2017 ekonomisi de umut vermiyor!
2017 3.çeyrek verilerini Ekim ve Kasım’da alacağız.3.Çeyrekte büyüme dahil birçok veride olumlu beklenti var. Kalkınma Bakanı 3.çeyrekte yüzde 7 ve yıl bazında ise yüzde 5 oranında bir büyüme beklediklerini açıkladı. Enflasyon konusunda da bakan iyimser.2018’in ilk iki ayında yüzde 7’lere düşecek. Yani son çeyrekte enflasyon düşme eğilimine girecek.
Peki, beklentiler ve tahminler gerçekçi mi, 2017 ekonomisi nasıl kapanacak ona bakalım. Son çeyrekte ekonomide bizi neler bekliyor onları tahmin edelim.
DOLAR ARTAR
Bu çeyrekte doların artmasını sağlayacak birçok sebep var. Bunların önemli olanlarını şöyle sıralayabiliriz.
1-FED bu çeyrekte bir kez faiz artışına gidecek.
Dayanak: San Francisco Fed Başkanı Williams, bu yıl bir kez daha faiz artışı yapılabileceğini belirtti. Dallas Fed Başkanı ise Aralık ayında gidilebilecek olası bir faiz artırımı konusunda açık fikirli olduğunu belirtti.
2-Trump politikaları yıl sonuna kadar etkisini hissettirecek.
3-Kuzey Kore dünyayı tedirgin etmeye devam edecek ki bu doların hareketlenmesi demektir.
4-Kuzey Irak ve Suriye’de yaşananlar, terör ve Türk Ordusunun teyakkuz durumunda olması ekonominin hararetini artıracak bir etken. Ekonominin hararetinin artması doların hareket etmesi demek.
5-Reel sektör kredi borç kapamalarında son çeyrekte zorlanabilir. Borcu borçla çeviren reel sektör Kredi Garanti Fonu sayesinde bu yılın büyük bölümünde borcunu çevirebildi. Ama yıl sonu yaklaşırken hesaplar birikti.
6-Bu çeyrekte dolara talep artacak.
BÜYÜME
KGF destekli kredilerle, borcu borçla ödeyerek sağlanan büyüme gerçek bir büyüme değildir. Hesaplama yöntemlerinde de sürekli yapılan değişikliler büyüme rakamlarına olan güveni azalttı. Biz ülkenin gerçek büyüme oranın yüzde 3’lerde olduğunu tahmin ediyoruz. Hükümetin ve birçok kesimin beklentisi yüzde 5. Bu oranın bile istihdam ve cari açık sorununu çözmeye yetmeyeceğini yıllardan beri görüyoruz.
DIŞ YÜKÜMLÜLÜKLERİMİZ ALARM VERİYOR!
Türkiye’nin 2017 Temmuz ayı itibariyle döviz varlıkları toplamı 221 milyar dolar. Döviz yükümlülükler toplamı ise 671 milyar dolar. Tam tamına450 milyar dolar dövize ihtiyaç var.
Türkiye’ye üretim ve ticaret yatırımı için AKP’nin AB sevdası ile bizi kandırdığı dönem olan 2006-2009 döneminde gelen 70 milyar dolardan sonra doğrudan yatırımların gelişi oldukça azaldı.
Sıcak para (borsaya tahvile gelen para) stoku 175 milyar dolar. Bunun 122 milyar doları tahvilde.53 milyar doları ise hisse senedinde.
Ekonomi sıcak paraya dayalı yürüyor. Bu ne zamana kadar gider, işte büyük tehlike burada!
TASARRUF YAPAMIYORUZ
Türkiye’de tasarruf açığı çok yüksek. Aileler, işletmeler ve kamu tasarruf edemiyor. Başkasının parasını yiyoruz. Bu çok ciddi bir durum. Refahımız, büyümemiz balon gibi. Şiştikçe şişiyor.
DİĞER GÖSTERGELER
1-Yaz ayının rehaveti sona erdi. Güz mevsiminde fiyat artışlarının olacağını ve bunun da enflasyonu yukarı çekeceğini tahmin etmek zor değil.
2-Enflasyon, dövizin artmaması ve başka bir kaynağımız olmadığından hayat memat olan sıcak paranın gelmesi için Merkez Bankası faizleri düşüremeyecek. Artırmak zorunda da kalabilir.
3-İşsizlik yüzde 5 büyümelerle düşmez. Borcunu çeviremeyen reel sektör işçi çıkartacak.
4-Dış ticaret açığı ve cari açık bize gelecek için umut vermiyor.
5-Bütçe açık vermeye devam edecek. Bozulan mali disiplini seçim iklimine girdiğimiz bu ortamda sağlamak mümkün olmayacak.
6-İnşaat sektörü durma noktasına geliyor. Yeni teşvik ve destekler gerekiyor. Satılık ve kiralık gayrimenkuller binlerce ve fiyatlar hâlâ yüksek.
HÜKÜMET NE YAPAR?
Hükümet bu tıkanıklığın farkında.Birçok çözüm üzerinde çalışıyor. Ama tüm seçenekler tefeciye düşmüş tüccarı kurtarmaya yönelik kaynak bulma seçenekleri.
1-Yeni teşvik ve destek paketi çıkartacak. Kooperatifçilik öne çıkartılıyor. Kooperatiflere destek geliyor.
2-Kredi Garanti Fonu benzeri bir yeni destekler üzerinde çalışılıyor.
3-Büyüme tüketim kaynaklı olacağı için kredi musluklarının açılması için elinden geleni yapacak.
4-Sıcak paranın gelmesi için yüksek faiz-düşük kur pozisyonunu korumak için her yolu deneyecek.
5-Dış yükümlükler ve dış borcun çevrilebilmesi için Türkiye Varlık Fonu ciddi biçimde pozisyon alacak. TVF faaliyetlerini daha sık duyacağız.
6-Rakamlarla oynayıp ekonomi gül gülistanlık gösterilecek.
ÇÖZÜM
Tek çözüm var. Gerçekçi olmak. Ülkemizin borca battığını kabul etmek. Refahın sahte olduğu farkındalığı ile üretim ekonomisine dönüşü sağlayacak tüm kesimlerin mutabık olacağı “milli ekonomi reform paketi” ilan etmek.