2019 yılında ‘ekonomik tsunami’ olursa şaşmayın!
Dolar yılı olan 2018 oldukça zorlu ve sıkıntılı geçti. Esnaf, çiftçi, işçi, memur, sanayici tüccar, KOBİ’ler ve aileler ciddi finans sıkıntısı yaşadılar ve yaşıyorlar. Ekonomik kriz hepimizi olumsuz yönde etkilemiş durumda. Ülkemiz dış borcunu çeviremez noktaya geldi. Faiz-döviz-enflasyon el ele koşuyorlar. Hükümetin aldığı önlemler günü kurtarmadan ve topluma bir şeyler yapılıyor mesajı vermeden öteye gitmiyor.
Böyle bir durumda olan ekonomi için 2019 yılında neler bekliyoruz? Tahminlerimizi sıralayalım:
BÜYÜME
2019 yılında büyümeyi unutmak lazım. Moody’s 2019’da yüzde 2 daralma bekliyor. Fitch ise yüzde 1.3 bir küçülme. TÜSİAD ise yüzde 1 büyüme bekliyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası 2019 için yüzde 1 büyüme öngörüyor.
Oysa küresel ekonomide yüzde 3.4-4 oranında bir büyüme tahmin edilirken Türkiye’de daralma-küçülme-durgunluk beklenmesi hiç de hayra alamet değil.
Büyümemizin lokomotif sektörleri olan otomotiv ve inşaat sektörünün 2019’da büyüme ve performans göstermesi zor.
GSYH 800 milyar doların altında gerçekleşecek. Kişi başına milli gelir ise 10 bin doların üstüne çıkamayacak.
LİKİDİTE KRİZİ DERİNLEŞECEK
Bankalar 100 birim mevduata karşı 150 birim kredi verdi. Aradaki farkı dış kredi ile karşıladı. Şimdi artık bunu da sağlayamıyor. Reel sektör artık kredi alamıyor. Limitlerini artıramıyor.
Batık kredi oranı yükseldi.2019’da bu oranın yüzde 6’ları aşacağı bekleniyor.
Bu kredi faizleriyle yani yüksek maliyetli kaynaklarla yatırım yapmak ve işletmeyi finanse etmek çok zor.
2019’da finansman kaynaklarına ulaşmak daha da zorlaşacak. Nakit kral olmaya devam edecek.
İFLASLAR ARTACAK
Firmaların bu finansman kaynaklarına erişimde karşılaştıkları zorluklar ve borcu borçla ödemeye devam etme zorunda kalmaya devam edecekleri bir yıl olacak 2019 yılı.
Konkordato başvuruları 4 bine ulaşmışken bu sayının artmasını beklemek normal sayılmalı.
Bunun yanında öyle veya böyle durumu kurtarmak için teknik iflas durumunu devam ettirmek isteyen firmalar sayısında da artış olacak.
İŞSİZLİK DAHA DA ARTACAK
Küçülen ekonomi, durgunluk, iflaslar var olan işsiz sayımızı 6 milyonlardan daha da yukarılara çıkaracak gibi.
Mevcut firmalar maliyetlerinde tasarruf yapmak zorunda kalacaklar ve ilk planda işçi çıkartma yoluna başvuracaklar.
MARTTAN SONRA TSUNAMİ
Ocak-Şubat-Mart 2019 ayları yerel seçimler nedeniyle Hükümetin köklü tedbirler almayacağı bir dönem olacak.
Mart ayından sonra TSUNAMİ var.
Ertelenen tedbirlerin açacağı hasar ve 2018 hasarı birleşerek ciddi bir TSUNAMİ bekleyebiliriz.
DOLAR PATLAR!
2018 yılının dolar yılı olacağını söylemiştik. Yanılmadık. Şimdi bu yıl da doların bize sürprizler yapacağını ve büyük artışlar göstereceğini bekliyoruz. Neden böyle bir kanaate varıyoruz?
2019 yılında 200-210 milyar dolar dövize ihtiyacımız devam ediyor. Dövize talep artacak.
Sıcak para ve yabancı sermaye gelmeyecek.
Petrol fiyatları düşmeyecek.
Enflasyonun yüksekliği zaten TL’nin değeri için bir ölçü. Yüksek enflasyon sürdüğü müddetçe doların değer kazanması mutlak.
Ülkemiz spekülatif kazançların cennetti haline geldi. Spekülasyon dövize olan talebi artıracak.
Küresel ekonomik gelişmeler zaten bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri kırılgan duruma getirmiş durumda. Dünya ticaret savaşları en çok bizi etkileyecek.
ÇÖZÜM NE OLACAK?
Sıcak para ve dış borç lazım. Borcu borçla ödeme dış kaynak olmadan mümkün değil.
Bu durumda olacak şeyler şunlar:
1- IMF’ye koş gel denecek.
2- Devalüasyon yapılarak bir dengeleme sağlanacak
3- Sıcak para ve dış borç kaynakları ülkemize gelmeye başlayacak.2001 krizi sonrası gibi bir dönem yaşanacak.
4- Bu ekonomik kriz bazı siyasi değişimlere de neden olacak.
Ezcümle 2019 çok zor bir yıl olacak. Aman dikkat!
Bu tahminlere bakıp ama da yüksek perdeden iddialar bunlar, diyebilirsiniz. Ama bizim görüşümüz bu. İnşallah yanılırız.