29 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

12 Eylül ile hesaplaşma-(TAMAMI)

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

Bizim gençliğimizde “Kral Eğleniyor”, “Bali Yolu” gibi filmler vardı. Kendileri kadar adları da ilginçti bu filmlerin. Hele Mersin Güneş Sineması’nın yazlık kısımında, beyaz perdede görüp duyduğum bir film tanıtımı var ki hiç unutamam: “Üstad rejisör Julien Duvivier’nin ölmez şaheseri, Sürgünler Gemisi! Bu iki genç aşklarını çölün kızgın kumlarına gömdüler!” Neredeyse altmış yıl oldu! Saçma sapan işlerle karşılaştığım zaman, kendi kendime ya “Sürgünler Gemisi”nin reklam cümlesini tekrarlarım, ya da “Vaziyetin durumu Et ve Balık Kurumu!” dedim.

***

12 Eylül ile hesaplaşma, Kenan Evren’in ümüğünü sıkma davası başlayınca, bu cümleler bozuk plak gibi kafama takıldı. İnsanın gözü dönünce, başı da döner, başı dönünce, yer ayağının altından kayıp gider. Kenan Evren’i 12 Eylül Darbesi dolayısıyla yargılayıp tarihle yüzleşeceklermiş. Bu davanın sonunda, Kenan Evren mahkûm olmayacak, tam tersine aklanacak.

Adam bir askeri darbe yapmış, arkasında TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35’inci maddesi kapı gibi duruyor. “Darbe yapmasam görevi ihmal suçu işlerdim!” der ve ekler: “Ey heyet-i hakime, İspanya’nın en son anayasasının silahlı kuvvetlerle ilgili 8’inci maddesi ne der biliyor musunuz? Şöyle der: Ordu, Donanma ve Hava Kuvvetlerinden oluşan Silahlı Kuvvetlerin görevi, İspanya’nın hükümranlığını ve bağımsızlığını güvence altına almak ve toprak bütünlüğünü ve anayasal düzenini savunmaktır.”

Bu da dünyada 35’inci maddeye benzer bir yasa olmadığı iddiasına karşı cevaptır. İspanyol silahlı kuvvetleri bu kutsal görevi nasıl yerine getirecek?

İspanyol anayasasını ben de biliyorum: Özgürlük ve eşitlik konusu 9’uncu maddede yer alır.

Kenan Evren canı isterse başka ülkelerden de yasal ve anayasal örnekler verebilir ki ünlü 35’inci madde Türklere özgü bir hilkat garibesi değildir!

***

Kenan Evren’e ve ünlü 35’inci maddeye göre, bir silahlı darbe yaptığı için yasa dışı iş yapmamıştır. Silahlı darbe ahlaki midir? İşin içine yasa girmiş ise ahlak artık unutulur!

Bu poker oyununda Kenan Evren’in elinde dört as var, belki de “Royal Flush”. Yargının elinde ise en fazla “Deux pairs”.

İkinci celsede Kenan Evren şöyle konuşacak: “Sizin meşru bulmadığınız 12 Eylül hareketinin yasal dayanağı var. Bu nedenle iddianız boşunadır. Ayrıca, ben bir kurucu meclis ve kurucu iktidar kurdum. Bir anayasa hazırlattım ve halkoyuna sundum. Seçmen halkın yüzde 92’si anayasayı onayladı, beni de cumhurbaşkanı seçti. 12 Eylül darbesi sadece 35!inci maddeye göre değil, aynı zamanda halkoylamasına göre de meşrudur. Milli irade benim yaptığım “işi” ve anayasamı kabul etmiştir.

Şimdi anayasayı değiştirmeye katlıyorsunuz, ama benim yasalarıma göre seçime girip yüzde on barajının meyvelerini yiyorsunuz. Boğazınıza dursun! Öyle değil mi nitekim?

12 Eylül madem ki gayrı meşrudur, o zaman beni aklayan yüzde 92’lik seçmen halkı da yargılayın! Halk anayasayı onaylamasa, beni cumhurbaşkanı seçmese, işte o zaman beni yazgılamaya hakkınız olurdu!”

***

Kenan Evren’in elinde “royal flush” var: “As + Papaz + Dame + Vale + 10”. Pokerde bundan büyük kağıt yoktur.

Kenan Evren, ancak 12 Eylül döneminin işkencelerinden, idamlarından, kirli işlerinden dolayı yargılanabilir. Bu aşamada Kenan Paşa’nın çok üstün yetenekli avukatlara gereksinimi var. Ancak yargının işi herhangi bir tarihi dönemle yüzleşmek değil, adaleti sağlamaktır. 12 Eylül’le yüzleşmenin yeri TBMM’dir.

TBMM’de 12 Eylül ile hesaplaşmanın tek yolu vardır: Onun getirdiği anti demokratik yasaları kaldırıp bu yasaları gerçekten demokratikleştirmek.

12 Eylül davası Kenan Evreni aklama operasyonudur!

(Devamı yarına).

***

Nota Bene: 24 Nisan sabahında, CNN’nin para programını sunan bayan, AKP vekillerinin zevcelerinin TBMM’deki resepsiyona türbanla katılmalarını sevinçle yorumlayarak “On yıl sonra Türkiye’de her şey normalleşti” dedi. İki erkek gazeteci de bu görüşe katıldılar. Erkeklerin bir sorunu yok şimdilik. Ama kendisi ayna karşısına geçip türban provası yapsa iyi olur...