09 Ocak 2025 Perşembe
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD Erdoğan’ı siliyor mu? -(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

Dünyayı izleyenler, bizim yazılı ve sözlü medyamıza bakınca hayli şaşırmaktalar.

Niçin diyebilirsiniz.

ABD ve dünya basınında en çok izlenen kamuoyunda etkin The New York Times’in internet sitesinde yer alan haber 2012’nin son gününde, aynı gazetenin küresel yayını olan İnternational Herald Tribün’de yayınlanıverdi.

Anlaşılan, çok ilgi çekici bu yorum haber, yazanı kadar önemliydi. Bizim medyanın bazı internet sitelerinde bir ara Başbakanın fotoğrafıyla -kazara- yayınlanan bu haber 20 dakika sonra sitelerden birden bire silindi!

“Neden silindi” diyebilirsiniz...

Çünkü o haberde açıktan TC Başbakanı Erdoğan’ın eleştirilmesinin ötesinde o gazetenin yorumcu yazarı Davit Rohde Başbakan’ın uyguladığı Türkiye’nin dış politikasını acımasızca suçluyordu.

Muhalif sesleri susturuyor

David Rohde başlıktan şu soruyu soruyordu:

“Türkiye, liderlik etme fırsatını çarçur edecek mi?“

David Rohde’nin yazısı şöyle devam ediyordu:

“Türkiye Arap Baharı sonrası Ortadoğu’ya liderlik yapmak yerine, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni bir hoşgörüsüzlük standardını tesis ediyor. Türkiye’yi bölge için örnek olarak lanse ettikten 14 ay sonra Sayın Erdoğan, ülkesinde siyaseti kutuplaştırıyor ve muhalif sesleri susturuyor. Oysa Türkiye dünya sahnesinde eşsiz ve kıskanılacak bir konumda bulunuyordu.”

Demek ki şu sıralarda David Rohde’nin gözüyle Türkiye dış polikası bu ellerde çarçur edilmektedir. Yazar, “uzmanlar ve insan hakları gruplarının ise, bölgedeki liderlerin, muhaliflerinin karşısında daha hoşgörü göstermeleri gerektiğini” belirtirken, uyarmaktaydı da “Türkiye, yanlış istikamete gidiyor sanki“.

Yorumda Kürt azınlığına mensup 10 binden fazla kişinin cezaevinde bulunduğu, Türkiye’nin tutuklu gazeteci sayısı açısından birinci sırada yer aldığı, Başbakan Erdoğan’ın da “Muhteşem Yüzyıl“ dizisinin yapımcılarını “tehdit ettiği“ iddialarına da yer verilmekte.

David sonra “Erdoğan’ın davranışının bölgede ve dünyadaki hayati bir dönemde iyi bir örnek oluşturmadığını da öne “sürüyor. Liderlerin muhalefeti meşrudan çok “sadakatsiz“ olarak gördüklerini de kabul etmekte.

‘Erdoğan’ın tonu ve taktikleri gereksiz’

Gazeteci Erdoğan’ın “tonu ve taktiklerinin gereksiz“ olduğunu ancak “ülkede hâlâ çok popüler olmayı da sürdürdüğünü“ ve Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin beklendiğini vurgulamış. Sonra Erdoğan’ın “Kürt isyanını çözme sözünü yerine getirmek yerine sosyal konularda nifak tohumları attığını“ öne sürüyor. Örnek olarak ta kürtaj ve idam önerilerini göstermekte.

Rohde, Erdoğan’ın ABD ve özellikle Beyaz Saray’da Başkan Obama ile sıkıfıkılığını vurguluyor, ABD’nin Erdoğan’ı yalnız bırakmayacağını -belki de dengeyi kurmak için- yorumuna eklemiş.

Bu yazı bana yıllar önce Erdoğan’ın bir yol arkadaşının sözlerini anımsattı:

“ ... Süpürmeyin kullanın!“

Elbette İnönü’nün şu tanımlamasını da:

“-Büyük devletlerle bu kadar yakın olmak, ayıyla yatağını paylaşmak gibidir!“

Bizim Allahlık medyamız, yeni türedi yazarımız neden bu yazıları görmezden gelirler ve böyle zamanlarda teslim olup, özgürlüğü değil. Biad etmekten medet umarlar ki?

Adam yabancı gazeteci ve Obama kızar mı diye düşünüyor mu, yoksa dilinin altında ciddi bir gelişme mi var?