22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD'nin yeni hedefi Lübnan

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Dört ülke.
Düğmeye ABD bastı.
Afganistan'da: 7 Ekim 2001'de'de.
Irak'ta: 20 Mart 2003'de.
Suriye'de: 15 Mart 2011'de.
Libya'da: 19 Mart 2011'de.
Dördü de parçalama harekatıydı.
* * *
Sonuç: Yüzbinlerce can kaybı.
Milyonlarca mülteci.
Yanmış, yıkılmış şehirler.
Üçe, dörde bölünmüş ülkeler.
* * *
Gel zaman, git zaman. Gözler yine Washington'da.
Donald Trump göreve başladı çünkü.
Irak ve Suriye politikalarını eleştirerek geldi. "Değişim" diyordu.
* * *
Fakat: Tam tersini yapıyor.
Geleneksel savaşçı politikalara teslim oldu.
Saldırgan politikaları derinleştiriyor artık.
Konuşulan: Yeni krizler, yeni savaşlar.
* * *
Krizin adını da koydular: Sünni-Şii kavgası.
ABD'nin hesabı: İslam dünyasının haritasını bu kavga etrafında yeniden çizmek.
Washington'a göre: Bir tarafın merkezinde İran var. Diğer mekezde ise Suudi Arabistan.
Türkiye'yi, Mısır'ı Sünni cepheye bağlamak istiyorlar.
İsrail de hazır. "Sünni cephe"deki hazır yerini almak için.
* * *
Trump, iki hafta önce bölgemize geldi.
Önce Suudi Arabistan'ı ziyaret etti (21.5.17).
Ertesi gün de İsrail'i.
* * *
Ziyaretin hemen öncesinde öncü hamlelere tanık olduk.
Filistin İslami Hareketi Hamas bir bildiri yayınladı (1.5.17).
Hamas 1967 sınırlarını kabul ediyordu.
Anlamı: İhvan'ın Filistin kolu, İsrail'in varlığını tanıyordu.
Bir dönüm noktasıydı bu.
ABD ve Suud, Hamas'ı istedikleri çizgiye getirmişlerdi.
* * *
Bir hamle de Türkiye yönünde yapıldı.
Trump, bir kararname imzaladı (9.5.17).
ABD, PKK'nın Suriye koluna ağır silahlar verecekti.
Silah verdiği zaten biliniyordu.
Yeni olan Washington'un pervasızlığıydı.
ABD açıkça ilan ediyordu: Türkiye'ye karşı PKK'yı tercih etmişti.
Türkiye ne yapacak?
Ya: PKK/PYD'yi vurup dağıtacak...
Ya da: ABD'ye boyun eğecek.
Sounç: Hiçbir kuvvet Türkiye'yi bölünmeyi kabul ettiremez.
* * *
Bir diğer hamle Suriye'nin güneyinde yapıdı.
18 ve 19 Mayıs'ta ABD uçakları sahaya indi.
Suriye ve Irak güçleri vardı hedefte.
Suriye-Irak, Suriye-Ürdün sınırındaki birlikleri vurdular.
Bu güçlerin üçlü sınırda kontrol kurmasını istemiyordu.
Konuşulan: ABD'nin hedefi bir "Sünni set" kurmaktı. Suriye-Ürdün-Irak sınır hattında.
* * *
İşin gösteri kısmı Riyad'daydı.
Trump'lı bir "İslam zirvesi" toplandı (21.5.17).
50'den fazla ülke davetliydi. Türkiye'yi ise Dışişleri Bakanı temsil etti.
Bir de "Riyad deklarasyonu" yayınlandı.
ABD ile koordinasyon halinde olunacak...
"Stratejik Ortadoğu İttifakı" kurulacaktı.
İran ise terör destekçisi ilan edildi.
* * *
AKP hükümeti Riyad deklarasyonuna "kabul" oyu verdi.
İki "kabul" daha vardı dikkat çeken.
Biri Filistin.
Diğeri de "İrancı"lıkla suçlanan Irak yönetimi.
Ayrı bir yazı konusu bu.
* * *
Ortadoğu'daki hızlı gelişmelere Lübnan da eklendi.
Hepsi son bir haftada oldu. Sessiz sedasız.
Bilgiler öyle gösteriyor ki: ABD askerleri Lübnan'a da yerleşmeye başladı.
Rayak hava üssü ABD'nin kontrolüne geçti.
Öğrendiğim: Daha önce gidip geliyorlardı. Şimdi yerleşiyorlar.
* * *
Rayak (ya da Riyaq) üssü Lübnan'ın doğusunda.
Suriye sınırına oldukça yakın.
Ünlü Bekaa vadisininin batı ucunda.
Zahle iline yakın bir yerde.
Beyrut-Şam karayolunun geçtiği bölgede.
Şam seyahatlerimde birçok defa yakınından geçtiğimi hatırlıyorum.
* * *
Bir hafta kadar önceydi. Zahle belediyesi duyurdu.
Üssün çevresini yasak bölge ilan etti. 9 km'ye kadar.
Yakınlardaki Suriyeli mültecilerin kaldığı kamplar boşaltılıyor.
ABD, büyük tesisler kurmaya hazırlanıyor. Üssün içinde ve genişletilen çevresinde.
* * *
ABD'nin Lübnan'a askeri olarak yerleşmesi yeni bir adım.
Pentagon 34 yıl önce de Lübnan'daydı.
241 askerini kaybettiği intihar saldırısı üzerine çekilmek zorunda kalmıştı (23.10.1983).
Bugünkü hamle, zincirleme hangi sonuçlara yol açar belirsiz.
Ama belli olanlar şöyle: Lübnan'da dengeler pamuk ipliğine bağlı.
Gerçek anlamda bir devlet yok.
Lübnan ordusu etkisiz. Bir polis gücü gibi.
Ülke, 1975-90 arasında ağır bir iç savaş yaşadı.
Dolayısıyla: Lübnan'ın hasım kuvvetleri temkinli.
Anlaşmazlıklarda bir çizginin ötesine geçmiyorlar.
Geçmişteki "iç savaşın" ağır tahribatı yüzünden.
Fakat: "Dehşet dengesi" ne kadar dayanır, öngörmek zor.
* * *
Bölgeye ve Lübnan sahasına bakalım.
ABD'nin ilk hedefleri neler olabilir?
Hizbullah faktörü öne çıkıyor hemen.
Biliniyor: ABD için Hizbullah İran demek.
Washington'un Hizbullah'ı silahsızlandırmak istediği de sır değil.
ABD, böylece hem Suriye'de elini rahatlatmayı umuyor.
Hem de İsrail için güvenlik risklerinin azalmasını.
Sonuç: İran'ı İsrail'den, Doğu Akdeniz'den uzak tutmak istiyor.
* * *
Lübnan'ın mülteci sorunu da ağır.
Nüfus 6 milyon. Suriyeli mültecisi sayısı 1.5 milyon.
Türkiye'de ölçeğinde 20 milyon mülteci demek bu.
Bu tabloda iç savaş boğazlaşma anlamına gelir.
Sonuçlarını da hiç bir kuvvet kontrol edemez.
* * *
Özet: ABD yüksek riskli hamleler yapıyor.
Durdurulmazsa yangın bütün bölgeyi sarar.
Tek çare: Bölge ülkeleriyle bir araya gelmek.
İran ve öncelikle Suriye ile. Şartlar böyle emrediyor.
ABD'nin yeni hedefi Lübnan - Resim : 1