25 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

2014 yılının ekonomik panoraması

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye’nin 2014 yılını ekonomide iyi geçirdiğini söyleyemeyiz. Bir bilanço çıkardığımızda bu sonuca ulaşmak zor değil.

OLUMLU GELİŞMELER

- Petrol fiyatlarındaki düşüşün enerji maliyetimizi düşürmesi ve cari açığı azaltması

- Bozulan ekonomisi nedeniyle Rusya’dan ülkemize gelen sıcak para (Sıcak paranın azaldığı son zamanlarda gelen para borçları çevirmek için ilaç gibi)

- Bütçe disiplinin sağlanması (Bütçe açığının Aralık sonu itibariyle milli gelire oranının sıkıntı yaratmayacak durumda olmasını bekliyoruz.)

- Kamunun dış borçlarının az olması

- Sıcak paranın gelişinde azalma (Sıcak paraya dayalı ekonomiden kurtulmak bakımından olumlu)

- İnşaat sektörünün ekonominin canlılığını sürdürmesindeki rolünün devam etmesi

- Kredi derecelendirme kuruluşlarının çeşitli risk uyarılarına rağmen not düşüşüne gitmemeleri

- FED’in faiz artırımını 2015’in ortalarında yapacağının daha fazla beklenir olması nedeniyle kurlarda yükselişin daha da artmaması

- AKP’nin de artık inşaat sektörü ve tüketimle bir yere varılamayacağının farkına varıp 12 yıldır uygulanan ekonomik programının artık yürümeyeceği konusunda itirafta bulunması ve yapısal reformlar uygulayacağını ilan etmesi

OLUMSUZ GELİŞMELER

- Dış borç stokunun artması

- Kısa vadeli dış borçların çevrilemez hale gelmesi. 1 yıla kadar 200-220 milyar dolar dövize ihtiyacımızın olması

- Enflasyon oranının bir türlü düşmemesi ve yüzde 10’larda istikrar kazanması

- İşsizliğin artması. 10 milyona yakın işsizin bulunması

- Büyüme oranlarının yüzde 5’in altında kalması ve büyüme beklentilerinin olumsuz olması

- Düşük büyümeye rağmen işsizliğin artması ile ortaya çıkan yapısal sorunların yıllardan beri dikkate alınmamasının getirdiği ciddi kırılganlık

- Rusya’ya ihracatın düşmesi. Turizm gelirleri içinde Rusya’nın payının düşeceği beklentisinin turizmcilerde yarattığı olumsuz hava

- Almanya’dan sonra en fazla ihracat yaptığımız ülke olan Irak’a ihracatımızın ciddi biçimde düşmesi. Ortadoğu ülkeleri ile yapılan ticarette düşme ve yaşanan ciddi zorluklar.

- Cari açığın azalmasına rağmen tehlikeli olmaya devam etmesi

- Bizi afyonlayan sıcak paranın gelişinde azalış (Borcu borçla ödeyen ve dövize ihtiyaç duyan ülkemiz açısından olumsuz)

- Yatırım için yabancı sermayenin gelişinin ciddi biçimde azalışı. Gelen paraların da yarısının inşaat ve konut sektörüne gitmesi

- Yolsuzluk ekonomisinin zirve yapması. Rüşvet ve kayırmacılığın haksız rekabet yaratması

- Terörün maliyetinin ülkemizin gelecek gelirlerini ipotek etmeye devam etmesi

- İyi bir ekonomi için şart olan sağlam hukuk,insan haklarına saygı, adalete güven sisteminin ciddi biçimde yara alması. Devletin yargı ve kamu incelemelerini iş dünyası üzerinde bir sopa olarak devamlı tutması.

- Ekonomiyi yönetenler ile siyasiler arasındaki uyumsuzluk ve görüş farklılıklarının risk yaratıcı olması

- AKP’nin yapısal reformları uygulamak için adım atmakta geç kalması ve reform paketinin gerçekçi olmaması

RİSKLERİMİZ

- Petrol fiyatlarının sürekli düşmesi

- Kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürme olasılıkların artması

- Fed faiz artırımını Haziran 2015 öncesi yapabilir olması

- Büyümenin yüzde 3-4 aralığında kalacak olması

- Çok baskı yapan kısa vadeli döviz ihtiyacımız

- Çoğu uluslararası mali kuruluşlarının yayınladıkları raporlarla bizi ciddi biçimde uyarmaları ve birçok endekste sonlarda olmamız

- Açılımım saçılıma dönüşmesi, komşularla olan ilişkilerimiz, cemaat-AKP kavgası, hukuk sistemimizin güven kaybına uğraması ülke riskimizi artırmakta

- Ezcümle 2015 yılında bizi büyük riskler bekliyor

Bu vesile ile ülkemizin Ortaçağ karanlığından güneş gibi parlayacağı günlere bir daha geri dönmemek üzere çıkacağı dönemin ilk adımı olacağına inandığımız 2015 yılının ülkemize huzur ve barış getirmesini diliyoruz.