‘Konuşan Türkiye’ engellenemez!
Parlamentoda birlikte aynı parti çatısı altında (DYP) görev yaptığımız, demokrat ve vatansever gerçek bir siyaset ve devlet adamı olan, önceki Sağlık Bakanlarımızdan Sn. Rıfat Serdaroğlu’nun, görüş ve düşüncelerini paylaştığı, kişisel İnternet sitesi, 27 Nisan 2019 tarihinde, Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin aldığı kararla erişime kapatıldı.
Demokratik merkezde büyük ihtiyaç haline gelen, birlik ve beraberlik için İzmir’den "Çoban Ateşi" adı altında başlattığı siyasi hareketle, iktidarın şimşeklerini üzerine çektiği anlaşılan Sn. Serdaroğlu’na geçmiş olsun diyorum.
Ülkemizin, toplumsal barışa, demokratik hoşgörü ve uzlaşmaya ihtiyacının olduğu, kamplaşmanın ve kutuplaşmanın toplumu gerdiği bugünlerde, demokratik merkez siyasetin, meşru ve barışçıl söylemlerine, yazılarına, konuşmalarına engel koymaya çalışmak, ara dönemleri hatırlatan sansür girişimlerinde bulunmak, son derecede düşündürücü ve üzücü elbette ki.
Ülkeyi, "Yasaksız Türkiye ve Konuşan Türkiye" sloganı ile rahmetli Demirel’in savunduğu ideallerden ve demokratik-laik-hukuk devletinden uzaklaştıran, otoriter-baskıcı ve yasakçı tavırlar, bugüne kadar kimseye hayır getirmemiştir ve getirmeyecektir.
TBMM E. Başkanı, DYP ve DP E. Genel Başkanı, Sn. Hüsamettin Cindoruk’un Başkanlığında yürüttüğümüz, -sağ-sol demeden, partilerüstü, Atatürk’te Birleştik şiarıyla ve demokratik Kuvayı Milliye anlayışıyla bir araya gelen- Milli Merkez’in aynı zamanda Ankara Temsilcisi sıfatıyla, bu kararı hayretle ve ibretle karşıladığımı ifade ediyor. Sn. Serdaroğlu’na dostluk ve dayanışma duygularımı iletiyorum.
Her karanlığın bir aydınlığı olur, olacaktır.
Toplumsal mutabakattan, Türkiye ittifakından, demokratik uzlaşmadan, geniş tabanlı bir Milli Hükümetten bahsedildiği ve konuşulduğu bugünlerde, bu tür anti-demokratik, fikir ve ifade özgürlüğünü baskı altına alan, yasakçı ve engelleyici tavır ve politikaların, kime ve neye hizmet ettiğinin ilgili ve sorumlu herkes tarafından ciddiyetle değerlendirilmesi ve özeleştiri yapılması şarttır.
Aksi tutumlar, mevcut ekonomi-politik krizi derinleştirecek, ağırlaştıracak, artan toplumsal huzursuzluk ve sıkıntılar, kaçınılmaz olarak, ülkenin gündemine erken genel seçim şartlarını dayatabilecektir.
Herkes aklını başına almalıdır.
Bizden bir kez daha uyarması!