İttifaka nasıl oy veririz?
Milleti kamplaştıran-ayrıştıran, ekonomiyi borca batıran ve çökerten, bürokrasiyi cemaatleştiren, eş-dost-akraba kayırmacılığı yapan, vahim yolsuzluk iddialarına aldırmayan, dış politikada zikzaklar yapan, kuvvetler ayrılığını fiilen ortadan kaldıran, yargıyı siyasallaştıran, ülkeyi, baskıcı-despot-tek adam-tek parti devletine sürükleyen iktidara dur demek için, artık yeter demek için, 31 Mart 2019 yerel seçimleri çok önemli bir dönüm noktası olacak.
Öyle ki, bu seçimler herhangi bir yerel seçimden çok daha fazlasını ifade ediyor.
Yerel seçimlerde Ankara-İstanbul başta olmak üzere bir yenilgi alması durumda iktidarın, halının altına süpürmeye ve ötelemeye çalıştığı ekonomik çöküşün de altında kalması kaçınılmaz hale gelebilir.
O takdirde, ülke bu koşullarda en geç 1 yıl içinde erken seçime gidebilir. Böylece demokratik-parlamenter rejime dönülmesinin de yolu açılabilir.
Bunların gerçekleşme olasılığı hiç de az değildir.
Ancak, parlamentodaki CHP ve İYİ Partinin güç birliği ve ortak aday açıklamaları, bunun için yeterli değildir.
Yapılması, söylenmesi ve taahhüt edilmesi gereken bazı hususların gereği süratle yerine getirilmelidir.
Çünkü CHP ve İYİ Parti dışında parlamento içinde ve /veya dışında çok sayıda parti, demokratik oluşum, hareket ve sivil toplum örgütleri mevcuttur.
DP, DSP, Vatan Partisi, Saadet Partisi başta olmak üzere, Milli Merkez, Milli Düşünce Merkezi gibi partiler üstü demokratik-Kuvayı milliye anlayışıyla bir araya gelen çok sayıda demokratik oluşum, hareket ve birlik mevcuttur.
Bize göre, yapılması gereken, geçtiğimiz referandumda Ankara ve İstanbul’da da “Hayır” çıkmasını sağlayan, geniş paydadaki ve tüm muhalif toplum kesimlerini, milli-demokratik bir duruşla kucaklayacak adımların atılması ve büyük bir ittifakın sandıkta yeniden tesisine çalışmak olmalıdır.
Bunun için CHP ve İYİ partinin TBMM’de oluşturduğu Millet İttifakının, Büyükşehirlerde açıkladığı ve/veya açıklayacağı adaylarının da, parti liderlerinin de, millete belli sözleri ve ilkeleri, taahhüt etmeleri beklenmektedir.
1-Referandumda başarıyla yapıldığı gibi, sağ-sol demeden, parti ayırmadan tüm toplum kesimleriyle olabilecek en geniş paydada güç birliği ve ittifakı sağlayacak girişimleri hayata geçirmek.
2-Belediyelerde ayyuka çıkan imar ve ihale yolsuzlukları başta olmak üzere, Belediyelerdeki tüm usulsüzlüklerin, yağmanın, talanın, haksız kazanç ve haksız iktisap iddialarının hukuk içinde ve kararlılıkla üzerine gidileceğini taahhüt etmek.
3-Yerel seçimlerde elde edilebilecek başarıyla eş zamanlı olarak, ülkenin muhtemelen erkene alınacak genel seçimler sonucunda, bünyesine uymayan bugünkü otoriter-baskıcı sistemden yeniden demokratik parlamenter rejime geçirileceğinin taahhüdünü vermek.
4-Ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğüne, ABD ile birlikte kasteden bölücü terör örgütünün, siyasi uzantıları ile hiçbir ilgi ve iltisaklarının olmadığı ve olamayacağını açıkça beyan etmek.
Yukarıda 4 maddede sıralamaya çalıştığımız hususlarda oluşabilecek ortak mutabakat ve ittifakın, Belediye seçimlerinde aynen referandumda olduğu gibi başarı getirme olasılığı son derecede yüksektir ve gerçekçi bir beklentidir.
Şimdi ittifak adaylarının ve liderlerinin bu söz ve taahhütleri yerine getirip-getirmeyeceklerini görmeyi bekliyoruz.