10 Ocak 2025 Cuma
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

19 Mayıs - Yasaklar ve Türk Gençliği-(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

Geçen hafta başlayan bir gribal enfeksiyonla boğuşurken bir de baktım ki, 19 Mayıs gelmiş. Atatürk Gençliği hazırlıklar içinde ve belki tarihimizde ilk kez 19 Mayıs her zamankinden öte bir anlam taşır hale geldi. Kendimi bildim bileli 19 Mayıs bizim gibi Cumhuriyetin ikinci kuşağından gelenler için ayrı bir anlam ve önem taşır. Sanki o gün birden gençleşiriz, tanık olduğumuz olmadığımız ulusal bir direniş heyecanını yüreklerimizde hissederiz ve çocuklar kadar sevinçli, gençler kadar heyecanlı oluruz. Büyük ve kutsal bir direnişin simgesidir 19 Mayıs.

Hastalığımı bir an unuttum ve bilgisayarımın başına geçerek sizlerin, tüm büyük bir ulusun bayramını kutlamak istedim.

19 Mayıs bu kez yasaklı bir 19 Mayıs!

Yasayla değil, Anayasayla değil sadece genelgelerle yasaklı bir 19 Mayıs. Cumhuriyet çocukları bu günü ve bu günü yaratan Türk Gençlerini asla unutmasınlar.

Bayramları yasaklamak, demokrasilerde yok. Aklı başında iktidarların yapacakları iş değil ama nedense 2012 yılında 89. yılını yaşayacak Cumhuriyet için bir ayıp, bir kara leke.

Cumhuriyet neden gençliğe emanet edilmiştir?

Gazi Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919 günü, büyük ulusal direnişi başlattığı Samsun’dan parlayan güneşin, nasıl olup da Erzurum, Sivas kongrelerinden sonra Ankara’nın bozkırında “Yeni bir devletin - yeni bir sosyetenin” başlangıcı olduğunu, dünyada bilmeyen yoksa, dünya o direnişe nasıl boyun eğdiyse; günü gelecek Lozan’a da ülkenin bölünmez bütünlüğüne kast edecek düşmanlara bir sızıntı planı çıkacak ve onlar hile ve desiseyle bizi 89 yıl geriye götürmek için harekete geçeceklerdi.

Eğer ülkede düşman güçler yerli işbirlikçiler bulmasa, eğer ordularımızın onurunu kıracak olanakları yaratmasalar hiç kuşku duymayınız ki, yeniden bir ulusal direniş hareketini başlatacak gücü ve heyecanı kendimizde bulamayacak, ülkenin dört bir yanı Atatürk ve gençlik el ele sloganlarıyla sarsılmayacaktı.

Zor oyunu bozdu ve bakın bugün 19 Mayıs ve gene sokaklardayız. Stadları kapasalar, genelgeler yayınlasalar, iktidarın başı ve yandaşları Cumhuriyetin köklerini kazımak isteseler de Cumhuriyeti ve demokrasiyi koruyacak ve kollayacak silahsız güç Türk Gençliğidir. Ve gençlik dimdik ayaktadır. Gurur içindeyim, katıksız bir Atatürkçü olarak beni bile ayağa kaldıran bu gücü aklım hala almıyor. Bu heceyanı bir 27 Mayıs 1960’da demir parmaklıklar arkasında yaşamıştım şimdi ise yasaklar ülkesi haline sokulmak istenen ülkemde yaşlı bir genç Cumhuriyetçi olarak 19 Mayıs 2012’de yaşamaktayım.

Hep düşünmüşümdür?

Neden Gazi Mustafa Kemal Cumhuriyeti ve laik devleti; siyasete değil, devlet adamlarına değil, silahlı kendi yarattığı ordusuna değil de neden özellikle Türk Gençliğine emanet etmiştir?

Gençlik inanmışsa, yolundan döndüremezsiniz

Siviller yaşlanır ve çıkarlarına düşkün olabilirler.

Siyaset adamları koltuk kavgasına düşerler ve ülkenin çıkarlarını pazarlayabilirler, hatta ülkeyi bölmekte kararlı düşmanla işbirliği edecek kadar alçalabilirler. Gaflet ve Dalalete sapabilirler. Ordunun başındakiler, apoletlerine yeni madalyalar uğruna asli görevlerini unutabilirler. Ulus korkak ve suskun olabilir. Ülkenin tüm kaleleri işgal edilebilir. Bunlar olabilir.

Gençlik, Atatürk’e ve devrimlerine yürekten ve içtenlikle inanmışsa, onları yolundan döndüremezsiniz. İşte onun için emanetin asıl koruyucu ve kollayıcı gücü gençliktir. Alanlarda şimdi onlar var. Onlar silahsız kahramanlar ve Cumhuriyeti, devrimleri ve 19 Mayıs’ı koruyorlar. Ellerinde Atatürk posterleri, dillerinde Cumhuriyet marşlarıyla.

İyi ki Tanrı bana bu günleri göstermek için yaşama ve direnme gücü verdi.

Türk Gençliğine bin şükran.

Daha nice 19 Mayıs’lara..