2025 nasıl geçer?

Bu soruya iyi ya da kötü geçer demek için hangi taraftan baktığımız önemli. Atlantik cephesinden bakarsanız 2024 yılının kasım ve aralık ayındaki gelişmelerle 2025 yılını olumlu bir yıl olarak geçireceğinizi söyleyebilirsiniz.

2024 yılının sonunda, 2000’li yılların başından bu yana ABD Dışişleri Bakanı Condolise Rice tarafından Orta Doğu’da 23 ülkenin sınırlarının değişeceği şeklinde açıklanan Büyük Ortadoğu Projesini kilitleyen ülke, Suriye ve lideri Beşar Esad iktidarı bırakmak zorunda kaldı.

SURİYE’DEKİ GELİŞMELERE SEVİNENLER

Suriye’deki gelişmelere sevinen ve üzülenler, başta ABD ve İsrail; Türkiye’nin FETÖ’yü devlet içinden önemli ölçüde temizledikten sonra Suriye’nin kuzeyinde yaptığı askeri operasyonlar ile kukla devletin doğu Akdeniz’e çıkış yolunun kesilmesi ile sonuçlanan sürecin bitmesine sevindiler.

Şimdi kukla Kürdistan projesini başka bir şekilde yürütme yolunu deneyecekler. Kukla Kürdistan’a ağabey devlet ve hami olarak Türkiye’yi deneyecekler.

Türkiye’de özellikle iktidarın bir kısmı da kendilerine göre en önemli düşman olan Şii İran’ın Suriye coğrafyasından atılmasına sevindi. Ayrıca kendi düşüncelerine göre Suriye’yi gerçek Müslümanlar aldı.

Yani açıkça itiraf edemeseler de Sünni’ler, Şii’leri püskürttü (kimlerle birlikte-siyonistlerle).

Buna ayrıca Rusya düşmanlığını da eklersek Türkiye’de sevinen cephenin önemli bir kısmını anlatabiliriz.

Bu arada DEM-PKK-YPG’yi zaten unutmuyoruz. PKK ile ayrıca bu gelişmeleri sevinçle izleyen CHP yönetimini de.

Bu projeye ve 2025’teki muhtemel gelişmelere Türkiye’nin milli cephesi seyirci kalmayacak. Bu projenin gerçekleşme şansı çok zayıf. Hatta olanaksız bile diyebiliriz.

Gerçeklere biraz daha geniş pencereden bakarsak daha net görebiliriz.

TRUMP’IN TEHDİDİ

Trump daha iktidar koltuğuna oturmadan tüm dünyaya tehdidini savurdu. Herhangi bir ülke Amerikan dolarına karşı bir para birimi yada bir ödeme aracı yaratmaya çalışırsa o ülkeye yüzde 100 gümrük vergisi uygulanacak ve ABD’ye ihracat yapması mümkün olmayacak.

ABD bugüne kadar böyle tehdit savurmaya ihtiyaç duymaz, gereğini yerine getirirdi. Saddam, Kaddafi sırf petrol ticaretinin para birimini değiştirmeye tevessül ettikleri için ülkeleri ve kendileri katledildi ve bölündüler.

Evet ABD, dolara karşı bir eyleme artık sadece kuru bir tehdit ötesinde, takatini başka işlere ayırmaya başlıyor.

Emekli Amiral Cem Gürdeniz’in CGTN kanalında yaptığı programları izlediğimde yukarıda yazdıklarımın askeri ve ABD için en önemli taraf olan deniz gücü açısından ne kadar doğru olduğunu anlıyorum.

ABD eğer okyanuslarda, özellikle Pasifik’te hakim olmazsa tüm iddiasını kaybeder diyor Sayın Gürdeniz.

Rakamlarla da bu üstünlüğü Çin’e karşı kaybettiğini anlatıyor.

Ekonomik durum ise hiç parlak değil. Borç bini aşmış durumda.

İşte bu da Yükselen Asya tarafının bakışı.

Atlantik baş aşağı gidiyor. Birilerinin dikkat etmesi gereken husus, ABD Afganistan’da milyarlarca dolar değerinde askeri malzemesini terk edip kaçarken, ona güvenip cephenin Atlantik tarafında duranlar kaçan uçağın ancak tekerleklerine tutunabildiler.

Yükselen Asya’nın yeni yılı kutlu olacak.

Bu da Yükselen Asya tarafının bakışı.