22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Eğer Kürdistan kurulursa İsrail İran’ın komşusu olur

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, sözde “Kürdistan’ın bağımsızlığı” için referandumu 25 Eylül 2017 günü yapacaklarını açıkladı. Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu, hemen 17 Haziran 2017 günü toplanarak, ABD ve İsrail merkezli bu girişime karşı duruşunu saptadı ve kararını Türk Milletine duyurdu.

DÜNYADAKİ KAMPLAŞMANIN ODAĞI

Sözde Kürdistan referandumu, şu anda dünyadaki çelişmelerin odağı haline gelmiştir.
Karşıda ABD + İsrail + Barzanistan + PKK + Güney Kıbrıs Rum Yönetimi + Yunanistan bulunuyor.
Türkiye, Irak, İran, Suriye ise Kürdistan’ın bağımsızlığı girişimine karşı olan ülkelerin ön cephesini oluşturuyor. Rusya, artık ön cephenin bir parçası oldu. Almanya da Kürdistan referandumuna karşı çıktı. Avrasya güçleri, ABD’ye karşı Katar’dan sonra Kuzey Irak’ta da aynı cephede buluşuyorlar.
Cephe, Doğu Akdeniz’den başlıyor, Umman Denizi’ne kadar uzanıyor. Tümamiral Soner Polat Komutanımızın Aydınlık’ta dün çıkan yazısı çok önemliydi. İsrail ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi, 11-14 Haziran günleri Doğu Akdeniz’de birlikte askerî tatbikat yaptılar. Bu tatbikatın, Kürdistan girişimiyle bağlantısını görmek, Türkiye için de, İran için de, herkes için de önemlidir.

İRAN’IN DURUŞU

İran’ın duruşu önemli. ABD ile İran arasında gizli görüşmelerden söz ediliyor. Kürdistan referandumu da bu görüşmelerin gündeminde. ABD, Kürdistan’ın bağımsızlığı konusunda İran’ı uysal bir konuma çekmeye çalışıyor. Karşılığında İran’ın bazı taleplerini kabul etmesi, ABD ve İsrail’in stratejisine uygundur.
İran’da ABD’ye karşı iki eğilimin olduğunu bütün dünya bilmektedir. ABD ile ilişkileri onarmak isteyenler, Kürdistan’ın bağımsızlığı girişimine karşı daha ılımlı bir duruştan yanalar. Bu eğilimi temsil edenler arasında, Kürdistan’ın İran için bir tehdit oluşturmayacağı görüşünde olanlar bile var. Onlara göre, İran’da yaşayan Kürtler, Irak Kürtlerinin devamı değildir. Kürdistan bağımsız olsa bile, İran Kürtleri bundan pek etkilenmeyecektir. Bu görüş, İran’ın Kürdistan’ı denetleyebileceği umutlarına kadar uzanabiliyor.

İRAN’A YENİ KOMŞU PLANI

Kürdistan planı, İran’dan baktığınız zaman, İran’a yeni komşu planıdır.
Yeni komşu, İsrail’dir. Sözde Kürdistan, ABD ve İsrail silahıyla kurulmaktadır. Barzanistan ve PKK ile İsrail arasındaki ilişki stratejik piyon ilişkisidir. Kürdistan’ın asıl kurucusu İsrail’dir. Bu nedenle Kürdistan’ın hakiki adı, İkinci İsrail’dir. Sözde “Kürdistan”, İran açısından Kürtlerin yaşadığı toprak parçasını kaybetme tehlikesinin ötesinde, İran’ın bütünüyle tehdit altına düşmesi anlamına gelir. İsrail, “Kürdistan” sayesinde İran ile arasındaki Ürdün, Suriye ve Irak’ı aşmakta ve İran kapısına dayanmaktadır. İsrail oraya İran’la iyi komşuluk ilişkileri geliştirmek için gelmiyor. Bunu sanırım herkesten önce İranlılar bilir.
Yeni komşu, İran’ın yalnız toprak bütünlüğünü tehdit etmez, doğrudan doğruya İran’ın ABD’nin karşısında dik duran rejimini tehdit eder. İkinci İsrail kurulacak olsa, İran başka bir İran olur. İran’ın batısındaki bu değişiklik, İran’daki rejimin değişmesiyle birlikte olur.
Bu nedenlerle İkinci İsrail girişimini boşa çıkarmak, İran açısından yalnız toprak bütünlüğü sorunu değil, rejim sorunudur, başı dik yaşama sorunudur, komşularıyla barış içinde yaşama sorunudur.

KURULUŞ PROJESİ DEĞİL SAVAŞ VE YIKIM PROJESİ

Yalnız İran için değil, diğer bölge ülkeleri için de tehdit kapsamlıdır, çok yönlüdür. Olayı Kürtlerin bir toprak parçasına kavuşturulması olarak görmek, aymazlığın ötesindedir.

Türkiye, Suriye, Irak ve İran’ın ortasına ikinci bir İsrail kurulması girişimiyle karşı karşıyayız. Bölgede onlarca yıl sürecek bir savaşın fitili ateşlenmektedir. Sözde “Kürdistan”, bir kuruluş projesi değil, bir yıkım projesidir. En başta da bölge Kürtleri için yıkım projesi! O zaman Kürt, ABD ve İsrail’in peşmergesi yapılacak, sürekli ateşe sürülecektir.
Tehdidi seyretmek, ilerde giderilmesi zor tehlikelere izin vermek anlamını taşıyor. Irak, Suriye, Türkiye ve İran, bu girişimi önlemek durumundalar. Bekle gör siyaseti geçersizdir.

UFUKTA KÜRDİSTAN GÖZÜKMÜYOR BATI ASYA BİRLİĞİ GÖZÜKÜYOR

Vatan Partisi olarak harekete geçmiş bulunuyoruz. Konuyu bölge ülkeleri ile görüşüyoruz. Derhal önlemler alınması için önerilerimizi belirtiyoruz.
Sözde “Kürdistan” girişiminin sonucu şimdiden bellidir. ABD’nin ve İsrail’in başarılı olma şansı bulunmuyor. Bu girişimin şu yararı olacak: Türkiye, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan ve Lübnan, Batı Asya Birliği’ni oluşturacaklar. Kürtler de o Birliğin içinde eşit yurttaşlar olarak kardeş halklarla mutluluğu paylaşacaklar.
Ufukta “Kürdistan” gözükmüyor, Batı Asya Birliği gözüküyor.