tedavide kaldım. Daha sonra iki ay hava değişimi aldım. Bu sırada Kafkas Cephesi’nde yapılan yeni teşkilatta hastahanelerde bulunan subaylar Personel Dairesi emrine veriliyordu. Bu arada Personel Dairesi emrine verildim. 14 Aralık 1916 tarihinde üsteğmenliğe terfi ettim,
31 Ağustos 1916-Ocak 1918 yaralı olarak hastahanede tedavi ve 1918’e kadar 17nci Kolordu İnzibat Bölük Kumandanlığı’nda, 1918 Ağustosuna kadar İzmir Körfezi’ndeki Kösten Adası Piyade Muhafız Bölüğü Kumandanlığı’nda, Kasım 1918’e kadar 17 nci, Kolordu Merkez Taburu 2’nci, Bl. Kumandanlığı’nda, Mart 1918 kadar 17 nci Kolordu Levazım Başkanlığı Refakat Subaylığı’nda Kasım 1918’e kadar 17 nci Kolordu Karargahı 2’nci Şube Mülhaklığı’nda bulundum.
Aralık 1918’de Jandarmaya nakledildim. Mart 1919 tarihine kadar İzmir Jandarma Alayı’nın İzmir Taburu Merkez Bölüğü Merkez Takımında, Mart 1920’ye kadar İzmir Jandarma Alayı Mülhaklığı’nda bulundum.
İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal tarihi olan 15 Mayıs 1919’dan 10 gün sonra İzmir civarında teşekkül ederek Yunanlılarla savaşan milis kuvvetlerin harekatını kolaylaştırmak ve her türlü noksanlarını ikmal için İzmir’de uğraşan gizli teşkilatı vücuda getirip Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin açılışına kadar Akhisar, Nazilli ve Söke’deki Kuvvayı Milliye ve Müdafaayı Hukuk Heyetleri rüesası ile irtibat tesis ederek muharebeyi temin ve Kuvayı Milliye’nin istihbaratını temin eden şebekeyi tesis eyledim. Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin açılmasını ve bakanlıkların kurulmasını müteakip gerek Genelkurmay Başkanlığı’nın, gerekse İçişleri Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı’nın emir ve tensibi üzerine İzmir istihbaratının devam ve teminine, şebekenin genişletilmesine ve bazı gizli ve önemli hususlara da teşmiline, 23 Nisan 1920’de memur edildim.
O sırada Yunan askeri işgali altında Osmanlı hakimiyetiyle idare olunan İzmir kasabasındaki Jandarma alayı ve subaylarının Karesi iline gidip Kuvayı Milliye bölgesine geçmiş olan Karesi Alayı subaylarının yerini doldurulması için İstanbul Hükümeti’nden gelen emir üzerine Karesi’ye giden İzmir Alayı subaylarına katılmayarak, hükümeti milliyenin verdiği görevleri yapmak üzere İzmir’de kalmaklığım İstanbul Hükümeti Umum Jandarma Komutanlığı’nca büyük bir cürüm addedilmiş ve Yunanlılar vasıtasıyla İstanbul’a muhafaza altında celbedilmekliğimi sağlamak amacıyla o sırada Umum J. K. Ali Kemal Sırrı Paşa’ya gerek dilekçe ile gerekse sair suretle vaki müracaatlarım nazarı dikkate alınmayarak gerek Balıkesir’e giden subaylara iltihak etmemekliğim hakkında gerekse Kuvayı Milliye’ye subay kaçırdığımdan dolayı hakkımda düzenlenen evrak İstanbul’daki Ferit Paşa Hükümeti’nde divanı harplerinden birine verilmiş aynı zamanda İstanbul Umum Komutanlığı’nın 8 Mart 1921 tarihli encümeni mahsusu kararı ile Jandarma kaydım silinmiştir. Divanı harpçe hakkımda gıyaben verilen karardan bilgim yoktur.
Mart 1919-23 Nisan 1920 Kuvayı Milliye’nin İzmir’deki gizli teşkilatı vücudu getirerek, istihbarat temin ve bazı mühim noksanlar tamamlamakla meşgul oldum.
23 Nisan 1920-Kasım 1921 milli hükümet Erkanı Harbiyeyi Umumiye Dairesi ve İçişleri Bakanlığı ve Umum Jandarma Komutanlığı’nın emri mahsusu ile İzmir’de memuriyeti mahsusada gösterilerek Söke’deki Aydın Jandarma Taburu’na hizmet ettim. İzmir’de bu suretle ifayı hizmet ederken Yunanlılara vaki olan ihbar üzerine Kasım 1921’de tevkif edilip bir türlü eza ve cefaya maruz kaldıktan sonra idama mahkum edildim. Yunanlıların eline deliller geçmediğinden idam hükmünün infazı yapılamadı. Fakat Yunan Bakanlar Kurulu’nun kararı ile ölünceye kadar çıkarılmamak üzere Mora yarımadasındaki meşhur Palamidi Kalesi hapishanesine atıldım.
Kasım 1921-5 Nisan 1923 idama mahkum olarak Yunanistan’ın Mora yarımadasındaki Palamidi Kalesi hapishanesinin bodrumlarında geçti. 5 Nisan 1923’te esaretten döndüm.
Haziran 1923-30 Eylül 1923 bazı mahrem ve siyasi önemli görevlerde istihdam edilmek üzere Erkanı Harbiyeyi Umumiye emrine alındım. Sulhun akdedilmesi üzerine İzmir Alayı’na verildim.
30 Eylül 1923-30 Ekim 1923 İzmir Jandarma Kıtası emrinde bulundum.
30 Ekim 1923: İzmir’e açılan Etrafı Cedide Okulunun Karakol Kumandanları Bölüğü Kumandanlığı’na tayin edildim.
30 Ekim 1923: Kasım 1925 İzmir Jandarma Mektebi Karakol Kumandanları Bölüğü Kumandanlığı’nda,
Kasım 1925: Ocak 1926 İzmir Sahil Bölüğü Kumandanlığı’nda
Ocak 1926: Denizli Merkez Bölüğü Kumandanlığı’na tayin edildim.
30 Mart 1926
Denizli Merkez Bl. K
Yzb. Mümin
Tasdik olunur
30 Mart 1926
Denizli Merkez J.Bl. K. Lığı
J. Yzb. Mümin