22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD dolarının azalan gücü ve yükselen yuan

Serhat Latifoğlu

Serhat Latifoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Bu hafta başında yayınlanan bir araştırma raporu ABD dolarında güven kaybının azalmaya devam ettiğini gösteriyor. Renmin Üniversitesi bünyesinde bulunan IMI (Uluslararası Para Enstitüsü) tarafından hazırlanmış olan raporun başlığı ‘RMB Küreselleşme Raporu’. Raporda Çin para birimi yuanın uluslararası endeksinin 2020 yılında yüzde 5.02’ye yükseldiği ifade edilmiş. Bu gelişme yuanın küreselleşme endeksinde 2019 yılına göre yüzde 54.20 oranında artış olduğunu gösteriyor. Yuan, Kovid-19 salgınından güçlenerek çıkarken ABD doları kan kaybına uğramış.

GÜÇLENEN ÇİN EKONOMİSİ YUANI DESTEKLİYOR

Rapor, Çin’in salgın sürecini başarıyla yönetmesi ve ardından ekonomisini kısa sürede toparlamasının yuana olan güveni artırdığını belirtiyor. Salgın süreci öncesi başlayan ve sonrasında dozu artarak devam eden ABD’nin baskılarına rağmen bu sürecin yaşanması dikkati çeken başka bir olgu. ABD baskısına rağmen Çin, 941.5 milyar yuana ulaşan toplam ticaret hacmi ile gelişen ekonomilerde liderliğini korudu ve dünyada en yüksek ikinci ticaret hacmine ulaşan ülke oldu.

2020 yılını yüzde 6.1 büyüme ile tamamlayan Çin ekonomisi üst üste altı yıl boyunca dünya ekonomisini domine eden ekonomik güç olma konumunu devam ettirdi. Çin ekonomisi son altı yıl boyunca dünya ekonomik büyümesine yüzde 57.8 oranında katkıda bulundu. Çin hem geleneksel üretim gücünü koruyarak sanayi ve üretimde dönüşüm yapmaya devam etti hem de yüksek teknolojiye dayalı üretimde hâkim bir konuma yerleşti.

SERMAYE KONTROLLERİ VE SABİT KUR REJİMİ YUANI GÜÇLENDİRİYOR

Çin ekonomisinin gücünü sürdürmesinin yanı sıra izlenen istikrarlı para politikalarının da başarılı olduğunu belirtelim. Zor bir süreçten geçilmesine rağmen sermaye kontrolleri ve sabit kur rejiminden taviz verilmedi.

Sermaye kontrolleri çerçevesinde Çin’e yatırım yapmak isteyen finansal yatırımcıların önünü açan bazı olumlu düzenlemeler yapıldı. Büyük yatırımcıları teşvik eden ve sınırlamaları esneten bu düzenlemeler sayesinde yabancı yatırımcılar Çin finans piyasalarında daha çok yatırım ve işlem yapmaya başladılar.

2020 yılında yabancıların taşıdığı yuana dayalı finansal ürünlerin portföy büyüklüğü 8.98 trilyon yuana yani 1.39 trilyon dolara ulaştı. Oransal olarak bakarsak; yabancıların yuana dayalı finansal ürünlerin portföyü bir önceki yıla göre yüzde 40.11 oranında arttı! Yabancılar olarak tanımlanan yatırımcılar hem bireysel hem de kurumsal yabancı yatırımcılardan oluşuyor.

YUAN ARTIK ÖNEMLİ BİR ULUSLARASI REZERV PARA OLMA YOLUNDA

2020 yılı içinde salgının yaralarını sarmak isteyen dünya merkez bankaları muslukları açtı. Tarihte görülmemiş miktarda para basıp piyasaya süren dünya merkez bankalarının (40 adet merkez bankası) bu hamlesi yuanın önünü açan etkenlerden birisi oldu. Rekor seviyede düşük faiz oranları (- yüzde 0.5) yuan bazlı finansal ürünleri daha cazip hale getirdi. Çin Merkez Bankası’nın politikalarında değişiklik yapmayan soğukkanlı duruşu ve paniğe kapılan FED ve diğer gelişmiş ülke bankalarının tavrı yuana olan talebi arttırdı. Cazip oranlar taşıyan panda tahvilleri (Çin’de Çinli olmayanlar tarafından ihraç edilen tahviller) ve Çin tahvilleri yatırımcıların portföylerinde daha çok taşınır hale geldi. Tüm bu gelişmelerin sonucu olarak yuanın toplam merkez bankaları rezervleri içinde payı 2020 yılında yıllık olarak yüzde 14.80 artarak yüzde 2.25’e yükseldi.

KUŞAK YOL GİRİŞİMİNİN OLUMLU ETKİLERİ

‘Çift sirkülasyon’ ismi verilen politikanın olumlu etkisi 2020 yılında hissedildi. Söz konusu politika KYG’yi (Kuşak Yol Girişimi) destekleyen politikalardan birisidir. Politika hem KYG’de bulunan ülkelerle milli para kullanımını teşvik ediyor hem de yuanın dolar, avro gibi para birimlerini ikame etmesini sağlıyor. Çifte sirkülasyon politikası ayrıca uluslararası ödeme sistemlerinde yuanın kullanımını da destekliyor. KYG kuşağında bulunan çeşitli ülkelerde oluşturulan takasbank yapıları ve nakit taşıma düzenlemeleri politikanın bir parçası. Ayrıca uluslararası yatırımcıların daha çok yuan kullanmasını sağlayan bazı düzenlemeler yapıldı. SWIFT’e alternatif olarak Çin’in geliştirdiği para transfer sistemi olan CIPS 2020 yılında gelişmeye devam etti. CIPS sistemi 167 farklı ülkede üç bin bankada kullanılabilir durumda bulunuyor.

Rapor yuanın başarısını tespit etmekle birlikte yaygın uluslararası kullanımı için alması gereken önlemleri ifade ederek bitirilmiş. Atılan bilinçli ve planlı adımlarla son 10 yılda yükselen yuanın önümüzdeki yıllarda daha da güçleneceği aşikar.

YUANIN TÜRKİYE’YE SAĞLADIĞI FIRSATLAR

Çin, Türkiye’nin 25 milyar dolar ticaret hacmi ile en önemli ticaret ortağıdır. Dolayısıyla yuanın izlediği gelişim seyri Türkiye açısından önemli fırsatlar doğuruyor. KYG kuşağının önemli ülkelerinden biri olan Türkiye istikrarlı bir para birimi olan yuanın güçlenişinden büyük yarar sağlayabilir. 2020 yılı içinde TCMB’nin Çin’le SWAP anlaşmaları yapması olumlu bir adım. Bu adımlar panda tahvili ihracı ve yuan bazlı tahvil portföyleri oluşturulmaya başlaması ile devam ettirilmelidir. Yuan bazlı ürünlerin sadece kamu değil özel sektör tarafından da kullanılması sağlanmalıdır. Ayrıca Çin ile yapılan 25 milyar dolarlık dış ticaret hacminde milli paraların kullanılması için gerekli altyapı için (takasbank, nakit sistemleri, CIPS gibi) hızlı adımlar atılması gereklidir. Türkiye atılacak bu adımlarla birlikte daha bağımsız ve Atlantik sistemine karşı daha güçlü bir konuma gelecektir.

KAYNAKÇA:

https://data.imf.org/?sk=E6A5F467-C14B-4AA8-9F6D-5A09EC4E62A4

https://www.globaltimes.cn/page/202107/1229602.shtml

http://www.imi.ruc.edu.cn/EN/uploads/2020/08/2020人民币国际化报告发布稿(英文版)-0725.pdf