24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

'15 Temmuz Ortadoğu tarihinde bir dönüm noktası'

Burçak Evren

Burçak Evren

Gazete Yazarı

A+ A-

ABD'li gazeteci Tom Luongo, Russia Insider'da yayınlanan son makalesinde, Türkiye'nin NATO-Atlantik politikalarından uzaklaşmasının bölge politikalarına yönelik etkilerini sorguladı.

'15 TEMMUZ, ORTADOĞU TARİHİNDE BİR DÖNÜM NOKTASI'

'Türkiye'nin NATO'dan uzaklaşması bölge haritasını yeniden şekillendiriyor' başlıklı makalesinde Luongo, tarihçilerin gelecekte, Erdoğan'ı devirmek amacıyla 15 Temmuz'da düzenlenen başarısız darbe girişiminden, 'Ortadoğu tarihinin büyük dönüm noktalarından biri' olarak bahsedeceğini ifade etti.

Luongo'ya göre, "ABD tarafından tasarlanmış olan bu darbe, Türkiye'nin NATO'dan uzaklaşma sürecini hızlandırmasının yanı sıra Rusya, İran ve Şanghay İşbirliği Örgütü'nün geri kalan üyeleriyle de yeni ittifaklar kurmasının önünü açtı."

'TÜRKİYE'NİN DESTEĞİ OLMASAYDI ESAD BAŞARAMAZDI'

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve müttefiklerinin, Türkiye'nin sunduğu örtülü ve kimi zaman da açık destek olmaksızın 2017'deki kazanımlarını elde edemeyeceğini vurgulayan Luongo'ya göre, "Erdoğan, Astana barış görüşmelerine katılarak ve dört 'çatışmasızlık' bölgesi anlaşmasının altına imza koyarak, ABD ve NATO'nun Şam'daki rejim değişikliği hedefini artık desteklemediğini herkese duyurdu."

KATAR'DA REJİM DEĞİŞİKLİĞİ ENGELLENDİ

Öte yandan, Türkiye'nin Katar krizinde oynadığı kilit role de atıf yapan Luongo'ya göre, Türkiye'nin Körfez'deki Katar krizinde geliştirdiği çevik tutum, Katar'daki olası bir rejim değişikliğinin önüne set çekerek Suudi planlarını boşa çıkardı.

Luongo'ya göre, Türkiye bir kez daha jeopolitik bir meselede İran'la aynı tarafta saf tuttu ve bu durum Katar'ın, Körfez İşbirliği Örgütü tarafından uygulanan yaptırımları ve izolasyon politikalarına karşı direncini artırdı.

TÜRKİYE'NİN YENİ YÖNELİMİ

Luongo, bütün bu gelişmelerin bölgedeki politik dengelere yönelik güçlü etkisini şu sözlerle özetledi:

"Bugün Katar ve İran ilişkilerinde yaşanan normalleşme, Türkiye ve Katar'ın eski ittifaklarından uzaklaşma eğilimlerini güçlendiriyor. Bölgedeki ABD ve Suudi etkisi günden güne zayıflıyor. Türkiye NATO'dan bağımsız bir rota tayin etmeye ve kendisini Rusya ve İran gibi yükselen bölgesel güçlerle yeni bağlar geliştirmeye hazırlıyor."