22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

16 Mart 1978 şehidi Hatice Özen’i arkadaşları anlattı: 44 yıldır unutulmayan acı!

Ercan Dolapçı

Ercan Dolapçı

Site Yazarı

A+ A-

16 Mart 1978 katliamının 44. yılını yaşıyoruz. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde gerçekleştirilen bombalı ve silahlı saldırıda, İktisat Fakültesi son sınıf öğrencisi Cemil Sönmez (22), Baki Ekiz (22), Hukuk Fakültesi öğrencisi Ahmet Turan Ören (23), Hukuk Fakültesi öğrencisi Murat Kurt (25), İktisat Fakültesi öğrencisi Abdullah Şimşek (22), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Hatice Özen (21) ve A. Hamit Akıl (25) yaşamını yitirmişti.

16 Mart 1978 şehidi Hatice Özen’i arkadaşları anlattı: 44 yıldır unutulmayan acı! - Resim : 1

POLİS KONTROLÜNDE GİDİYORLARDI

Öğrenciler yan kapı kapalı diye polis kontrolünde üniversitenin merkez binasından çıkmışlardı. Eczacılık Fakültesi sokağına gelindiğinde, önce kurşun yağmuruna tutuldular, ardından da el bombası atıldı. Saldırganların polis aracıyla olay yerine getirildiği idida edildi. Saldırının olacağı önceden emniyete ihbar edilmişti. Olay anında 5 öğrenci şehit oldu. 2'si ağır yaralı olarak hastanelere kaldırıldı. Ancak tüm müdahalelere rağmen onlar da hayatını kaybetti, ölü sayısı 7’ye yükseldi. 41 öğrenci de yaralandı. 12 Eylül Darbesi'ne giden yolda kışkırtıcı eylemlerden birisiydi. Olay sonrası soruşturma ve mahkeme safhalarında saldırganların üzerine yeterince gidilmedi. Bir güçlü el hep birilerini korudu ve 2010 yılında da dava zaman aşımına uğradı. 2013 yılında ise şehit yakınları davaya müdahale ettiler ve zaman aşımına uğramaması için uğraştılar.

16 Mart 1978 şehidi Hatice Özen’i arkadaşları anlattı: 44 yıldır unutulmayan acı! - Resim : 2
Aydınlık 16 Mart katliamının peşini bırakmadı. 8 Ağustos 1980'de katliamda kullanılan bombaları Gladyo'nun sağladığını ortaya çıkardı.

ARKADAŞLARI UNUTMADI 

7 gencin katledildiği olayda tek kız öğrenci Hatice Özen’di… 21 yaşındaki Hatice hayali olan Hukuk Fakültesi’ni okuyordu, bitirmeye bir yıl kalmıştı. Ortaokul ve lise yıllarında son derece başarılı bir öğrenci olan Hatice, Aydınlıydı. Aydınlı okul arkadaşları onu unutmadı. Çünkü ortaokul ve lisede iz bırakan bir öğrenciydi. Başarısı ve kültürüyle dikkat çekiyordu. Hatice’yi 16 Mart günü Böcek Köyü’ndeki mezarı başında ananlardan birisi de okul arkadaşı Sadık Yarımca... Yarımca, arkadaşını Aydınlık’a şöyle anlattı: “Efeler Ortaokulu yeni açılmıştı. Biz ikinci senenin öğrencisiydik. 1968-1969 yılıydı. Hatice ile okula beraber başladık. Hatice ile unutamadığım anım ilk yazılıda matematikten ikimizin de 10 almasıydı. O 9,5’tan 10 almıştı. Yazılısına itiraz etmişti. Neden tam puan değil diye… Bunu hiç unutmam. Öğretmenlerin bile hatalarını bulurdu… Çok zeki, aktif, sosyal öğrenciydi. Çok akıllıydı, başarılıydı. Fiziki güzelliği ve hanımefendiliğiyle de herkesin gözü üzerindeydi. Orta gelirli bir ailenin kızıydı. 5 kardeştiler. Dört kız bir oğlan. Evin son çocuğuydu. Doğum sırasında annesini kaybetmişti. Merkeze bağlı Böcek köyündendi. Ama Aydın’ın Güzelhisar Mahallesinde otururlardı.

“Başarısı nedeniyle Hukuk Fakültesini kazandı. 1975 yılıydı… Fen bölümünde okuyorduk ama o hukuk istiyordu. Atak bir kızdı. Edebiyatı, şiiri, kitap okumayı çok severdi. Devrimci ruhu vardı. Üniversiteye gidince ayrıldık haliyle… Ben o sıralarda Aydın Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu’nda okuyordum. Arkadaşları anlatırdı, üniversitede MHP’li Mehmet Gül ile amfide öyle bir tartışmış ki sormayın… Çok etkili konuşurdu. Çok kitap okurdu. Bir konuda haklı oldu mu kimseyi dinlemezdi. Kendine güveni olan bir öğrenciydi.”

16 Mart 1978 şehidi Hatice Özen’i arkadaşları anlattı: 44 yıldır unutulmayan acı! - Resim : 3
Aydın Lisesi 1. sınıf judo takımı, Hatice soldan ikinci.

‘AYLARCA ETKİSİNDE KALDIM’

Okuldan sonra ticarete atıldığını belirten Yarımca, ölüm haberini alışını ise şöyle anlattı: “Sabah gazeteyi alınca haberi gördüm. Çok kötü oldum. Aylarca etkisinden kurtulamadım. Hatice’den sonra aynı okulda okuduğumuz ortak arkadaşımız Mesut Yergi’yi de İzmir Eczacılık Fakültesinde 7 kurşunla öldürdüler. Ona da kahrolduk. O da çok başarılı bir öğrenciydi. Genç insanlara kıydılar. Çok yazık oldu.

“Her 16 Mart’ta Hatice arkadaşımızı anarız. Unutmamız mümkün değil. Onun acısı hep içimizdedir. O çok vatansever bir insandı. Saygı ve rahmetle anıyorum.” 

‘ÇOK OKUYAN İNSANDI’

Mühendis Mehmet Özçakır da Hatice’nin ortaokul ve liseden arkadaşı. O da arkadaşını Aydınlık’a anlattı: “Ortaokul ve lise arkadaşımdı. Aynı dönem mezunuyduk. Disiplinli, ilkeli, görüşleri olan insandı. Yaşının üstünde bir olgunluğu vardı. Ağırbaşlı bir insandı. Üniversite yıllarında da ilkeli, kararlı, arkadaşlarını seven, birlikte yürüyen bir insandı. Yaşıtlarından daha olgundu. Pek gülmez, ciddi dururdu. İstanbul’da okurken ben de Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesinde okuyordum. Bazen görüşürdük. Ölümüne hâlâ üzülürüm. Onu unutamayız.”

16 Mart 1978 şehidi Hatice Özen’i arkadaşları anlattı: 44 yıldır unutulmayan acı! - Resim : 4
Aydın Lisesi 1. sınıf. Hocanın yanında diz üstü oturan Hatice.

ÖĞRETMENİ ANLATIYOR

Hatice Özen’in Efeler Ortaokulundan öğretmeni Çetin Ardıç’a ulaştık. 79 yaşında ve Aydın’da emekli hayatı yaşıyor. Türkçe öğretmeni Ardıç, onu sorunca duygulandı ve “Hiç unutulur mu Hatice” dedi ve şunları söyledi: “12 yaşındaki bir öğrencinin çok üstünde özellikleri olan bir insandı. Çok başarılı, sevecen, adalet duygusu olan, meraklı ve okuyan bir öğrenciydi. Hiç unutmam, derste bazen şiir okuma yarışması yapar, güzel okuyanları öğrencilere seçtirir ve onlara kitap hediye ederdim. Hatice de başarılı bulunmuştu. Ona kitap hediye etmiştim. Kitabı almadı. 'Öğretmenim kitabı başkasına verin. Ben alabilirim' demişti. Çok düşünceliydi… Sınıfta kız arkadaşlarıyla en önde otururdu. Eşim de onun öğretmeniydi. Üniversitede okurken de gelir benimle konuşurdu. O zamanlar onun da siyasi görüşü vardı. Bizlerin ne yaptığını sorar 'dinamik olun' derdi. Ölümünü duyduğumda kendimden parça kopmuş gibi hissettim. Çok büyük acı. Anlatılmaz.”