22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Erdoğan’ı 'savaş suçlusu' olarak yargılatma iddiasının anlamı

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 14 Haziran 2017 günü Enis Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine İstanbul Adalet Sarayı önünde şu açıklamada bulundu:
“Gün gelecek, bu dosyalar nedeniyle Recep Tayyip Erdoğan uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanacaktır.” (Yurt, 15 Haziran 2017)
Bu sözler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü’nü küresel güçlere seslenerek başlatmasıyla örtüşüyor.

SAVAŞ SUÇU

CHP yönetimine göre, Tayyip Erdoğan hangi savaşın suçlusudur?
Türkiye, 24 Temmuz 2015 gününden bu yana ABD güdümündeki PKK terör örgütüne ve FETÖ’ye karşı savaşıyor.
Tayyip Erdoğan’ın siyasal hataları diz boyu. Ama “savaş suçu”ndan söz edildiği zaman, suçlanan Tayyip Erdoğan değil, Türkiye’dir.
Türkiye bir vatan savaşı veriyor. PKK’nın hendeklere gömülmesi, 15 Temmuz gecesi FETÖ darbesinin silahla bastırılması, Fırat Kalkanı Harekâtıyla ABD-İsrail koridorunun bozulması, YPG/YPD’nin ve IŞİD’in sınırlarımızın ötesinde takip edilerek ezilmesi, Sincar’a yapılan hava harekâtıyla PKK’ya ağır kayıplar verilmesi, bu savaşın başlıca eylemleridir. CHP, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve Polisimizin bu harekâtlarını “savaş suçu” olarak görmektedir. Bu suçların yargılanması için de, uluslararası güçlere çağrılarda bulunuyor. CHP, Türk yargısından umudu kesmiş gözüküyor.
Aslında bu çağrılar yeni değil. ABD basını, bir süredir Tayyip Erdoğan’ın “savaş suçlusu” olduğunu yazıyor ve Lahey’deki Yüksek Adalet Divanı’nda yargılanması için kampanya yürütüyor. Kampanyanın arkasında ABD’nin devlet kurumlarının bulunduğunu herkes bilmektedir.

MEHMETÇİĞİN VE POLİSİMİZİN SUÇU

CHP’nin “savaş suçu” iddiasına göre, savaş suçlusu Tayyip Erdoğan’dan da önce Mehmetçiktir, Polistir. Eline silahı alan her PKK’lının ve her FETÖ mensubunun etkisiz hale getirilmesi, ABD emperyalistlerine göre “savaş suçu”dur. Şaşılacak bir şey yok. Çünkü ABD Başkanı Obama, PKK’nın ABD’nin “kara gücü” olduğunu ilan etmişti. ABD Başkanı Trump da, “kara güçleri” olan PKK’ya ağır silahlar verdiklerini resmen açıkladı. Şu anda PKK’nin Suriye’deki askerî örgütü YPG, ABD silahlı güçlerinin komutasında Rakka’ya saldırmaktadır.
ABD makamlarının Türkiye’yi “savaş suçlusu” sayması normal. Peki CHP’nin bu savaştaki yeri ve görevi nedir?

TÜRKİYE’NİN BOYNUNA “SAVAŞ SUÇLUSU” HÜKMÜ

Sözümona Kürdistan’ın bağımsızlığını ilan etme hazırlıklarına giren emperyalist güçler için bugün en önemli mesele, Türkiye’nin direncini kırmaktır. Bu nedenle Türkiye’nin boynuna “savaş suçlusu” hükmü asılmaktadır. CHP, bu görevi yapıyor.
Savaş suçlusu iddianamesinin hukukî zemini de, hem geçmişi hem de geleceği kapsayacak boyutta hazırlanmaktadır.

“ANAYASAYA GÖRE YAPILAN HER ŞEY”

CHP Genel Başkanı’nın 13 Haziran 2017 Salı günü Grup Toplantısında yaptığı açıklamaya göre, “yürürlükteki Anayasaya dayanarak yapılan her görev gayri meşrudur ve yapılacak her şey gayri meşru olacaktır.”
“Anayasaya göre yapılacak her şey” kapsamına giren devlet uygulamaları bellidir. Yasama faaliyetinden yürütme ve yargı faaliyetine kadar “her şey” CHP’ye göre “gayri meşru” oluyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin uygulamaları da “gayri meşru” ilan edilmektedir. Meşruluğu belirleyen, küresel merkezler oluyor. Çünkü emperyalist devletlere göre, vatan savaşı suçtur, hem de savaş suçu!

ADALETİN BU MU DÜNYA

Bu durumda:
-Bölücü teröre ve PKK’ya karşı savaşan Mehmetçik ve Polis “savaş suçlusu”!!!
-Hapse atılan PKK ve FETÖ mensupları özgürülük savaşçısı!
-HDP ve FETÖ artıklarıyla seçim ortaklık kurarak getirilecek rejim demokrasi!
-Hapisanedeki PKK ve FETÖ mensubu “mağdurların” özgürlüğe kavuşturulması “Adalet”!

WASHİNGTON-ANKARA YOLU

Eh bu mantıkla yapılan eylem de “Adalet Yürüyüşü” olmaktadır.
CHP, Türk milletinden umudu kesmiş gözüküyor.
CHP yönetimi, Tayyip Erdoğan iktidarına karşı emperyalist güçleri harekete geçirme yoluna girmiştir.
Yürüdükleri yol, Ankara-İstanbul yolu değildir. Yürüdükleri yol, Washington-Ankara yoludur.