22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

15 Temmuz ve cemaatler cumhuriyeti

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

15 Temmuz ruhu nedir?
Devleti işgal eden siyasal İslamcı emperyal çete olan FETÖ’dan arınmaktır.
FETÖ’nün kazınması Türkiye için olmak ya da olmamak gibidir.
Ancak!
FETÖ’dan arınmaya çalışırken diğer siyasal İslamcı cemaatlere devlette alan açmak yakın geleceği ipotek altına sokmak değil midir?
Abartıyor değilim, ülkemiz hızla cemaatler ve İslamcı vakıfların istilasına giriyor.
Öyle ise sormak gerekiyor, FETÖ ile yapılan mücadele şahsi yani iktidarın intikam operasyonu mudur? Değilse türlü cemaatlerin devletteki son hükümranlığına ne demek gerekiyor?
İktidara 15 Temmuz ruhu bağlamında destek veren MHP bunu sorgulamalıdır.
Tarih ortadadır.
Endülüs gibi bir uygarlığı yıkan şey, ahalinin yüzlerce dini cemaate bölünüp her mahallede ayrı bir otoritenin vücut bulmasıydı.
Şeyhler ve kabilecilik anlayışı devet organizasyonu için en önemli tehditlerdir.

Ali Babacan parti kuracak mı?
Doğrudur AKP küskünleri içinde bir kıpırdanma var lakin hepsi o kadar.
Ne Gül, ne Davutoğlu ne de Ali Babacan bulunduğumuz konjonktürde meydan okuyup parti falan kurmaz, kuramaz.
Abdullah Gül çok ihtiyatlı ve asla riske girmez. Ahmet Davutoğlu yüzde 49 oy almasına rağmen bir emirle alaşağı edilmesine itiraz bile edemedi, Ali Babacan şaibesiz ancak lider değil... Bülent Arınç ise damadını hapisten kurtarıp oğlunu AKP’den vekil yapıp anlaştı.Tablo budur.
Tek istisna şu olabilir:
AKP eğer 31 Mart seçimlerinde İstanbul ile Ankara’yı kaybeder ve Tayip Erdoğan düşüşe geçerse cesaretlenirler ve dış destekle sahneye çıkabilirler.

İhlas’ın cariyeleri!
Yargının suç unsuru bulamadığı “Takkeli Firavunlar” kitabımın 132. sayfasından bir pasaj:
Ben: (Gülümseyerek) Enver Abi haram diye kadınların elini sıkmıyor ve evinizde haremlik-selamlık uyguluyorsunuz ama maşallah holdingde çalışan bütün güzel hanımları kucaklıyorsunuz.
Enver Ören: Sabahattin, holdingdeki hanımlar benim için cariye hükmünde.
Ben: Anlamadın ne demek o?
Enver Ören: İaşesini sağladığın hanım sana dinen haram sayılmaz.
Ben: Peki nikah o zaman niye var? Bas parayı ya da ver maaşı, oldu bitti mi yani?
Enver Ören: Cariye diyorum. Eş demiyorum. Cariyelerde nihah aranmaz.
Ben: Peki cariye olmak için gayrı Müslim olmak gerekmiyor mu?
Enver Ören: O da var ama esas olan nafakasını sağlamaktır...
Yorum okurlarımındır...

O harita neyi anlatıyor?
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Türkiye’yi ortasından ayıran haritası ne midir?
Teknik bir hata değildir.
Tersine niyet beyanıdır.
Daha ötesi hedef ya da amacın duyurulmasıdır.
Rafa kaldırıldı diye düşündüğümüz Büyük Orta Doğu Projesi’nin uygulama safhasında olduğu bu harita ile tescillenmiştir.
Bir başka ifade ile bölgemizde yeni sınırların çizilmek istendiğinin açıktan ilanıdır.
Bölünmemenin tek yolu şudur: Türkiye’nin yeni dünyada yani Avrasya’da fiilen yer almasıdır.