ABD ile cephe cepheye Saflar netleşiyor!
Batı Türkiye’yi çembere almaya çalışıyor. ABD-İngiltere-İsrail üçlüsü birlikte hareket ediyor. Irak ve Suriye’de sıkıştırıyor. ABD açıktan, İngiltere perde arkasında, İsrail ise sahada faaliyette.
Bölge operasyonlarında petrol zengini Arap ülkelerinin parası kullanıldığı için İsrail “görünmez” kılınmıştı. Her işin içinde varlardı, ama yoktular(!) Hem IŞİD’in içindelerdi hem de IŞİD karşıtı grupların.
Peşmergenin de, PKK/PYD’nin de omurgası CIA, MOSSAD, MI-6.
YENİ DÖNEM
IŞİD’i kullanarak adım adım ilerlediler. Ama nedense İsrail de artık açıktan oynamaya başladı. 18 Haziran Pazar günü ABD’de Wall Street Journal’da yayınlanan bir yazıda özetle, “İsrail’in Suriye’de muhaliflere verdiği destek bilinenden çok daha derin ve organize” bilgisine yer verildi.
Suudi Arabistan gibi ülkeler de artık İsrail’le bağlarını gizlemiyor. Yeni bir döneme girildiğinin işareti.
KİM KİMİN GÜCÜ?
PKK ABD’den bölgede rol talep etmişti. ABD’ye giden HDP’li Gülten Kışanak bunu açıkça söylemişti. ABD’nin verdiği rol “kara gücü” oldu.
Tabi bu arada ABD uçakları da PKK/PYD’nin “hava gücü”.
ABD Sözcüsü resmen açıkladı. ABD, kendi hava sahasında, kendi ülkesinde uçan Suriye savaş uçaklarını PKK/PYD’yi hedef aldığı için vurmuş.
Bunun başka izahı var mı?
PLAN NET
Batı’nın planı net. Türkiye sıkıştırılıp teslim alınmaya çalışılıyor. Bir taraftan Barzani harekete geçiriliyor, diğer taraftan PKK/PYD. FETÖ’nün kalan güçleri de devrede.
Ekonomimiz kıskaca alınmış durumda. Ege ve Akdeniz’i Türkiye’ye kapatma hamleleri yapılıyor. Kısacası Batı çemberi daraltıyor.
TAŞLAR YERİNE OTURUYOR
Batı Türkiye’yi çembere almaya çalışırken Türkiye de çemberi kırmak için harekete geçmiş durumda. Suriye’de saflar yeniden belirleniyor.
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu dün Türkiye’deydi. Afrin’e düzenlenecek operasyon öncesinde yapılan bu ani ziyaret önemli.
Gazeteler Afrin operasyonunda Rus savaş uçaklarının hava güvenliğini sağlayacağını yazıyor. Suriye “olur” vermezse olmaz.
Sadece hava sıcaklığı değil, bölge de hızla ısınıyor. İş ciddileştikçe de taşlar yerine oturuyor. Bölge ülkeleri yan yana geliyor.
DEMİREL-ECEVİT
AKP iktidarı ve Erdoğan hedef gösterilse de kandırmaca. Birilerine olta atılıyor. “Çayın taşıyla, çayın kuşunu avlama” taktiği devrede. Asıl amaç Türkiye Cumhuriyeti’nin çökertilmesi.
ABD bu konuda tecrübeli. 1980 öncesinde Demirel ve Ecevit ABD’nin planlarını zamanında göremediler. Bedeli ağır oldu. Hem kendileri, hem halk, hem de Türkiye büyük acılar çekti. Maliyeti çok yüksek oldu.
Bugün yaşadıklarımız da o günlerde yapılan hataların sonucu.
Şimdi de aynı hatalar tekrarlanıyor. Büyük resme gözünü kapatanlar oltaya geliyor. Hatta oltaya takılanlar da var. Oltaya takılınca yeni yem vermeye bile gerek duyulmuyor.
İlla aynı şeyleri tekrar yaşamamız mı gerekiyor?
***
TÜRKİYE HAMİ OLMALIYMIŞ
Türkiye’nin Afrin’e operasyon planı Cumhuriyet yazarlarından Aslı Aydıntaşbaş’ı endişelendirmiş. 29 Haziran günkü yazısını bu konuya ayırmış. “Çılgınlık olur” diyor. Türkiye’ye önerisi de var:
“Türkiye ‘Kürt karşıtlığı’ üzerinden bir oyun kurmak yerine, ‘Kürtlerin hamisi büyük devlet’ rolüne soyunmalı.”
Bir zamanlar Cengiz Çandar vardı. ABD’nin sesi gibiydi. Televizyon ekranlarından inmezdi. Şu aralar sesi pek çıkmıyor. Yıldızı söndü. Aydıntaşbaş’ın önerisini eskiden o seslendirirdi.
ABD ifadesiyle planın adı “Türkiye himayesinde Kürdistan.”
Yani patenti Pentegon’a ait!
Türkler ülkesini “çılgınlık” yaparak kurtardı. Yeni bir “çılgınlık” niye yapmasın!