30. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali Günlükleri #1 - Ulusal Yarışma #1 – Yüzleşme
ÖLÜM NEDENİ ONA BAKIŞ AÇIMIZI DEĞİŞTİRİR Mİ?: YÜZLEŞME
İlk uzun metraj filminde yönetmen Filiz Kuka bir aile dramasına imza atıyor. Ölüm kavramını eşelediği film bir “yüzleşme” sahnesiyle sona eriyor.
Filmin ortalarına doğru yüzleşme sahnesinin gerçekleşeceği tahmin edilebilir olsa da, yoğunluk olarak zayıf kaldığını söylemek mümkün. Aslında film de biraz öyle. Konu itibarıyla oldukça ilgi çekici bir noktaya parmak basan Kuka, senaryo noktasında filmi daha ileri götüremiyor. Yakın plan çekimlerle karakterlerin yüz ifadelerini resmetme konusunda başarılı bir tablo ortaya koyan yönetmen, filmi bir gerilim üzerine inşa ediyor. O gerilim en tepe noktasına ulaştığında ise bir yapaylık seziliyor.
Oyuncu performanslarıyla da açıklanabilecek bu sakilliğin nedenlerinden biri yukarıda da belirttiğim gibi senaryo. Derinleşemeyen çatışma filmin ana ekseninde problem yaratıyor. Doyurucu olmayan bir finalle noktalanan Yüzleşme’de ilk filmin kimi acemilikleri de göze çarpıyor. Konunun ilginçliği çok daha derin bir film izlememize olanak sağlayabilirdi. Annenin ölümünün ardından pek çok karakterde değişik duygu durumları sezilse de, kimi karşılıklı diyaloglarda filmin içine girmekte zorlanıyoruz. Bu biraz da elbette oyuncu kaynaklı.
Sonuç olarak Yüzleşme, Ulusal Yarışma’da iddialı olamayacak bir film. 82 dakikalık kısa süresinde sıkmadan izletse de, film bittiğinde yüzde bir tatmin ifadesi oluşturmuyor. Yine de filmin zihinde oluşturduğu etik kaygılar ve sorgulamalar için izlenebilir. Zira değindiği konu oldukça önemli. Ölüme verdiğimiz tepki, ölüm nedenine göre değişir mi? Bir insanın acısını dindirmek ona iyilik yapmak mıdır yoksa hayattan koparmak mı?
İyi seyirler.