19 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Müesses Nizam'ın Kemal Derviş'i: Macron

Hüseyin Vodinalı

Hüseyin Vodinalı

Eski Yazar

A+ A-

2001 ekonomik krizinin baş kahramanıydı.
Her şey alt üst olmuşken, başbakana yazar kasa ve anayasa kitapçığı fırlatılırken, o çıkageldi.
Atlantik ötesinden adeta bir halaskar olarak Türkiye topraklarına iniş yaptı.
2. Dünya Savaşı sonrası Batı’nın müesses nizamı (Establishment) adına, geri kalmış ülkelerin hep geri kalmış olmasını sağlamak için, ince ayarlı bir biçimde kurulan Dünya Bankası’nda yetişmiş ‘çok değerli’ bir Amerikan bürokratıydı.
Sözde Türk’tü, özde Batı kapitalizminin neferiydi.
Kemal Derviş’ten söz ediyorum elbette.
Hani bugünlerde istifasıyla CHP’de olay yaratan Selin Sayek Böke’yi de Dünya Bankası’nda yetiştiren kişi.
Kemal Derviş, Ecevit hükümetinde süper bakan yapıldı, olağanüstü yetkilerle, 15 günde 15 yasa çıkarıldı. Türkiye’nin ulusal değerleri yok edildi, yağmalandı, üzerine de müesses nizamın bir projesi olan AKP iktidarı getirildi.
Türkiye’nin ABD planlarına direnen milli unsurlarına son darbeyi vurmak için gönderilen Kemal Derviş, bunun için arazi temizliği yapmıştı.
2002 seçimlerinin de Devlet Bahçeli ile birlikte hazırlayıcısıydı.
Bakın bugün ABD’nin “Ilımlı İslamve BOP” projelerinin temsilcisi AKP 16 yıldır iktidarda ise bunun asıl sorumlusu, Kemal Derviş’tir.
AKP’nin ekonomi politikaları, 16 yıldır Kemal Derviş’in “liberalizasyon” politikalarının bire bir devamıdır.
İster Ali Babacan olsun, ister Mehmet Şimşek, bu değişmez. Cumhuriyet’in tasfiyesine önce mal varlıklarından Derviş ile başlanmıştır.
Kemal Derviş’ten sonra 2002’den sorumlu tutulabilecek kişi Devlet Bahçeli’dir. Ondan sonra da ABD talimatıyla Genç Parti’yi kurup, MHP, DYP ve ANAP’ı baraj altına iten Cem Uzan.

FRANSA’NIN DERVİŞ’İ MACRON

25 yaş büyük öğretmeniyle kırıştırıp, daha sonra evlenen, hakkında bir gazeteciyle eşcinsel ilişki iddiaları bulunan Emmanuel Macron, Fransız siyasetine aynı Kemal Derviş gibi ekonomi bakanlığından giriş yaptı.
Tıpkı Derviş gibi onun da ismi ta Atlantik ötesinden, Amerikan uşağı Cumhurbaşkanı Hollande’e fısıldandı.
Fransa bir gelenek olarak metresliğe yatkın bir ülke.
Erkeklerin birer metresi olması normal karşılanıyor.
Aslına bakacak olursanız, bir ülke olarak da Fransa, bugün Macron ile artık resmen ABD’nin metresi olmuştur.
2 Dünya Savaşı’nda Nazilerin altında kalan bu ülkenin burjuvazisi, kurtarıcı olarak gördüğü ABD’ye, hem işkembeden, hem de gönülden bağlıdır.
O yüzden işte Macron’a “Amerikancı” değil de, “Merkezci” deniyor.
Aslen De Gaulle çizgisindeki Ulusalcı Le Pen’e ise, ırkçı faşist yaftası yakıştırılıyor.
Bakın İngiliz İstihbarat Teşkilatı MI5’in eski ajanlarından Anne Machon, Macron hakkında neler söylüyor.

‘MACRON MÜESSES NİZAMIN ÖZÜDÜR’

Russia Today’e konuşan Machon, Macron için; “Very Essence of Establishment” tanımlamasını yapıyor. Türkçeleştirirsek, “Müesses Nizam’ın ta kendisidir, özüdür” diyor.
Macron’un Fransa’nın AB içinde kalması ve batılı finans kapitalin vahşi küreselleşme modeline sadık olması için sadece 1 yılda “ortaya çıkarıldığını” savunan eski İngiliz istihbaratçı, 1977 doğumlu eski bankacının Obama, AB ve bankerlerin desteğini aldığını söylüyor.
Avrupa ve Türkiye’de büyük medya gücünü de konuşturan uluslararası bankerler Macron’u cilalayıp parlattı.
Müesses Nizam/Establishment denilen şey öyle illuminati, gizli tarikatlar filan değil, Batılı küresel sermayenin ve onun polis örgütü olan NATO’nun ta kendisi.
Macron da zaten aynı Kemal Derviş gibi oradan geliyor.
Kemal Derviş’in Cem Boynerd ile liberal siyaset macerası hüsranla bitmişti, fakat 2001 krizinde memur olarak atamayla gelmişti.
Macron ise Cumhurbaşkanı Hollande tarafından Goldman Sachs’tan ekonomi bakanı olarak transfer edildi.
Yatırım Bankacısı Goldman Sachs, 2008 ABD yapısal ekonomik krizini hiç yara almadan atlattığı gibi ABD yönetimine bakanlar vermiş bir kuruluş.
2008’de ABD Hazine Bakanı olan Henry Paulson, Goldman Sachs’ın eski CEO’su ve hatta ortağı idi.
Dev banka Lehman Brothers batarken, Paulson’un eski bankası Goldman Sachs krizden güçlenerek çıkmıştı.
Paulson’un, 2009’da en kritik ekonomi kararlarını alırken Goldman Sachs CEO’su Lloyd Blankfein ile 6 günde 24 kez telefon görüşmesi yaptığı ortaya çıkmıştı.
Macron ise Paulson kadar önemli biri değil, sadece memur olarak atandı.
Fransa’nın seçim aritmetiği içinde tarihin en düşük katılımıyla yapılan (yüzde 74) bir seçimde, “ölümü (Le Pen’i) gösterip, sıtmaya (Macron’a) razı edildi” Fransız halkı.
Kamu sektörünü yok etmeye azimli Macron’un neler yapacağını çok da merak etmiyorum.
Kemal Derviş’ten biliyoruz.
Tahminim Fransa’da önce devlette tasfiyeye başlanır, bunun devamı da gelir.
Küreselci tasfiye memuru Macron ile büyük bir kriz ortamına girdi Avrupa’nın köklü ülkesi.
Aslında bu seçim sonucu, tüm dünyada mevzi kaybeden ve geri çekilmeye başlayan Müesses Nizam’ın küçük bir zaferi olarak nitelenebilir.
Macron’un dış politikadaki tavrı ise tipik bir Amerikan uşağı olan Hollande’ın çizgisinde olacaktır.
Rusya,Türkiye ve Suriye düşmanlığı başta olmak üzere, Fransa’daki derin NATO devletinin örütülü ve açık operasyonlarını daha çok göreceğiz.
Bence Macron için doğru benzetme, Amerikan finosu eski İngiliz Başbakanı Tony Blair değil, Müesses Nizam’ın tasfiye memuru Kemal Derviş’tir.
Ama tıpkı Kemal Derviş gibi, Emmanuel Macron’un siyasi hayatı da, önerdiği modası geçmiş modeli de uzun soluklu olmayacak, ama Fransa’yı da bölecek ve istikrarsızlık kaosuna itecektir.
Bizde öyle olmadı mı?