7. Ağıt, İnsanlığın Kurtuluşuna Feda Olsun
(Nahr-el Bared Filistin kampının kapısında divan bağlama açış yapar. Arkasından dumrul davul gürleyerek söze girer ve elbette yürekli bir klarnet destek verir.)
Kimse övünmesin yiğitliğiyle, ya sultan ya şah ise,
Bir nice savaşlarda, nice baş aldım diyen, her kimse.
Övünmesin gözü pekliğiyle peşinen, benim diye,
Meydan içinde merdaneler var, o an çıkar ileriye.
Kardeşlerim geldik işte, dediler, yanınızdayız, dediler,
Mazlum anne babalarımız için, canımızla geldik.
Bakın ellerimize, ellerimiz Urfa görmüş, Mardin içmiş,
Bakın gözlerimiz Manisa renginde, İzmir çakırı.
Sizin için buradayız, İstanbul’dan, Ankara’dan,
Dağları aşıp, ırmaklar geçip geldik, böyle dediler.
Dediler, yüzümüz deniz gezmiş, Samsun yürümüş,
Gözlerimizden Süleymaniye görünür, çinili.
Nahr-el Bared’in içindeniz, omuz başınızda, şimdi.
Dediler ki, yanınızdayız, El Fetih konuğu fedailer,
Hayır, konuk değil, burada kalacağız, öyle görünüyor.
Size vereceğiz su içtiğimiz avuç içlerimizi de,
Burada kalacağız, toprağınıza katacağız gövdemizi.
Burada Enternasyonal şehitler mezarlığında,
Payemiz ayrılmış, sağ olun, bilmeyenler anlasın.
Biz, insanlığın çoğaldığı yerden bakacağız, sonsuzca,
Seyredeceğiz yüreklerinizdeki yüreklerimizi.
Hainler, kendi yürek çukurlarında çürüye dursun.
Dedi ki Bora Gözen, biz aşağıda imzası bulunanlar,
Filistin’in özgürlüğü için, burada kalıyoruz:
Biz de sizinle kalıyoruz, dedi onur, yiğitlik ve namus.
11.03.2024
51 yıl önce, sekiz genç Türk devrimcisi, pek çok ülkenin fedaileri gibi, Filistin halkının haklı davası uğruna savaşmak için Filistin’e İnsanlık Cephesine gittiler. Nahr El Bared'de, “MİT, ABD ve İsrail” operasyonunda büyük insanlık uğruna çarpışarak şehit düştüler. Bora Gözen, Cafer Topçu, Ali Kiraz, Gürol İlban, Ahmet Özdemir, Kerim Öztürk, Şükrü Öktü ve Yücel Özbek’in devrimci anıları bugün de mazlumların kalbinde yaşamaktadır.