Kamunun boşluğunu tarikatlar doldurdu
Tarikatların eğitimdeki etkisini gözler önüne seren raporun ikinci kısımını yayımlıyoruz.
Tarikatların eğitimdeki etkisini gözler önüne seren raporun ikinci kısımını yayımlıyoruz. Rapora göre, öğrencilerin tarikatlara mahkûm edilmesinin temelinde yoksulluk ve sahipsizlik yatıyor. Eğitimden kamunun kademe kademe çekilmesiyle, tarikat yuvalanmasının önü açılıyor
Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esergül Balcı ve ekibinin Türkiye’de tarikatların eğitim üzerindeki etkilerini gözler önüne seren raporun ikinci bölümünde ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının, anaokuluna kadar inen cemaatlere nasıl mahkum edildiği mercek altına alınıyor. Raporun önemli bölümlerini özetleyerek yayımlıyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, 2016-2017 eğitim-öğretim yılı itibariyle okul öncesi çağdaki 3-5 yaş grubu çocuklarının yüzde 64.48’i, 4-5 yaş grubunun yüzde 54.30’u, 5 yaş grubunun ise yüzde 41.21’i okul öncesi eğitim alamıyor. Megakent İstanbul’da 3-5 yaş grubundaki çocukların yüzde 80’i, 4-5 yaştakilerin yüzde 62’si, 5 yaştakilerin ise yüzde 51’i okulöncesi eğitim alamamakla birlikte bu rakamlar Türkiye ortalamasının çok altında. MEB’in bu konudaki yetersizliğini ise tarikat okulları dolduruyor.
6 MİLYON ÖĞRENCİ KREŞ VE
ANAOKULU PARASI ÖDEYEMİYOR
Türkiye’de 2017-2018 eğitim-öğretim yılında kreş ve anaokulu fiyatları aylık 550 TL’den 3 bin TL’ye kadar değişiyor. Çoğunluğu tek aylıkla ve asgari ücretle geçinen 6 milyon ailenin bu parayı ödemesi elbette mümkün değil ve ekonomik durumu iyi olmayan bu ailelerin çocukları medreselere ve tarikat yuvalarına mahkum ediliyor.
MEDRESE GERÇEĞİ
Medreselerde eğitim süresi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde 6-10 yıl arasında değişiyor. ‘Seyda’ denilen eğitmenlerin çoğunluğunu, 1980-1994 yılları arasında İran’ın dini merkezi Kum’da ve Irak’ın Akre ve Erbil gibi tarikat merkezi şehirlerinde eğitim almış, Hizbullah örgütü mensupları ya da sempatizanları oluşturuyor.
10 BİN MEDRESE ÖĞRENCİSİ
AKP iktidarıyla birlikte şehir merkezlerindeki medreselerin sayısındaki hızlı artış dikkat çekiyor. Bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Hizbullah’a bağlı medreseler dernek çatısı altında faaliyetlerini sürdürüyor. Kuzey Irak, İran ve Suriye’de medreseye giden öğrencilerle birlikte medrese eğitimi aldığı tespit edilebilen çocuk sayısı 10 binin üzerinde. Medreselerde eğitim dili ise Kürtçe ve Arapça. Eğitmenlerin büyük çoğunluğunun Türkçeyi tam olarak bilmediği medreselerde öğrencilerinin tamamı yatılı olarak kalıyor ve her türlü istismara açık durumda bulunuyor.
IŞİD’e katılan Türk vatandaşlarının çoğunun Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde faaliyet gösteren medreselerde eğitim aldığı mahkeme kayıtlarına yansımış durumda. Örgüte katılmak için Irak ve Suriye’ye giden bine yakın ailenin tekrar Türkiye’ye döndüğü bilgisi de kayıtlarda yer alıyor.
TARİKAT YURTLARI
MEB verilerine göre, Türkiye’deki özel öğretim kurumu sayısı 10 bin 53. Bu kurumlardan 1’de 3’ünün bir tarikatla bağlantılısı bulunuyor. (Bin 17 FETÖ okulu bu sayıya dahildir). Tarikat okul ve yurtlarındaki öğrenci sayısı üniversite hariç 210 bin dolayında. Bu öğrenciler için devlet, tarikatlara ortalama 898 milyon 800 bin TL para ödüyor. 4 binin üzerindeki özel yurdun 2 bin 480’inin bir tarikatla bağlantılısı bulunuyor. Tarikatlara bağlı yurtların kapasitesi ise 380 bin. Bu yurtlarda kalan öğrenci sayısı da 224 bini bulmakta. (Kayıt dışı kalanların sayısı tam olarak tespit edilemiyor). Her yurt (okulların kapalı olduğu dönem dahil) aynı zamanda Kuran kursu ya da medrese eğitimi veriyor. Resmi kayıtlar dışında gayrı resmi olarak faaliyet gösteren okul, yurt, ev, tekke ve medreselerle birlikte bir milyon çocuk tarikatların eline bırakılmış durumda.
DEVLET OKULLARININ SAYISI DÜŞTÜ
Ailelerin çocuklarını neden tarikatların eline tespit ettiği ise raporda şöyle anlatılıyor: “Ailelerin tarikat okulları, yurtları ve medreselerine mahkûm edilmesinin temel nedeni yoksulluk ve sahipsizliktir. Zira kamu, eğitimden kademe kademe çekilmektedir. 4+4+4 uygulamasının başlatıldığı 2012 yılından bugüne kadar devlete ait 4 bin 22 ilkokul kapatılmıştır. Devlete ait ilköğretim okullarında okuyan öğrenci sayısı bir milyon 3 bin 124 azalmıştır. TÜİK verilerine göre nüfus artış hızı pozitiftedir. Buna rağmen devlet okullarının ve bu okullara devam eden öğrenci sayısındaki büyük düşüş, ailelerin tarikatlara mahkûm edildiğinin göstergesidir.”
Yarın: Tarikat okullarının 15 Temmuz’daki rolü? TSK’ya nasıl sızdılar?