28 Şubat olmasa Erdoğan olmazdı
O süreçte Akşam Gazetesi’nde köşe yazarıydım. Dönemi çok yakından izledim. Geldiğimiz noktada geriye bakınca şu gerçeği görüyorum: 28 Şubat müdahalesi, Fetullahçıları devlet organlarına yerleştirmek ve Erdoğan’ı iktidara getirmek için ABD tarafından yürütülmüş bir operasyondur.
1996 genel seçiminde Milli Görüşçü Refah Partisi’nin birinci parti haline gelmesi ABD’yi yeni çözüm arayışına itti. Refah’ın önü kesilirken bu hareketin içindeki Ilımlı İslamcı siyasetçiler iktidara taşınacaktı. Bu amaçla Müslüman siyasetçiler mağdurmuş gibi gösterildi. Bunlara lider olarak Gül-Erdoğan-Arınç ekibi devreye sokuldu.
Hakkında, yolsuzluk, suistimal, görevi kötüye kullanmak gibi dava dosyaları bulunan Tayyip Erdoğan, bu davalardan aklanıp bir şiir okudu diye mahkum edildi. Böylece o kahramanlaştırıldı.
Sonra, ekonomik kriz çıkartıldı ve “Kuzey Irak’ta Kürt devletini savaş sebebi sayarız!” diyen Bülent Ecevit iktidardan düşürüldü.
Elbette ki bir Amerikancı MİT projesi olduğu söylenen Devlet Bahçeli, “erken seçim” isteyerek bu plana destek oldu.
Ve kuruluş bildirgesi Amerika’da hazırlanan AKP; 2002 Kasım ayında iktidara getirildi.
Tayyip Erdoğan ve AKP’liler, bu iktidarlarını 28 Şubatçı o paşalara borçludurlar. Erdoğan ve arkadaşları, 28 Şubat’ı eleştirmek yerine her sene şenlikler düzenleyerek kutlasalar yeridir.
MHPLİLERE ŞU SÖZLERİ KİM SÖYLEMİŞTİ?
“Kandan beslenirler, morg bekçiliği yaparlar, cenazelerde slogan atarlar, şehit istismarını çok severler, hep analar ağlasın isterler!.. Irkçıdırlar, Sivas’tan öte geçemezler!.. Fatiha bilmezler, ancak bir provokatörlüğü bilirler bir de Erciyes’te ve de Kocayayla’da ulumayı!.. Ama meclise gelince erkeklikleri biter!... “
İşte Devlet Bahçeli, kendilerine böyle hakaret eden bir siyasetçiyi, bu ülkeye başkan yapabilmek için çırpınıp duruyor.
Altaylardan çekilip AKP Genel Merkezi’ne sığınmak ha! Hey gidi Ülkücüler hey!
SAZCI SELAHATTİN 2013’TE AKP’Yİ NASIL SAVUNMUŞTU?
12 Mayıs 2013 Reyhanlı katliamıyla ilgili olarak BDP (Şimdiki HDP) Eş Genel Başkanı olan Selahattin Demirtaş şöyle diyordu: “Bu derin devletin işidir. Amaç AKP Hükümetini köşeye sıkıştırmaktır. Türkiye’ye yönelik bu saldırı, sivil yurttaşlarla yapılan saldırıda öncelikli olarak hükümeti eleştirmek yerine birlik olmamız gerekir. Biz bu saldırıya karşı hükümetin yanında yer alacağız.”
Peki bu Selahattin’i bugün kim savunuyor?
HDP KONGRESİNDE HAZROLDAKİ CHP’LİLER
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, parti temsilcisi olarak orada. Hem de “Atatürk’ün askerleriyiz!” diyenlere köpekler diye saldıran Kürt ırkçısı Sırrı ile birlikte.
Yetmemiş... Parti Sözcüsü Bülent Tezcan da orada. Hem de hazrolda duruyor... Kimlerle birlikte? Afrin’de askerlerimizi şehit eden PKK’lılara selam yollayanlarla...
Ergenekon-Balyoz kumpaslarında, Reyhanlı komplosunda, Gezi eylemlerinde AKP’nin yanında duran HDP’yi bugün işte bu Yeni CHP savunuyor. CHP ile Atatürk’ün partisi diye övünen CHP’li arkadaşlar acaba işin farkındalar mı?
O HDPLİLER CHP’YE TUZAK KURDU
Bu konu, PKK’nın Avrupa’da “Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa: İmralı Notları” adıyla yayımladığı kitapta yer aldı ve 2016’da haber de oldu.
Sinemacı iken PKK ideolojisinin savunuculuğuna soyunan Sırrı Süreyya Önder, İmralı’da tutuklu PKK elebaşısı Öcalan ile yaptıkları konuşmada özetle diyor ki: “MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ve AKP’nin Adalet Bakanı ile görüştük. CHP’deki ulusalcıları pasifize etmek için ortak operasyon yapacağız. Bunun için CHP’yi Meclis’te kendi önergeleri ile sıkıştıracağız. CHP’yi beş paralık duruma düşüreceğiz.”
Ey CHP’liler! AKP ve MİT ile birlikte CHP’yi beş paralık duruma düşürmek için komplo kuranlarla birlikte hazrolda durmak size yakışıyor mu?
Ben, bütün danışmanları FETÖ’cü çıkan bu Kılıçdaroğlu bir Amerikan projesidir derken boşuna demiyormuşum değil mi?
ŞEHİT ANASIYSAN ELBET AZARLARLAR
“Beni iki buçuk lira için azarladılar!” diyor.
Binlerce şehit anasından birisi o...
İki buçuk liraya muhtaç edilmiş bir kutsal ana...
Bir başka şehit anası, Zonguldaklı Şehime Döngel, oğlu Kenan’ın cenaze törenine götürülüyor. Karda kışta ayağında doğru düzgün bir ayakkabısı bile yok. Şehidin cenaze töreninde anasının ayağına üşümesin diye kağıt sarılıyor. Öyle yoksul...
İşte şehit olanların manzarası bu...
Peki, sıcak salonlarda, AKP Lideri Erdoğan’ın karşısında, “Başkan bizi Afrin’e götür!” diye bağıranlar?
İşte onlar, bir çift ayakkabıya, bir otobüs biletine muhtaç haldeki o şehitlerin rantını yiyen takımı...
Siz hiç AKP yöneticilerinden birisinin oğlunun şehit olduğunu duydunuz mu?
Onlar, Türkiye’yi yemekten şehit olmaya fırsat bulamıyorlar ki...