23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

50 kuruşa çorba üç beş oya vatan!

Soner Polat

Soner Polat

Eski Yazar

A+ A-

Değerli bir aydın olan Lâle Gürman Hanımefendi göndermeseydi, haberim olmayacaktı. Uğur Dündar Halk TV’de HEPAR Başkanı Osman Pamukoğlu Paşa ile Muharrem İnce’yi buluşturuyor.

UĞUR DÜNDAR ADİL DEĞİL Mİ?

Söz alan İnce şunu söylüyor: “Kendimi atıl hissettim. Beni tek çağırsaydınız!” Uğur Dündar ise “Kendisinin daha fazla süre aldığını, adil davrandığını” ifade ediyor. Milli konularda keskin bir duruşu olduğu için Pamukoğlu Paşa izleyicilerden yoğun alkış alıyor. Bunun üzerine İnce, “Örgüte bildirirdim, buraya 10 bin CHP’li gelirdi” mealinde bir cevap veriyor. Gergin görünen İnce, işi birdenbire asker-siyasetçi ikilemine getiriyor. Meclis lokantasında çorbanın 1 TL. ama orduevlerinde 50 kuruş olduğunu öne sürüyor. Pamukoğlu Paşa, “Atma Recep, din kardeşiyiz!” mealinde bir cevap veriyor. Gerçekten de ne şimdi ne de önceden orduevlerinde 50 kuruşa çorba verildiğine hiç tanık olmadım. Muharrem İnce taraftarları, “Bilgi Edinme Yasası” kapsamında Genelkurmay Başkanlığı’na resmi olarak başvurup bu konuyu soruşturabilir!

KOBANİ İDMAN YURDU

Muharrem İnce askere laf sokmaya çalışıyor; bu kez Pamukoğlu Paşa, “Nedir bu ayrıcalıklarınız, maaşlarınız, harcamalarınız, yedi sülalenizin masrafları, kırmızı pasaportlar...” deyince, İnce fıs diye sönüyor! Çünkü diğer 549 yoldaşı gibi, halkımızın kan ağladığını bilen ama atmaya gelince mangalda kül bırakmayan vekiller, söz konusu kendi çıkarları olunca milletimize şöyle seslenir: “Haydi ver, ver, ver, çaktırmadan yan cebime düşürüver...” Bunlar sadece girizgâh!

VTR’deki asıl konu Kobani! CHP’de Kobanici sıkı bir klik olduğunu dünya âlem biliyor. Yedekleri ile birlikte en az üç takım çıkar: “Kobani Gençlik, Kobani İdman Yurdu, Kobanigücü!” Ama biz Muharrem İnce’yi bu grubun dışında ulusalcı ekipte düşünüyorduk. Üstüne toz kondurmuyorduk. Başımızdan aşağı kaynar sular döküldü! Neler duyduk: “Kobani’de bir dram yaşanıyor; buraya sahip çıkılmalı!” “Osman Pamukoğlu’ndan Muharrem’e ‘İnce’ ayar! Youtube” yazarak siz de bu ilginç VTR’yi internet ortamında izleyebilirsiniz...

KIRMIZI ÇİZGİSİ OLMAYANLAR SİZ KİMSİNİZ?

Taşlar yerine oturmaya başladı. Muharrem İnce önce miting meydanlarında, Astsubayların özlük haklarını savunma bahanesiyle, konunun bütünüyle dışında olan subaylara giydirdi. Arkasından İngiliz Financial Times’a şaşırtan bir demeç verdi: “Kürt sorununda bizim hiçbir kırmızıçizgimiz yoktur!” Daha sonra, “FETÖ’nün ölüm listesinde olan bir generalin rütbelerini sökeceğini” ifade etti. Bu general ise yurt içinde ve yurt dışında PKK ve emperyalist güçlere karşı başarıyla yürütülen mücadelenin, diğer bir ifade ile vatan savaşının en önündeki komutandı. Belli ki General kendini konumlandırma konusunda zaafa düşmüştü. Ama Generalin davranışını eleştiren daha iyi, daha doğru, daha birleştirici bir yöntem bulunabilirdi. Ama kırmızıçizgi kalmayınca, demek ki hiçbir ulusal değerin zerre kadar önemi kalmıyor... Kırmızıçizgi kalmayınca, PKK ve emperyal güçlerle mücadele anlamını kaybediyor...

ARTIK ÖNCE VATAN YOK!

Onlarca seçim kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan bile, “Kürt sorununda hiçbir kırmızıçizgimiz yok!” dememişti, diyememişti. Açılımı yüzüne gözüne bulaştırınca, millet 7 Haziran’da birinci sarı kartı gösterdi. Adım atmasaydı, 1 Kasım’da ikinci sarı kartını görerek oyun dışı kalacaktı. Uyandı, tavır koydu ve ayakta kaldı. Şimdi bıraktığı yerden Muharrem İnce devam etmek istiyor. Ama koşullar tepeden tırnağa değişti. PKK hendeklere gömüldü. ABD’nin terörle Akdeniz’e uzanma rüyası bitti. Muharrem Bey, değil bir seçim, 100 seçim kazansa bile Türkiye’nin kimyası ile oynayamaz! ABD, AB ve her türlü uğursuz gücü arkasına alsa bile, ülkeden toz bile koparamaz! 706 rolüne soyunmak hiç de iyi bir miras olmaz! Zaten öncelikle, CHP’nin vatansever güçleri karşısına dikilir.

Nihat Genç, yeni CHP’de “Vatanın ve Cumhuriyet’in anlamını yitirmiş” olduğunu ileri sürdü. Abartılı bulanlar olabilir. Ama İnce’nin, “Önce vatan değil, önce adalet!” sözleri Nihat Genç’in gözlemlerine ciddi bir ağırlık kazandırıyor. Bu vatan hepimizin! Gelin üç beş oy için vatanımızı kurban etmeyelim...