23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

50+1 hesabı niçin 51 etmiyor?

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

İttifakların serbest olması yerindedir. Siyasal partiler zaten seçimlerde ittifak yapıyorlardı. Böylece artık kanuna hile yapmak gibi yollara başvurulmayacak.

Asıl konuşulması gereken şudur: Seçim ittifakı niçin yapılır, niçin yapılmalıdır?

SİSTEMİN İTTİFAK PROGRAMI

Bu soruya sanıyorum büyük çoğunluk şöyle bir yanıt verecek: İttifak, 50+1’i bulmak için yapılır. Kamuoyunda hakim görüş bu.

AKP+MHP+BBP ittifakının kuruluşuna bakıyoruz, 50+1’i denkleştirmekten başka bir hedef yok. Niçin iktidar olmak istiyorlar, bu konuda tartışma bile yok. İttifak oluşturuyorlar fakat, teröre karşı mücadele, borç batağından kurtuluş, savaş koşullarında ekonominin yönetimi, komşularla işbirliği, millî eğitimin sorunları, Türkiye’nin dünyadaki yeri gibi önümüzdeki yakıcı gündemle ilişkili bir görüşme ve anlaşma yok!

Diğer Atlantik cenahına bakalım. CHP eksenli ittifakın da biricik sorunu, 50+1. Öyle kilitlenmiş durumdalar ki, Bölücü terör örgütü PKK’nın siyasal partisi olan HDP ile ittifak bile haklı gösterme gayretindeler. Çünkü ittifakın 50+1’den başka amacı yok. Türkiye’nin bütünlüğü, terörden kurtulmak, halkın geçim koşulları, çiftçinin hali, işçinin durumu, çarşıların manzarası, sanayici ve tüccarın sorunları vb, CHP merkezli ittifak tartışmalarında bunların hiçbirine rastlanmıyor. ABD güdümünde Bölücü Terör Örgütüyle iktidar projesi yapanların milleti teröre karşı çözüm gibi sorunlardan uzak tutması gerekiyor.

Yalnız Vatan Partisi dışındaki siyasal partiler değil, toplum da 50+1’e hapsedilmiş durumda. Böylece bugünkü siyasal-ekonomik-toplumsal sistem, kendisini sürdürme programını dayatmış bulunuyor. İttifak gündeminin 50+1’e kilitlenmesi, Türkiye’nin önündeki sorunları gündemin dışına atmaktadır.

İFLAS EDEN PROGRAM

Siyasal partiler iktidar amacıyla kurulur. O nedenle iktidar hedefine yönelmek doğaldır. Ancak iktidara gelmek, parti programının gerçekleşmesi içindir. Sistem partilerinin de programları var. Ancak o programlar iflas etmiştir. O nedenle sistem partileri, toplumun önüne programlarıyla çıkamıyorlar. Hepsinin ortak olan bir tek programı var: Olağanüstü koşulların dayattığı olağanüstü çözümü önlemek! Türkiye’nin çıkmazda çırpınmasını güvence altına almak! İşte bu ortak programın örtüsü, 50+1’e hapsolmaktır.

Eğer kamuoyunu 50+1 budalalığına kapatırsanız, Türkiye’nin önündeki çözüm gündem dışı kalır.

SİSTEMİN 50+1 SEÇENEKLERİ

Sistemin iki ayrı 50+1 seçeneği var.

Bir seçeneğin merkezinde AKP bulunuyor. Baş müttefiki MHP. Türkiye’yi borca batıran ve Vatan Savaşını yönetemeyen seçenek!

İkinci seçeneğin merkezinde CHP bulunuyor. Baş müttefikleri HDP/PKK, Abdullah Gül ve İyi Parti. Atlantik sisteminin Türkiye’yi bölme seçeneği!

Tahtaravalliyi bu iki seçenek arasında kurdunuz mu, çıkış yolu yok, dahası çöküş var.

Bu nedenle bugün Türkiye’nin birinci sorunu, bu çözümsüzlükleri devre dışı bırakmaktır.

Türkiye, Tayyip Erdoğan ile Atlantik sisteminin adayı arasındaki çatal çıkmaza mahkum değildir.

YANLIŞ HESAP

Bugün sistemin dayattığı 50+1 seçenekleri yanlış hesabı temsil ediyorlar. 50+1 her zaman 51 etmez. Sistemin 50+1 hesaplarında, önümüzdeki sürecin olağanüstü karakteri hesabın dışında bırakılmıştır. Dolayısıyla bu hesap tutmayacaktır.

AKP merkezli seçenek de CHP merkezli seçenek de Türkiye için çözüm değil fakat çözümsüzlüktür. Bu nedenle her ikisinin de içine girdiğimiz olağanüstü koşullara dayanma gücü bulunmuyor. Sistemin bugünkü koşullar içinde dayattığı 50+1 formülü geçersizdir. 50+1 formülü, sistemin sahiplerini kurtaramayacaktır. İflas eden sistem, iflas edecek bir formül bulmuştur.

OLAĞANÜSTÜ KOŞULLARIN OLAĞANÜSTÜ ÇÖZÜMÜ

Bugün olağanüstü koşulların çözümünü toplumun önüne getirmek için birinci sorun, Türkiye’nin gündemini 50+1’den kurtarmaktır.

Türkiye’nin önündeki iktidar formülü bellidir: Vatan bütünlüğünü sağlayacak ve Millî Direnme Ekonomisi yoluyla Üretim Ekonomisine geçecek hükümet!

Birleşen ve Üreten Türkiye’yi kurma amacı, biricik hükümet formülüdür. Bu çözüm, önümüzdeki olağanüstü koşullara dayanıklıdır ve bırakalım 51’i çok daha büyük çoğunluğu birleştirecek ve hükümet kuracaktır.

Türkiye fırtınalı bir denizdedir.

50+1 tartışmaları, sistemin çürük teknesindeki gevezeliklerdir.

Türkiyemizi, bu fırtınalardan nasıl çıkaracak ve karaya ulaştıracağız, önümüzdeki soru budur. Okyanusları geçecek olan sağlam geminin tanımı da buradadır.